Olaylı geçen maçı bugün bir çok köşe yazarı, köşesine taşıdı. Onlardan biri de Habertürk gazetesi yazarı Ali Gültiken.

İşte Gültiken'in bugünkü yazısı:

Saha üstünlüğü sende, psikolojik üstünlük sende, oyun üstünlüğü sende, oyuna hakimsin, rakibi baskı altına almışsın; oyunun gidişatı, kontrolü, her şeyi senin elinde. Pozisyonlar bulan taraf sensin. Geriye yaslanan, tedirgin oynayan, kendi yarı sahasından çıkamayan bir rakiple oynuyorsun. Bu şartlar çok açık bir şekilde bu maçı senin kazanabileceğine işaret ediyor. Şimdi şu soruyu sormak gerekmiyor mu:

Bu gerginlik, bu agresiflik ve rakibin provokasyonuna uymak niye? Oğuzhan takımın kaptanı. Yani teknik direktörün saha içerisindeki vekili. Takımı yönetmesi gereken, arkadaşlarına sahip olması gereken oyuncu. Ama dün akşam tüm bunları unutmuş bir şekilde fazla gergindi. Bu gerginliği diğer arkadaşlarına da yansıdı. Kontrol edilemeyen hırsın zararlarını Beşiktaş dün akşam kupaya veda ederek ödedi.

Tosic. Sevgili kardeşim. Karşındaki adam Van Persie seni sürekli provoke ediyor. Sana yaptığı hareket faulün yanında attığı tekme ve yumrukla birlikte kırmızı kart. Hakem burada maalesef büyük bir hata yaparak bunu görmüyor. Tamam da gidip rakip oyuncuya vurmak, kafa atmak ve takımını son derece amatör bir şekilde eksik bırakmak niye?

Profesyonellik bunları kontrol edebilmekten geçer. Van Persie’nin tuzağına düşmen Beşiktaş’ı kupanın dışına itti. Bu maçın bu noktaya gelmesinin en büyük diğer nedeni ise hakemlerin kötü yönetimiydi. Maçın başından itibaren gösterilmeyen sarı kartlar maçı kontrol dışına itti.

Özellikle Tosic’in pozisyonunda Van Persie’nin yaptıklarını görmeyip kırmızı gösteremeyen yan hakem ve orta hakem kararlarının bu seviyede işi yok. Oyuncuların birbirini bire bir marke ettiği bu seviye maçlarda hakemlerin görevi topun dışında oyunu da izlemek. Kaçırılan müdahaleler maçın dengesini farklı bir yere taşıdı.

F.Bahçe’nin attığı golde Lens’in ofsayt pozisyonunu kaçırmış olmaları, Skrtel’in eline çarpan topa penaltı vermemeleri de dün akşamın tuzu biberi oldu. Hakemlerimiz bu sezon oldukça çok eleştirildi. Yine futbolu bir kenara bıraktık, hakemler üzerinden birçok şeyi tartışıyoruz. Ama dün akşamı gördükten sonra bunda çok da haksız olmadığımızı söyleyelim.

Bir maç hakem inisiyatifiyle ancak bu şekilde yön değiştirebilir. Beşiktaş elinde olan bir oyunu, sinirine hakim olamayarak, bazı oyuncularının fazla amatörce davranmaları dolayısıyla ve de hakemlerin basiretsizliği etkisi altında kaybetti. Bu görüntüler bu seviyelerin işi değil. Beşiktaş adına da Türk futbolu adına da yazık bir akşam oldu.