Ajans Beşiktaş - Başkan adaylarından Hürser Tekinoktay da bu kritik seçim öncesi Radyospor'da yayınlanan Sabah Sporu programına konuk oldu ve çarpıcı açıklamalarda bulundu.

-Divan Başkanı Tevfik Yamantürk'ün kendisi hariç diğer başkan adaylarını yemeğe davet etmesi için ne dedi?

-Neden başkanlık başvurusunu kendi değil de Aker Çıtak yaptı?

-Abdullah Avcı ile devam edecek mi?

-Seçimi kazanırsa futbolda nasıl bir yapılanmaya gidecek?

-Beşiktaş'ın ekonomik durumu

-Sıcak parayı bulmak için nasıl bir çözüm önerisi sunacak?

-Amatör şubeleri kapatacak mı?

-Eski yönetimlerden hesap soracak mı?

İşte o sözler...

Divan Başkanı Tevfik Yamantürk'ün kendisine yemeğe davet etmemesi...

Kişisel bir sorunumuz yok kendisiyle. Rakibimiz değil. Bizden daha deneyimli, daha büyük. Geçen mayıs ayında başkan adaylığı için 250 imza kuralı vardı. Tüzükte noter şartı yok. Biz 6 ay önce ıslak imzaları topladık. Bizim imzaların kabul edileceği söylendi en başta. Bizimkilerin hepsi kargo teslimatlıydı. Her şey belliydi, TC'ler dahil. Bizi davet ettiler, 2-3 klasörle anlattım her şeyi. Bunları daha önce teslim alacaklarını söylemelerine rağmen 3-4 saat hoş olmayan bir şekilde ağırlayarak kabul etmediler. Sanki insanları kandırıyormuşum gibi bunların sahte olabileceğini söylediler. Sahtekarlık mı yapıyoruz yani? Biz bunların vergisini ödüyoruz. Aynı zamanda tüzükte böyle bir şey yok. O muamale iyi bir şey değildi. Sadece aramızda böyle bir konu oldu. Bir Divan Kurulu üyesi beni aradı, ben randevu istemedim. Tevfik beye ya yanlış bilgi verildi ya yalan söylüyor. Bana da kolaylık sağlamak isteyen divan üyeleri vardı. Bunların teyit edilebileceğini söylediler. Sonra bana verilen saatten önce divan başkanı benimle ilgili açıklama yaptı. Bunların kabul edilmeyeceğini dair Beşiktaş sitesine açıklama yaptı. Divan üyesini aradım, başkan zaten kararı açıklamış benim gelmeme gerek yok dedim. 2. kez aynı muameleyi görmemek için gitmedim. Sonra mahkemeye gittik. Mahkemenin kararıyla da seçime girdik.

Neden başkanlık başvurusunu kendi yapmadı?

Sayın başkan şunu da çarpıtıyor. Avukatını gönderiyor diyor. Hepsinde Aker Çıtak bütün yazışmaları yürüttü. Özkaynak diyoruz, eğitim diyoruz. Aker çok güzel bir örnek. Aker bizim futbolcumuzdu. 8 yaşında geldi, her gün idmanlara gelen biriydi. Zor koşullarda yetişirken sakatlanmış, daha sonra verilen eğitimle hukuk fakültesini bitirmiş, sonra kendi bürosunu açmış birisi. Bu, övünülecek bir model. Altyapıdan yetiştirdiğimiz birisi. Futbolu bıraktıktan sonra avukat olabiliyorsa bundan memnun olunmalı. O geldiği zaman elinin sıkılıp öpülmesi lazım. Eğer diplomasiyse başvuruyu başkan almıyor ki. Hiçbirinde Tevfik Yamantürk orada değildi. 

Abdullah Avcı ile devam edecek mi?

Abdullah Avcı bizim kontratlı hocamız. Böyle bir durumda etiğe aykırı bir düşüncede bulunmak doğru değil. Çalışma koşullarını nasıl iyileştiririz diye düşünürüz. En iyi imkanları vereceğiz. Onunla yolları ayırma gibi bir düşüncemiz yok. Ekibi iyi seçilmedi. Beşiktaş'a dışarıdan bir modül getiremezsiniz.

Seçimden sonra nasıl bir yapı olacak?

Seçimden sonraki yapıyı söylüyorum. Öncelikle 2 tane sportif direktörümüz olacak. Bir tanesi uluslarası pazara bakacak. Biz ona Toschak dedik. Bir de iç pazardan sorumlu bir direktör olacak. Onun için de Rasim Kara'yı düşünmüştük. Alım-satım gibi düşünün bu. Cengiz Ünder'i Altınordu almadan önce 2-3 yıl Şampiyonlar Ligi'nde oynattıktan sonra verecek Toshack'a, o da 50 milyon euroya satacak. Nasıl ki Balic ve Geremi'yi Real Madrid'e götürdü, bunları yapabilir. İki sportif direktörün futboldaki bütçeyi yönetmesi lazım. Onun altında da Sergen Yalçın'la çalışacağımızı söylemiştik. Yardımcısı da Yasin Sülün olacaktı. Toschak, Rasim, Sergen ve Yasin'le hep beraber çalışmıştık. Bu çok önemli. Guti'nin de bizde kalmasını istiyorduk. Toshack Real Madrid'de çalışırken Guti oradaydı. Yeri geldiğinde bizi yurt dışında temsil edecekti.

Sergen Yalçın'la anlaşılmış mıydı?

Sergen Yalçın'la söz kesilmesine gerek yok. Ona gel dediğinizde gelir, git dediğinizde de gider. Bizim çocuğumuz o. Şimdi uykularının kaçtığını da biliyorum. Sergen için Beşiktaş'ın önemli bir yeri vardır. Onunla böyle konuları konuşmaya gerek yok. 

Beşiktaş'taki ekonomik problemler!

Ekonomik problem var tabii. 13 Şubat 2000'de Süleyman Abi'den sonra bir tüketim modeli başladı. 6 milyondan 500 milyon dolara geldi borç. O takımdan bir Nihat Kahveci'yi sattık 5 milyon dolara. Bir Nihat bütün borçlarımızı ödedi. Biz ve onlar dediğimiz zaman, bunu boşuna demiyoruz. 2 başkan adayı var karşımızda. Bu 19 yılda büyük payları var. Hepsi bu dönemlerde görev aldılar. Bilmiyorlar, paraları har vurup harman savuruyorlar. Sonra gidiyorlar bankaya, para alıyorlar. Bir daha hovardalıkla para harcıyorlar. Bu sefer faizleri öderken borç alıyorlar. Faizi faizle ödeyecek bir ekonomik model sizi kurtarabilir mi? Aslında olayın sakat noktası bu. 'Pazartesi günü 50 milyon ödeme var, nasıl bulacaksanız parayı?' diyorlar. Biz de 60 yılı temlik ederiz, kasaya 3 milyar TL koyarız, bu kolay. Biz diyoruz ki faizi ödemekle ilgili model olmaması lazım. Biz üretim modeline geçeceğiz. Özkaynaklara döneceğiz. Nedir bunlar? Tribün gelirleri, ticaret gelirleri, futbolcu üretimleri, scouting ağınız. Hatta üyelik yapısını değiştirip 100 bin üye alınacak. Özkaynak dediğimiz zaman sadece futbolcu üretimi sanılmasın.

Sıcak para nasıl bulunacak? İşte projeleri...

20 bin tane stok koltuğumuz var. 20 bine yakın boşumuz var. Statta bir güncelleme yapacağız. 1300'lük kombineleri 1700'e yükselteceğiz. Ve para almayacağız onlardan, hediye edeceğiz. Ama derse ki ben aynı yerde kalacağım, sıkıntı yok. Altta bir 20 bin kişi açılıyor ya, satış fiyatlarını %30 indirip orayı gençler ve öğrencilerle dolduracağız. Buradan sıcak para gelecek. İnönü ruhu için taraftarı içeri almanız lazım. İkincisi hemen olağanüstü tüzük tadili isteyeceğiz. 100 bin üye, 4B üyelik. O zaman da en az 100 bin üye içeri girmiş olacak. Böyle olunca ilave 300 milyon gelire gidiyor. Bu domino etkisi yaratacak. Beşiktaş'ın özkaynakları çok fazla. Faize gitmemek lazım.

Futbol takımı küçülecek mi?

Beşiktaş futbol takımı küçülmez, hep şampiyonluğa oynar. Şampiyonlar Ligi ilk 16'sında kalıcı olmamız lazım. Bunlar ne yapıyor? Paraları harcamak için bütçeyi yüksek gösteriyorlar, gelirlere futbolcu satışları koyuyorlar. 20 milyon dolar gelecek diyorlar. Ama Ajax'sanız yaparsınız bunu. Altta fabrikanız vardır, yaparsınız. Böyle bir şey olmadan en iyi oyuncularınızı satmak zorunda kalıyorsunuz.

Hagi-Emre örneği!

Bir takımda deneyimli futbolcular da olması lazım gençlerle de olması lazım. Hagi-Emre gibi. Hagi güzel bir örnektir. Hagi olduğu için Emre yurt dışına gitti. 38 yaşında ve hala görev yapıyor. Beşiktaş hem üretecektir hem de onlara iyi örnek olacak futbolcuları transfer edecektir. Futbol şubesi her yıl kar ederek işletilmeli. Verilen bütçe içinde en iyi takım kurulur. 

Amatör şubeler için ne düşünüyor?

Sayın Çebi ve Adalı'nın konuşmalarını takip ediyorum. Umarım biz kazanırız. Çebi amatör şubeler zarar ediyorsa kapatarız dedi. Adalı'nın da içinde bulunduğu dönemde amatör çocuklar uluslarası yarışlara gönderilemedi. Amatör şubelere bakış açılarının kötü olduğunu görüyorum. Bizim bakış açımız 180 derece farklı. Biz zeki, çevik ve ahlaklı sporcular yetiştireceğiz. Spor politikasında öncü olacağız. 

Geçmiş dönemlerden hesap soracak mı?

Biz zaten birçok davayı açan, Fulya başta olmak üzere, 5268 üye vs, kulüp lehine sonuçlanması gereken davaları açan biziz. Zaten soran taraf biziz. Hukuk ne gerekiyorsa onu yapacağız. Karşı taraf hesap soracağız diyor ama kendilerini hep ibra ettiler. Ben 2008'den beri hiçbir yönetimi mali olarak ibra etmedim ve mahkemeye gittim. Biz borçlandırmadan mutlu olmayan tarafız. Kimseyi dövecek halimiz yok. Bu hesap soracağız kelimesini kullanmaktan utanıyorum. Çünkü önceki yönetim hesap soracağız diye geldi. İki asbaşkan da hesap soracağız diyor. İki asbaşkanın listesinde toplam 10 isim Orman yönetimlerinde görev almış. Kimin nerede hesap soracağı karıştı. Ben bu kelimeyi kullanmaktan rahatsız oluyorum. Komedi filmine döndü bu. 19 yılın muhasebesini hep beraber yapacağız. 

Beşiktaş'ı çok üzdüler bu 19 yıl içinde. Borç 500 milyon dolara geldi. Anahtarı teslim etme noktasına gelebiliriz. 116 yıllık camiaya sahip çıksınlar, eski dostlarımız sandığa küsenler gelsin oy kullansın. Bizim onlara ihtiyacımız var. Herkes konu komşusunu bulsun, hepsini elinden tutsun kongreye getirsin. Sandığa geldikleri zaman da kim ne demiş, CV'lerine baksınlar, düşünsünler taşınsınlar ve araştırsınlar. Beşiktaş'a hep beraber sahip çıkalım. (Ajansspor)