Habertürk Gazetesi Yazarı Umur Talu, müsabakayı kaleme aldı;
Yazının başlığı maçlık değil, gol yağdırdığı tam sezonluk.
Galatasaray hırsıyla, Nagatamo, Rodrigues ve Linnes’in hızıyla hak etti. Beşiktaş dağınıklığıyla, Negredo, Lens gibi hayal kırıklıklarıyla boyun eğdi. 10 günde 2 derbide 2 kupadan da oldu! Herhalde Şampiyonlar Ligi’nden de!
Bu iklimde, bir şeylere itiraz adına Beşiktaş’ın sahaya çıkmama kararını duygusallıkla “haklı” bulmuştum. Ancak haksızlığa isyanın tam olması için, Federasyonun “çevir kazı” kararının o parçasına da itiraz olmalıydı: Sus payı niyetine cezası 1 maça indirilen Pepe’yi de oynatmazdım! Zaten golde yoktu! Zaten erken bıraktı!
Osmanlı’yı fetheden İstanbul (Başakşehir) saat farkıyla lider başlamıştı derbiye. İlk dakika Galatasaray’ın hırslı baskı, hızlı atakla çullanacağını gösterdi zaten. Fernando’nun Adriano’ya tabanı radara yakalanmadı. Belhanda’nın dirseği kaçamadı.
Galatasaray çok canlı, bir o kadar heyecanlı; Beşiktaş sakin, bir o kadar donuktu. Donk, Talisca’nın gölgesi, Rodrigues matkap bölgesiydi. Quaresma’nın o sıra Gönül’e gönülden desteği takdire şayandı. Yorulacaktı tabii.
Talisca nöbetçi santrfor olduğu için Atiba’sız orta saha bir eksikti. “En golcü” için katlanılan risk ve lüks işte. Tolgay sık sık kayboluyordu. Etti 2 eksik. 12’den sonra Beşiktaş sağ kanat şişirmeleri gelmeye başladı. O sıra bile Galatasaray 2 kat fazla top yapmıştı.
20’de Negredo müthiş aldı, müthiş heba etti. Gol baskınında Muslera- Gomis-Rodrigues-Nagatamo’nun hepsine birden asist yazmak gerekti. Beşiktaş orta saha ve defansına da! Belli ki Terim Beşiktaş sağ kanadını gözüne kestirmişti.
Beşiktaş zaten santrforsuzdu; olmayan kişi çıktı, 3 kanatlı kontra forveti oluştu. Gomez, Cenk Tosun, Demba Ba maalesef yoktu! Beşiktaş o an (10 günde) iki kupadan olacaktı. Arkadaşlarını topla buluşturamayan Talisca yine topla iyi buluşturdu kafasını. Kale randevuya gelmedi. Üzülmekte haklıydı!
2. yarı Beşiktaş Galatasaray gibi başlamak istedi. Tolgay iyi kaptı, Quaresma soldan çok iyi vurdu, Muslera çok çok iyi kurtardı.
Babel’in yüzde 100 kaçırdığını inanın Negredo kaçırmazdı!
Donk ısrarla kırmızı istedi; hakem kulak asmadı! Sonra Babel, sonra Feghouli (esasen Medel) kaçtı da kaçtı. Top maçın hızına yetişemedi.
Penaltı öyle geldi; gol kaçıra kaçıra, bağıra bağıra. Beşiktaş yine 10 kişiye mahkumken “Direk” kaleye geçti! Az sonra “Matkap” açacaktı kaleyi. Beşiktaş şampiyon olacak ruhtan bu yıl sık sık uzak kalmış, Galatasaray’da ise ruh geri gelmişti!
GALATASARAY
Bilhassa Nagatomo, Rodrigues, sonra Linnes.
BEŞİKTAŞ
Bilhassa Negredo, Tolgay, Pepe, Babel ve ille de Lens. Olmayan Love’u da ekle!