''Hamle sırası Çebi’de''
Milliyet Gazetesi yazarıAttila Gökçe, Beşiktaş'ın 3-0 kazandığı Sivasspor maçını bugünkü köşe yazısında değerlendirdi.
Ajans Beşiktaş - İşte Attila Gökçe'nin bugünkü Milliyet Gazetesi'nde yer alan yazısı;
Önce şu kırmızı kart olayına bakalım… Sivasspor Kaptanı Hakan Arslan’ın, Beşiktaş’ın golünden önce tartışılan “top taça çıktı mı, çıkmadı mı” tartışmasında ısrarlı itirazı. Sarı kart.. Sonrasında kimin verdiği, nasıl eline tutuşturulduğu anlaşılmayan cep telefonuyla Hakem Arda Kardeşler’in üzerine gidiyor ve telefonu adeta gözüne sokuyor… İkinci sarı ve kırmızı.
Yakın geçmişte, VAR sisteminin henüz başladığı günlerde İngiltere’de Fatih Terim, dördüncü hakeme göstermişti telefondaki görüntüyü… Bu hareketinden dolayı ikaz edildiği anlatılır. Ama sistemin artık yerleşik sayıldığı şu günlerde telefon göstermek kazandırmaz, kaybettirir.
Sivasspor Kaptanı Hakan Arslan’ı anlamaya çalışıyorum. Ona göre top çıkmıştır, gole sonuçlanan oyunun devamında Sivasspor’a zarar verdiği iddiası da bir yere kadar anlaşılabilir. Ama bunu sportmence, olabildiğince az sözcükle dile getirmelisiniz. Üslup sarı karta neden oldu. Peki telefon neyin nesi oluyor. Bu kadar ısrarla, böylesine bir öfkeyle hakemin üzerine gitmek ne kadar doğru, ne kadar yararlıdır? Hakan Arslan özeleştirisini yapmalı ve ders çıkarmalı.
Sıkışan zirve rekabetindeki yerini korumak için çok zor bir maça başladı Beşiktaş… Golcü Aboubakar’ın annesi vefat etmişti, Kamerun’a gidip son görevini yapacaktı. Merkezde de savunmanın “gümrük müfettişi” Josef de Souza sakattı. Sergen Hoca, Aboubakar’ın vekaletini Güven Yalçın’a vermiş, “gümrük” görevine de Necip’i atamıştı. Sivasspor oyuna iyi başladı, daha üçüncü dakikada Ersin’in Gradel’in şutunu kurtarması günün zor geçeceğine işaretti. Beşiktaş bir ölçüde kaptırdığı toplarla atağa kalkan Sivasspor karşısında sakin ve yavaş oynuyordu. Zaman zaman çabuk oynayan Sivasspor’u taktik faullerle durdurmaktan da geri kalmadılar. Sivasspor’un Gradel, Yatabare ve Fajr’la yaptığı atakları Beşiktaş savunması disiplin ve ciddiyetle savuşturuyordu.
Beşiktaş topa daha çok sahip oldu… Daha çok faul yaptı. Beklenenden az şut attı ama ilk yarıyı önde bitirmeyi başardı. Girişte anlattığımız taç tartışmasında Beşiktaş oyununu devam ettirdi ve Mensah-Rosier-Ghezzal-Güven zincirlemesinin sonunda genç Güven akıllı kafa vuruşuyla golü attı.
Sivasspor on kişi kalmasına rağmen ikinci yarıda da aynı anlayışla oyuna ortak olmaya çalıştı. Rıza Hoca Yasin’i oyuna sürerken, Sergen Hoca da peş peşe hamlelere geçti. Vida - Montero zorunlu değişikliğinden sonra Güven’in yerine Larin, Mensah’ın yerine Oğuzhan, Necip’in yerine Dorukhan, taze ve yaratıcı güç olarak çalışmaya başladı. 84’de Larin’in, 90+2’de Oğuzhan’ın golleri zor maçı neşeli sonuca çevirdi.
Maç sonunda ortaya çıkan gerçeği de yazalım: Beşiktaş özgüvenini, takım oyununu, bireysel performansını yükselterek zirve takımı olma iddiasını her geçen gün pekiştiriyor. Sahadakilerle yedek kulübesindekilerin verimliliği birbirine yaklaşıyor. Dünkü maçta oyuna sonradan girenler dahil hepsi iyi işler yaptı. Böyle giderlerse yönetimin de ara transferde biri santrfor olmak üzere en az iki oyuncuyla hamle yapması gerekiyor. Şimdi top Ahmet Başkan’da!