Ferdinand Beşiktaş Dergisi'ne açıklamalarda bulundu
Beşiktaş Dergisi, taraftarların “Ferdi”si Les Ferdinand’ı, yıllar sonra İngiltere’de buldu ve çok keyifli bir röportaj gerçekleştirdi.
Ajans Beşiktaş - Beşiktaşlılar’ın ilk siyahi sevgilisiydi, Les Ferdinand... Aynı zamanda İngiltere’den Beşiktaş’a gelen ilk futbolcuydu... Futbolculuk kariyerinin ilk büyük çıkışını bir yıl kiralık olarak oynadığı İstanbul’da yapan ve Türkiye’ye gelen en iyi yabancılar arasında gösterilen Ferdinand, Beşiktaş’ın efsanevi isimleri Metin-Ali-Feyyaz ile birlikte forma giydi. Siyah-Beyaz formayı otuz dört kez terletti ve rakip filelere on altı gol gönderdi. Her golden sonra da tribünler ayağa kalktı: “Müjde, müjde size, Ferdinand’dan müjde size”... Beşiktaş Dergisi, taraftarların “Ferdi”si Les Ferdinand’ı, yıllar sonra İngiltere’de buldu ve çok keyifli bir röportaj gerçekleştirdi. Beşiktaş Dergisi Ağustos sayısında yer alan o çok özel röportajdan bazı bölümler:
“Türkiye’ye havalimanına geldiğimde her yer taraftar ile doluydu, tavanda bile taraftar vardı sanki. Çok komiktir, kendime şöyle demiştim: ‘Acaba kimin için geldiler? Biraz daha takılayım belki meşhur birini görürüm.”
“Kötü oynayıp bir maç kaybettik. Taraftarlarımız bizden önce tesislere gelmiş ve bir hayli de öfkelilerdi. Tesis çıkışında üzerime koşanları görünce korktum ve arabayı bırakıp ben de koşmaya başladım. Onlar arkamda, ben önde on dakika boyunca durmadan koştuk. Eve geldiğimde nefes nefeseydim. Sonra düşündüm ve onlara hak verdim. Çünkü maçta bunun yarısı kadar koşmuş olsaydım, o maçı kesinlikle kazanırdık! Bana koşmayı büyük Beşiktaş taraftarı öğretti bunun için onlara minnettarım.”
“Kendini sıkça göstermezdi ortalıkta ‘The Başkan’ (Süleykan Seba) ama gördüğün zaman hem sevinir hem kendime çekidüzen verirdim. Onu görmek bir ayrıcalıktı. Gören futbolcu, diğer futbolculara hava atardı. Tercüman aracılığıyla konuşurduk ve sanki Türkiye’ye gelmekle ona bir iyilik yapmışım gibi davranırdı.”
“Türkiye’ye çocuk olarak geldim, İngiltere’ye adam olarak döndüm. QPR’a döndüğümde büyük hoca Peter Reid antrenmanı izliyordu. ‘Les nerede’ diye sormuş. ‘İşte burada’ dediklerinde, ‘Bu ne olmuş böyle, harika bir futbolcu olmuş’ demiş.”
“Deniz mahsullü yemekleri özlerim ama hep arayıp da bulamadığım bir yemek var ki, Londra’da tüm Türk lokantalarında sorarım ve bulamam: Sütlaç! Bazı takım arkadaşlarım bana ‘Sütlaç’ Les diye takılırlardı, daha çelişkili bir lakap olamazdı herhalde.”
“The Başkan (Süleyman Seba) Türkiye Başbakanı’yla, o da Birleşik Krallık Başbakanı Margaret Thatcher ile Beşiktaş’ta kalmam ile ilgili konuşmuş. Tabii bu konuda yapabilecek pek bir şey yoktu ama ertesi gün koskoca Birleşik Krallık Parlamentosu’nda beni konuştuklarında, ‘Lan ne oluyor ya!’ demiştim kendime.”
“Bir öğrendim ki, stadın müdürü değişmemiş. Sağ olsun gece yarısında bana Vodafone Arena’yı açtı ve mabedi görme fırsatım oldu. Dakikalarca sessizlik içinde oturdum, on numaralı bir koltukta... Stat boştu ama kulaklarımda sağır eden bir gürültü vardı. Ta ki biri omuzuma elini koyup ‘Haydi gidelim’ deyinceye kadar kaldım oracıkta.”
Röportajın tamamı Beşiktaş Dergisi Ağustos sayısında...