''Hakeme rağmen Beşiktaş!''
Beşiktaş'ın 1-0 kazandığı Konyaspor karşılaşmasını Milliyet Gazetesi spor yazarı Bilal Meşe değerlendirdi.
Ajans Beşiktaş - İşte Bilal Meşe'nin bugün Milliyet Gazetesi'nde yer alan köşe yazısı:
Bu oyunda sarı kartı görmek, hem sizi oyundan düşürür, hem de kırmızıya davetiye çıkarırsınız!
Tıpkı N’Sakala gibi!...Yahu arkadaş sen nasıl profesyonelsin? Gördüğün iki sarı kart, hani kritik pozisyon olur amenna, su götürür. Orta sahada, rakibine palas-pandıras giriyorsun, çift sarıdan kızarıp, Beşiktaş’ı böylesine kritik bir maçta yalnız bırakıyorsun! Hoş, olsan ne olur, olmazsan ne olur!
N’Sakala’nın 21’de kızarmasından sonra Kartal’ın oyun anlayışında pek değişen bir şey olmadı. Her yerin adamı Necip, sol tarafa geçerken, Kartal ofansif oyunundan taviz vermedi, baskı yaptı, ancak savunma kilidini açmakta fazla becerili olmadı. Kuşkusuz bunda Aboubakar’ın dağınık futbolu baş faktör idi. Ofansa atılan her top, bumerang gibi geri döndü!
Konya mı?
Düşünün Kartal on kişi kalmış, bu avantajı kullanma yerine savunmasına kapanmaya devam etti. Benzetme yerindeyse, Kartal’ın kalesini ancak uzaktan gördüler bu yarıda! Arada bir çıkış yaptılar, o da saman alevi gibiydi!
Konuk takımın açılması ikinci yarıda maça tempo kazandırırken, en tartışmalı pozisyon Welinton’un duran topta ceza alanı içinde formasından çekilmesiydi.
Maçın hakemi Halis Özkahya, üstelik FIFA kokartlı. Pozisyon buz gibi penaltı. Özkahya’dan ‘devam’, VAR’dan ise tık yok, tık! Çekme olmasa o pozisyon gol olurdu, gol! Farkında mısın Özkahya! Eyy Özkahya, olgun ataklarda yapılan faullere kart çıkarmadın, evde mi, unuttun?
Valla, Kartal, 70 dakikadan fazla on kişi oynamasına karşın, maç süresinde kazanma adına her şeyi yaptı. Baskıysa, baskı, presse press, üretimse üretim...
Tek eksik olan goldü....
Veee dakika 81... İşte futbolun adaleti, Kartal’ın buz gibi penaltısı verilmedi, sağ bek Rosier, Atiba’nın asistinde zor pozisyonda topu filelere göndererek, Kartal’ı ve de N’Sakala’yı ipten aldı!
Kartal’ın iyileri mi? Welinton’u bir numaraya koyarım, ardından Souza’yı ve de Vida’yı hatta Ghezzal’ı öne çıkarırım. Rosier’e de bir alkış benden.
Görüyoruz ki, zirve yarışı kora - kor devam edecek. Biraz daha açalım, yarış üç büyük arasında sürecek. Haa araya kimler girer, elbette adaylar yok değil, keyifli bir yarış bizleri bekliyor.