Lig heyecanı başladı ve transfer sezonunun kapanmasına 3 haftalık bir süre kaldı. Ezeli rakiplerimiz de son iki yıldır tozunu yuttukları Beşiktaşımıza yetişebilme gayretiyle son kozlarını oynayıp, dededen kalma 4 dönüm tarlalarını da satarak milyonlarca liralık transfer yaptılar. Son kozlarını diyorum, çünkü can havliyle öyle hesapsız transferler yaptılar ki, şampiyon olamamaları durumunda iflâs bayrağını açmaları kaçınılmaz olacak.

Aboubakar ve Marcelo gibi çok önemli iki oyuncuyu kaybettik. Elimizi kolumuzu bağlayan FFP kuralları bu ayrılıkları yaşamamıza sebep oldu. Ama yönetimin kaybedilen bu oyuncuların yerine yaptığı takviyeler gerçekten müthiş. Özellikle Pepe, Negredo, Lens ve Medel takıma vites yükseltebilecek, direkt olarak 11’de oynayabilecek seviyede oyuncular. Orkan ise kumaşı iyi ve Beşiktaş’ın geleceğine katkısı olabilecek bir yetenek. Yeni transferlerimiz uyum sorununu kısa sürede atlatabilirse -ki takımdaki arkadaşlık ortamı ve Şenol Güneş faktörü bu süreci kısaltacaktır- Beşiktaşımızı yine güneşli günler beklemektedir.

Gelelim, sendeleyen ve tozumuzu yutmaya alışan rakiplerimizi daha da dibe itmemiz için yapmamız gereken takviyelere.

Şunu baştan söyleyelim. Şu andaki mevcut kadromuz bile ligimizin tozunu attıracak şampiyonluğun en büyük favorisidir. Ancak Barcelona, Real Madrid, Bayern Münih, Chelsea gibi ürkütücü rakiplerin olacağı Şampiyonlar Ligi’nde başarı isteniyorsa mutlaka 2 bölgeye takviye yapılmalı.

10 numara: Sergen’den sonra hasret kaldığımız ve yerini dolduramadığımız kilit mevkii. Bence stoper transferinden de önemli. Çünkü forvet arkasında asist özellikli, golcü kimlikli ve duran top ustası bir 10 numaraya sahip olduğunuzda ataklarınızın golle sonuçlanma olasılığı %50 artacaktır. Skor ürettiğinizde de rakiplerin oyun planları altüst olacak, rakip daha da açık verecek ve takımınızın üzerindeki stres azalacak ve oyunu daha erken koparma imkânınız olacaktır.

Mevcut durumda 10 numara bölgesine en yakın isimler Talisca ve Oğuzhan ne yazık ki bu bölge için yeteri değiller. Özellikle zorluk derecesi yüksek maçlarda kendilerini pek göremiyoruz. Talisca daha çok forvet arkası oynayabilen bir hamle oyuncusu olabilir. Oğuzhan’ın ise 10 numara olmak istemeyen bir görüntüsü var. 10 numara bölgesinde oynayan oyuncuların ekstra özellikleri ve devamlılıkları olmalı, ince işçilik yapmalılar. Duran topları kullanmalı, oyun tıkandığında ağırlıklarını koyabilmeli, şut çekebilmeli ve Beşiktaş gibi hücum silahları olan bir takımda en az 10-15 asist üretebilmeliler.

Bu bölge için transfer komitemize tavsiye edebileceğim 2 oyuncu var. 2’ si de yerli. Yusuf Yazıcı ve Kerem Demirbay. İlk tercihim Yusuf Yazıcı. Zor transferler olduğunu biliyorum ama Fikret Orman gibi bir başkana sahipseniz zorlukları pek önemsemezsiniz. Bu iki oyuncudan biri alınabilirse, çok büyük iş yapmış ve önümüzdeki 10 yılımızı kurtarmış oluruz.  Başkanımız reddedilemeyecek kira + opsiyonlu satış teklifiyle bu işi bitirebilir. Yabancı oyuncularla şişen kadromuza çok iyi gelecektir.

Stoper: Pepe’nin yanına Şampiyonlar Ligi tecrübeli, hava hakimiyeti yüksek ve hamleli bir stoper alınmalı. Pepe-Medel ikilisi belki yeterli gibi ancak yoğun maç trafiğinde gerektiğinde Pepe’ye de alternatif olabilecek bir stoper şart. Kadromuzdaki Mitroviç, Miloseviç ve Franco stoperden çok manken ajansından kopup gelmiş reklam yıldızı gibiler. Kesinlikle bu takımın oyuncuları değiller. Tosiç ve Atınç ise ligimiz için yeterli olsa da Avrupa arenasında Beşiktaş’ın ağırlığını taşıyacak kapasitede değiller. Bize manken değil; yüzüne bakıldığında rakip forvetlerin titreyeceği sertlikte Zebina, Materazzi, Pepe gibi oyuncular lazım.

Son söz olarak; FFP kriterlerinin son senesinde işimizi asla şansa bırakamayız. Kendi göbeğimizi de Süper Kupa maçıyla başlayan masa başı oyunları da kendi ellerimizle kesebilmek için bu takviyeleri mutlaka yapmalıyız.

Kenan Özmen