Seyirciyi kovarsan, o tribüne Süleyman Seba gelir!
Hem Beşiktaş’ını hem de Rıza Kaptan’ını kucaklar ve kulağına fısıldar: “Beşiktaş’ı üzmeyin!”
Harika değil mi?
Lig başladı, üç maçta seyirci yok. İkisi “en büyük” denen takımların maçı.
Bir kısım “kesici ve yakıcı taraftar” ın futbol aşkıyla değil, bizatihi nefretle, maçolukları, saldırganlıkları ile var olabildiği ve kulüpleri, oyuncuları, kendilerinin on-yüzbin katı taraftarı yaktıkları açık...
Ama “hukuk devleti”nde de zaten ortadan kaybolan suçun şahsiliği statta hiç yok! O bıçak çekiyor, tribüne kuraklık geliyor. O dünyayı yakıyor, takım ıssızlığa kalıyor.
Tedbirsiz devlet ve federasyon ceza kesmede usta!
Seyircisiz üç maçla başlayan sezon seyre değer olsun!
Issızlıkta, Beşiktaş kalabalık kadro rahatlığıyla sahada. Adriano, Negredo, Medel, Töre, Gökhan Gönül’süz bir ilk 11.
Marcelo’yu verip Pepe ile Medel almışsın. Medel esasen ikinci Atiba. Artık yorulan “Örümcek adam”ın yerinde oynayabilecek “Pitbul!” Bazı Şampiyonlar Ligi maçlarında ikisini yan yana görmek de mümkün.
Aboubakar’sız kalıp hem Negredo hem Lens bulmuşsun. Hastaneden gelen Caner’i de ekle. Gökhan Töre; bekleyebilir, hiç acelesi yok.
7 dakika 3 korner başladı Beşiktaş. Ama maç hızlı değil. En sık pozisyon, yere düşenler. İlk önemli fırsatın Beck’e gelmesini kendi de kabullenemedi; ne yapacağını şaşırdı.
Sonrasında Pepe önce direkle tanıştı ve haber verdi: Bu ligde ben epey böyle gol atarım!
40’ıncı dakika mırıldanıyorum: Kötü maç!
Antalya da Konya gibi, Beşiktaş’ı kötü oynamaya zorladı. Konya’dan farkı, kendi oynayamadı.
Maç daha ziyade yere atarak, yerde yatarak!
Şuradan anlayın; Quaresma’nın ortası yok; iki kötü şutu var.
Direkle tanışan Pepe filelerle de tanışıyor. Çünkü olacağı bu, olabilecek de oydu ilk yarı!
Kıssadan hisse şu:
Pepe’yi aldığında bir savunmacı bir de santrfor transfer etmiş olursun!
İkinci yarı da tatsız. Menez olsa, ağırlaşmış, geçen sezon kadar top kapamayan, top yapamayan Beşiktaş daha sıkıntılı olurdu.
Penaltı? Yandan bakınca değil, karşıdan bakınca penaltı! Hakem arkadan baktı, verdi.
Çöldeki vahalardan biri, Talisca’nın indirip dışarı vurduğu pozisyondu; pozisyon alışıydı.
En kötü anlardan bir ikisi, Cenk’in ayağında topla ne yapacağını bilemesiydi.
Quaresma topsuz kalınca yine bileklik fırlatıp sezonu açtı!
Maçın hareketi, sonlarda Pepe’nin hatasıyla Fabri’nin yılların Eto’o’sundan aldığı toptu.