Amokachi: "Benim hayatım Beşiktaş"
Beşiktaşlı taraftarların en sevdiği isimlerden Daniel Amokachi, Goal Türkiye'ye özel açıklamalarda bulundu.
Ajans Beşiktaş - Beşiktaşlılar onu unutmadı, ama o da unutmamış: Ne Beşiktaş’ı, ne de Türkçe adıyla söylediği “taraftar”ı... Siyah beyazlı ekibin formasını terleten en önemli oyunculardan biri Daniel Amokachi. Maçın adı büyüdükçe, Nijeryalı yıldızın performansı da büyürdü.
Goal Türkiye, Daniel Amokachi ile özel röpotaj gerçekleştidi.
Beşiktaş’ın en ünlü, ikonik golcülerinden biriydiniz. İstanbul derbileri, özellikle de Galatasaray maçlarına dair hatırladıklarınız neler?
Bir futbolcu ya da taraftar olarak bakarsanız, Beşiktaş, Galatasaray, Fenerbahçe – bu takımların her karşılaşması çılgınca olur. Daha önceki hafta Fenerbahçe – Beşiktaş maçında yaşananları görüyorsunuz. O yıllarda Galatasaray, Beşiktaş için baş belasıydı ama son sezonlarda Beşiktaş, Galatasaray’a üstünlük kurmaya başladı. Benim zamanımda da bazen biz kazandık, bazen onlar. Ben Galatasaray’a karşı bazı harika maçlar oynadım. İlk sezonumda Galatasaray’a karşı attığım gol de çok önemliydi. Ondan önce yedi sekiz maçtır gol atamıyordum ve o gün atmak çok güzel bir tecrübeydi. Sonraki sezon da onları kendi evlerinde kupa finalinde yenmiştik. Bu da çok tatlı bir anıydı.
Bahsettiğiniz golün olduğu maçı hatırlıyorum. 1-1 biten maçta çok iyi bir oyun oynamıştınız.
Evet, kesinlikle. Galatasaray veya Fenerbahçe’ye karşı oynarken her zaman taraftarlara hatırlayacakları bir şey vermek için elimden gelenin en iyisini yapardım. (Taraftar kelimesini Türkçe söylüyor) Derbiler bu demektir: İstanbul’da rakiple dalga geçme hakkı. Eğer hayatınızın en iyi oyununu oynarsanız taraftar size ve takıma aşık olacaktır. Bu yüzden bu derbileri her oynayışım inanılmazdı. O maçtaki golüm de kolay bir gol gibi görünüyordu ama organize bir goldü. Savunmanın arkasına bir ara pas atıldı, Oktay topu aldı ve diğer tarafta olan bana uzattı. Ben sadece kontrol edip ağlara gönderdim. Kolay bir gol gibi görünüyordu ama üç oyuncunun ortaklaşa çalışmasıyla gelen organize bir goldü.
Önemli liglerde, Dünya Kupası, Olimpiyatlar gibi turnuvalarda oynadınız. Türkiye’de oynamayı diğerlerinden ayıran bir şey var mı?
Bence taraftarların fanatizmi, tutkusu dünyadaki her yerden farklı. İlk takımım Club Brugge’ün rakibi Cercle Brugge’dü – o hiçbir şeydi. Club Brugge, Cercle Brugge’den çok daha büyüktü çünkü. Sonra Everton’a gittim ve orada da Everton-Liverpool rekabeti var ama o da dostça bir rekabet. Bir ailede adam Liverpool’u tutuyor, kadın Everton’ı tutuyor; dostça bir rekabet yani. Ama İstanbul’daki derbi, bambaşka bir şey. Çünkü rakiple dalga geçme hakkı var ortada. Taraftarın takımına duyduğu tutku... Bu yüzden ne zaman derbi maçı izleseniz, bunun farklı bir şey olduğunu anlarsınız. O ruhu, oyuncuların %120 ile oynadıklarını görürsünüz – hepsi rakibe karşı o üstünlüğü sağlamak için.
Beşiktaş taraftarlarına bir mesajınız var mı?
Benim hayatım Beşiktaş, kalbim hep Beşiktaş’ta. Futbol kariyerimdeki en iyi tecrübeyi Beşiktaş’ta yaşadım. Oynadığım üç profesyonel takım arasında yaşadığım en iyi tecrübeyi Beşiktaş’ta yaşadım. Ben ve ailem çok keyif aldık çünkü Beşiktaş gelenekleri olan bir takımdır. Ben daima Beşiktaşlıyım. Gittikten sonra bile Beşiktaş’ı takip ettim ve son zamanlardaki başarıları inanılmaz. Taraftar kitlesi genişliyor, yeni stadyumumuz, üst üste kazandığımız şampiyonluklar... Şu anda lider olan Galatasaray’ı yenmemiz lazım. Eğer Galatasaray’ı yenip üç puanı alırsak, şampiyonluk bizim.