Ajans Beşiktaş - 1903 Karakartallar Derneği Başkanı Cengiz Sarıkaya yaptığı açıklamada, geçmişte tanık olduğu olayları anımsatarak Beşiktaş Divan Başkanı Yalçın Karadeniz’e sorular sordu.

Sarıkaya’nın yaptığı açıklamalar şöyle:

“BEŞİKTAŞ DİVAN BAŞKANLIĞI’NA TEKRAR ADAY OLAN SAYIN YALÇIN KARADENİZ’E SORUYORUZ”

“2008 Şubat’ında yapılan mali genel kurulda Fulya projesi nedeniyle yönetimi ibra etmemiş, mahkemeye gideceğimizi söylemiştik. Bunun da nedeni Fulya projesinin m2 olarak büyümesi, BJK nin haklarının korunmamasıydı. Mali genel kurulda sorduğumuz sorulara cevap alamadığımızı belirterek mahkemeye gitmeden önce Divan Kurulu başkanlığından bir toplantı talep ettik. Size “Bizi sorumlu yöneticilerle bir araya getirirseniz mahkemeye gitmeden sorularımıza cevap almak istiyoruz” dedik. Sayın Karadeniz, istemeye istemeye bunu kabul ettiniz. 2008’in Mart ayıydı. Toplantıya sizinle birlikte yönetici İlhan Durusoy katıldı.

Önce Şan Ökten Tesisleri’ni sorduk. İsim değişikliği yapılacak mıydı? “Tesislerin yeri Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü’nün. İnşaat için izin alındı mı?” dedik.

İlhan Durusoy önce isminin Aşçıoğlu Tesisleri olacağını söyledi. Sonra da “Aşçıoğlu Şan Ökten Tesisleri olacak” dedi. Net bir cevap değildi bu, sürüncemede bıraktı. Sözleşmedeki bu madde yerine ikiz kulelerden daire isteyelim dedik.”

“SEBA’NIN TELEFONLARINA ÇIKMAYAN DİVAN BAŞKANI!”

“Daha sonra dava açılmasının ardından Beşiktaş’ın tapulu malları üzerindeki inşaat kararını almak için Onursal Başkanımız Süleyman Seba’ya gittik. Bize 1998’de böyle bir karar alındığını, size yanımızdan telefon açtı, bunun belgesini de Yalçın Karadeniz’den alabileceğimizi söyledi. Siz de SEBA’YA “Pazartesi günü gelsinler, dilekçe ile başvursunlar kendilerine vereceğim” dediniz. Pazartesi günü gelmediniz. Salı ve çarşamba günü de telefonlara çıkmadınız. Sonra sizi Süleyman Seba aradı. Onun telefonuna da çıkmadınız Sayın Karadeniz. Süleyman Seba ekolünden geldiğinizi söylüyorsunuz ama onursal başkanımızın telefonuna bile çıkmamanız nasıl izah edilebilirsiniz?”

“CEBİNİZDE 1 MİLYON DOLARINIZ VAR MI?”

“Sayın Karadeniz, sizinle yaptığımız toplantıda birden bire bize “Cebinizde 1 milyon dolarınız var mı?” diye sordunuz. Şaşırmıştık. “Neden böyle bir şey soruyorsunuz?” diye karşılık verdik. Aynen şunları söylediniz:

“Şu andaki mevcut başkan cebinden 1 Milyon Dolar veriyor. Daha ne istiyorsunuz?”

Hatırlarsanız biz de dedik ki;

“Koskoca Beşiktaş’ı bir kişinin eline bakar hale mi düşürdünüz? O zaman siz bunun cevabını verin. Beşiktaş’ın zengin diye bir kişinin eline bakacak durumu olamaz.”

Şimdi biz size soruyoruz;

Rakiplerinizden biri milyon Euro’luk sponsorluklar yapmış kulübümüzle, siz ne yaptınız?

Cebinizde 1 milyon dolarınız var mı?”

“BEŞİKTAŞLI BEŞİKTAŞ’I MAHKEMEYE VERİR Mİ?”

“Sayın Karadeniz, biz Beşiktaş’ın haklarını korumak için mahkemeye gitmek zorunda kaldık, kendimiz için değil. Bize “Sizler Beşiktaşlı mısınız? Beşiktaş tüzel kişiliktir. Mahkeme tüzel kişiliğe karşı açılır. Yani Beşiktaş’ı mahkemeye vereceksiniz. Bunu içinize nasıl sindireceksiniz?” demiştiniz. Oysa biz yukarıda da belirttiğim gibi Beşiktaş’ın menfaatlerini korumak için bu kararı almıştık. Ya siz? Kendi divan başkanlığınız için gittiniz mahkemeye, Beşiktaş’a dava açtınız. Yıllar önce söylediğiniz söz ne oldu? “Siz nasıl Beşiktaşlısınız? Beşiktaşlı Beşiktaş’ı mahkemeye verir mi?”

Sayın Karadeniz;

“Divan başkanlığı elimden alındı. Ben yönetim kurulunu bir çok konuda ikaz ettim” diyorsunuz. Zamanında biz size dilekçeyle “Fulya ile ilgili yeni bir komisyon kurun. Beşiktaşlı çok değerli

bankacılar, finansçılar inşaatçılar var. Onlardan oluşturacağınız bir komisyonla Fulya’daki soru işaretini ortadan kaldırabilirsiniz” dememiş miydik? Siz de bize, “Fulya’nın komisyona ihtiyacı yok”

dememiş miydiniz? Zamanında bu komisyonu kursaydınız, tüzüğün size verdiği hakları kullansaydınız şimdi hiçbir zarar olmayacaktı.”

“BEŞİKTAŞ’I ORTADA BIRAKIP ANKARA’YA GİTTİNİZ”

“Sayın Karadeniz; Biliyorsunuz; mali genel kurullar divan kurulunun gözetiminde sicil kurulunun yardımıyla yapılır. Siz Sayın Yıldırım Demirören’in istifasını açıkladığı ve TFF Başkanlığı için Ankara’ya gittiğinde sorumlu olduğunuz Mali Genel Kurulu, yani Beşiktaş’ı neden terk ettiniz? Beşiktaş’taki görev yerinizi bırakıp, Ankara’ya TFF Genel Kurulu’na koşup, divan başkanlığını yapmadınız mı?

Ayrıca Cengiz Sarıkaya yaptığı açıklamaya şunları ekledi; “Beşiktaş seçimlerini kendilerine menfaat olarak görenler var. Bu kişiler Beşiktaş’a zarar veriyor. Onlara söyleyeceğim söz; Lütfen Beşiktaş’ın üzerinden ellerinizi çekin…”