Ajans Beşiktaş - Serkan Fidan'ın bugünkü köşe yazısı şöyle:

Beşiktaş, kan kaybetmeye devam ediyor. Deplasmanda Göztepe'ye 2-0 mağlup olan siyah-beyazlı ekibin zirveyle arasındaki fark açılmaya başladı.

Lige verilen milli maç arasının ardından Beşiktaş, Göztepe’nin konuğuydu. Vida’nın cezalı, Pepe’nin sakat olması sebebiyle savunmanın göbeği mecburen Medel - Roco ikilisine emanet edilmişti. Şenol Güneş bir diğer sakat oyuncusu Ljajic’in yerine forvet arkasında Oğuzhan’ı tercih ederken, Quresma’yı yanında hamle oyuncusu olarak tutup maça Lens ile başlamayı tercih etmişti. Göztepe’de ise uzun süre sahalardan uzak kalacak sol bek Adama Traore’nin yerine Berkan Emir sahadaydı.

Maç beklentilerin aksine düşük tempoda başladı. Pozisyonsuz geçen ilk çeyrek saatin ardından Beşiktaş, VAR marifetiyle bir penaltı kazanıyor, topun başına geçen Oğuzhan penaltı canavarı Beto’ya takılıyordu. Bu penaltı vuruşu maçın skorunu olmasa bile gidişatını değiştiriyor, maçın temposu kısa bir süre artıyordu. İki taraf da maç özetlerine girebilecek ciddiyette pozisyonu ilk yarının son dakikasında buluyor fakat yararlanamadıkları için ilk yarı golsüz sona eriyordu.

Maçı izleyenler futbolseverlerin aksine hem Bayram Bektaş hem de Şenol Güneş oynanan oyundan memnun olacak ki takımlar ikinci yarıya da aynı on bir ile başladılar. Futbolseverlerin oyuna tempo gelmesi için ettikleri gol dualarını ilgili tanrılar duyuyor, 51’de Andre Castro’nun sağ kanattan yaptığı ortaya hareketlenen Jerome’un kafa vuruşu kaleci Karius’u çaresiz bırakıyordu. Pepe - Vida ikilisinden biri sahada olsa Jerome o kadar rahat bir kafa vuruşu yapabilir miydi?

Golün ardından oyun Göztepe’nin istediği hale geliyor, Beşiktaş’ın tamamlayamadığı her atak kalesinde pozisyon oluyordu. Şenol Güneş oyuna müdahale etmeye hazırlanırken Göztepe bir serbest vuruş organizasyonunda Reis ile farkı ikiye çıkarıyordu. Bu golde de adam ve alan paylaşımı hataları Pepe ve Vida’nın kulaklarını çınlamasına sebep oluyordu.

Fark ikiye çıktıktan sonra Oğuzhan’ın yerine Quresma oyuna giriyor, Lens, sol kanata, Babel de Love’un yanına ikinci forvet olarak geçiyordu. Hem Quresma’nın aurası hem de Beşiktaş’ın üçüncü bölgede artık daha kalabalık olması konuk ekibin rakip ceza sahası çevresinde daha etkili olmasına sebep olsa da beklenen gol gelmiyor, gole yaklaşan Castro ile yine Göztepe oluyor ancak üst direk gole izin vermiyordu.

Şenol Güneş 71’de Lens’in yerine Mustafa Pektemek’i, 83’te ise Tolgay’ın yerine Larin’i oyuna alıyor ancak bu değişiklikler de fayda etmiyordu.

Göztepe SüperLig’in derli toplu takımlarından biri, üstelik kendi evinde seyircisiyle bütünleşerek konuk takımlar için zor bir atmosfer yaratıyorlar. Dolayısıyla Beşiktaş’ın bu maçı puansız kapatması anlaşılabilir. Ancak iki farkla geride olup kulübedeki iki forvetini de oyuna sokmasına rağmen rakibine oyunun son bölümünde dahi baskı kuramaması anlaşılır değil. Öyle gözüküyor ki Şenol Güneş’in Beşiktaş kariyerinin sonu yakın...