Milli takımdan azı mutlu, çoğu yorgun, kırgın dönen 9 oyuncu. Esasen milli takım oyuncusu Gönül ve Atiba’yı da katınca 11 kişilik süper market. Kalecisiz hem de!
Kağıt üstünde ciddi fark. Tabii saha kağıttan değil. İlk 11’inizin iki kanadını kenara koyup iki ilk 11 oyuncusuyla başlayabilmek lüks. Esas santrforunu kanada koymak aşırı lüks. Aşırı lüks de israf. Herkesi birden kaybediyorsun.
Mecburi rotasyon Beşiktaş’ın balans ayarını bozdu. Ayarsızlıktan gol geldi. Gençlerbirliği zaten cesur ve emekle, yürekle başlamıştı. Yavru’yu ortaya, Uğur’u sık sık Serdar Özkan’ın önüne atarak Bakkal, Beşiktaş’ın ayarını baştan bozmuştu.
Gol Caner’in hücum ve orta gücü yanında savunmasının zayıflığını kanıtladı. İki Ahmet ona fazla geldi!
Beşiktaş’ta anormal top kaybı. Top bir Beşiktaşlı’dan diğerine bir türlü ulaşamadı. Sanki takımın gözleri bozulmuş; bir hafta bambaşka takımlarda, bambaşka taktiklerle oynamak şaftı yamultmuştu.
Görmeyen, koşmayan, top kazanamayan, top kaybeden... Takım diyeceğim ama o zaman takım olunmuyor zaten!
2. devre ayar düzeltmek üzere 2 değişiklikle başladı. O da kırmızıya çarpıldı. Babel’in en kısa maçı. Kas, göz, sinir, kontrol bitkinliği işte! Oğuzhan’ın, Cenk’in hali de öyle. Quaresma’yı ayıralım yine.
Beşiktaş aşırı milli takım oyuncusunun, aşırı rotasyonun, aşırı kadro derinliğinin kurbanı! Zengin kadronun derdi büyük! Bir Kosovalı, Bir Karadağlı yetti! Beşiktaş’a son 5 dakika yetmedi.
Züğürdün emeği ve mütevazı Bakkal, zengin süpermarketi devirdi. Sihir de bitti.
Beşiktaş bir özel maç için yine Gençlerbirliği deplasmanında. Kadroda 19’unda Adalı bir genç. Beyoğluspor’dan denemek için alınmış, nihayet aşkı Beşiktaş formasını giymiş, belki rüyası gerçek olacaktı. 2-1 kazandıkları maçta çok iyi oynadı. Sonra Siyah-Beyaz’la 3 Atatürk Kupası maçına çıktı. Soyunma odasında Baba Hakkı yaklaştı: “Evladım sen bize gelme, ufaksın, seni yerler.”
Kasapoğlu da gitti, yıllarca İstanbulspor kaptanı oldu. O Gençler maçından 61 yıl sonra Yunanistan’dan İstanbul’a adeta ölmeye döndü!
Ankara’da Gençler maçında o Siyah-Beyaz formayı giymek ömrünün tesellisi olmuştu. Yani bu işler kolay değildi! (Habertürk/Umur Talu)