Artık geri sayım başladığından,
Her maçın önemini “İyi futboldan” değil,
Neticesinden değerlendireceğimiz bir zaman dilimine girmiş bulunmaktayız.
Biz yine ‘Doğrucu Davut’luktan şaşmayız ama,
İyi top oynayarak alınan maçların tadı bir başka oluyor tabii. O başka.
Velhasıl iyi oynayıp da maç kazanamadığında 3 puan vermiyorlar adama değil mi!
Hele top oynamadan 3 puan alanları gördükçe (!)
İsyan edesi geliyor insanın ama,
Neyse.
Çok eski bir tribün bestesinde söylendiği gibi,
“Aklıma gelmeyen golleri atar,
Beşiktaş sen yine 2 puan alıver.”
***
Maç başladığında takımın saha dizilişinde,
Yeni transfer Vida yoktu.
Şaşırdık mı? Hayır.
Şenol Hoca’nın böyle bir prensibi olduğunu biliyoruz zira.
Maçın 15. dakikası itibarıyla,
Ne yürekten ne de kürekten ses çıkıyordu.
Bu durumu en iyi ihtimalle havanın soğuk oluşuna bağlıyorum!
Sonra Quaresma’nın sobanın başına gittiğini,
Sobaya iki kömür attığını gözlemledik.
Ortalık birden ısındı.
Artan sıcaklıkta Talisca’nın hararet yaptığını
Ve trafoyu patlattığını gördük: 1-0.
Sonra Talisca, Quaresma’ya,
“Soba’ya iki kömür daha at” dedi.
Yansın ortalık!
Tevekkeli değil,
Meğer Talisca 2 haftadır elinde benzin bidonuyla dolaşıyormuş.
Quaresma’nın ikinci asistinde yıktı geçti ortalığı: 2-0.
“Goller haricinde ne diyorsun?” diye sorarsanız,
Yapılan iyi niyetli mücadelenin oyunun güzelliğine yansımadığını söyleyebilirim.
Gerisi iyilik sağlık.
62. dakikaya geldiğimizde Kasımpaşa’nın oyunu bırakmayan inadını gözlemlesek de
Bunun Beşiktaş’ın maçı rölantiye almasından kaynaklandığını söyleyebiliriz.
Lakin rakibe “oynayın” diye davetiye çıkarmak ne kadar doğru, o da ayrı bir tartışma konusu.
Talisca’nın sakatlanıp çıkışını,
Vida’nın ve Lens’in oyuna girişini bu bölüme dahil edebiliriz.
Sonra gol yedik.
Davete icabeten! 2-1.
Sonra Lens’in ikili mücadelesinde faul olmayan bir pozisyonda,
Hakemin Beşiktaş aleyhine maçı durdurması,
Maçı gerip, uyuyanları uyandırsa da,
Karşılaşmanın akışı gariptir değişmedi.
Geldikçe geldi Kasımpaşa.
Taraftara da geliyordu ki, maç bitti.
Dipnot: Bu durgunluğa bir çare bulunacaktır diye tahmin ediyorum.
Yoksa tehlike kapıda. (Alen Markaryan/ Akşam)