Ajans Beşiktaş - Avusturya takımını İstanbul’da farklı yenmek mümkünken, tek gollü galibiyetle yetinmişti Beşiktaş. İlk maçı izleyenler, rövanşın daha farklı kazanılacağında hemfikirdi. Yenilgi kimsenin aklına bile gelmemişti…

Ne var ki Lask Linz hiç de kolay bir lokma olmadığını gösterdi. Öncelikle genç bir takım. Daha çok koşuyorlar. Hızlı oynamanın yanı sıra iyi pres yapan ve oyunu dar alana sıkıştırma taktiklerini başarıyla uyguladılar… Rakibin bu taktiği Beşiktaş’ı çok zorladı karşılaşma süresince. Oyuna iyi başlayan Siyah-Beyazlılar, rakibin direnci karşısında kendi felsefesine uygun akışı sağlayamadı. Bunda en önemli etken, orta sahanın yaratıcı olamayışıydı. Oğuzhan ve Tolgay topu kullanmada, kendilerine özgü becerilerini otaya koyamayınca ilerideki arkadaşları istedikleri pası alamadı. Zaman zaman Lens bir şeyler yapmak istedi. O da ikinci yarı oyundan düştü…

BEŞİKTAŞ’IN SANTFORU KİM?

Babel ve Larin sert savunmadan çıkmak için daha hareketli olamayınca, Beşiktaş pozisyon bulmakta zorlandı. Şurası bir gerçek ki, Beşiktaş’ın golcü sorunu var. Hala bu takımın santrforu kim sorusu ortada duruyor.
Satılması söz konusu olan ve gözden düşen Negrado, dün takımı bir üst tura taşıyan golü attınca, Larin neden oynadı diye sormak gerekmez mi? Larin, dün sahada bir varlık gösteremedi… 70. dakika da oyuna giren 90’da golü atan Negrado golün ardından ikinci sarı kartla kenara geldi. Toplam 20 dakika sahada kaldı. Buluştuğu tek topu ağlara gönderdi. Ve Beşiktaş’ın turu geçmesini sağlayan isim olarak tarihe geçti.

CANER’İN HIRSI KİMSEDE YOK

Golün yaratıcısı Caner’in hakkını da vermeliyiz. Takımın en heyecanlı ve istekli oyuncusu Caner, kendi sahasından sürdüğü topu rakip ceza alanına yakın bir noktadan ortalayarak skora büyük katkı yaptı. Yine Pepe dün akşamın akılda kalan bir başka oyuncusuydu. Savunma ve rakip kale önünde sürekli gidip gelen Portekizli golün pasını vererek tecrübesini bir kez daha gösterdi…

Şenol Güneş, dün akşam Gökhan Gönül’ün yerine Adriano ile başladı. Yine Necip kesik yiyen bir başka oyuncuydu. Yeni transfer Roco, Pepe’nin yanındaydı. Dün akşam Roco’nun henüz hazır olmadığını da gördük. Öncelikle ağır bir oyuncu. Geriye dönüşleri ve adam kaçırma sorunu var. Yenilen gollerde daha dikkatli olmalıydı. 2 gol de Beşiktaş’ın oyununa yakışmayan pozisyonlardı. Orta alanda kaptırılan topların gol olması ayrıca analiz edilmeli. Şenol Güneş’in Roco tercihi çok pahalıya mal olabilirdi. Çok rahat geçmesi beklenen maçta, Beşiktaş “öldü öldü dirildi” demek abartı olmaz. Tur gitti denilen bir anda gelen gol, yapılan tüm teknik ve taktik hataları da örttü…

Beşiktaş’ı, Avrupa’da yaşayan taraftarı yalnız bırakmamıştı. Stadın yarısını dolduran Siyah-Beyazlılar itici bir güçtü. Bu desteğe rağmen, sergilenen oyun Beşiktaş’a yakışmadı. Rakibin direncine karşın, karşı bir hamle yapılamadı.
Son bölümde sürekli doldur boşalt ve yüksek top Avusturyalıların işine geldi. Orta alanda top yapamamak, hazırlık paslarının olmayışı oyunun bir anda karambole dönüşmesine neden oldu… Caner gibi, Pepe gibi yürekleri ile oynayan oyuncular da olmasa dün hüsranla bitebilirdi. Yaşanan tur sevincinde bu futbolcuların emeği büyüktü. Şenol Güneş, oyuncu seçimini bir kez daha düşünmeli…

Şu gerçeği bir kez daha gördük ki, ne kadar tecrübeli olursanız olun, fizik gücü ve dinamizm olmayınca zorlanıyorsunuz. Üstelik takım yaşlı olunca işler daha da çıkmaza giriyor…

TRT’NİN BÜYÜK ÇABASI

Beşiktaşlı taraftarlar ve sporseverler TRT’ye teşekkür borçlu. Son ana kadar yayım konusunda yaşanan belirsizlik, maça dakikalar kala giderildi. Avusturyalıların naklen yayım için istedikleri ücrettin ödün vermemesi, hatta pazarlık kapılarını kapatmaları işi bir anda çıkmaza soktu. TRT yöneticilerinin ne pahasına olursa olsun, yaptıkları özverili çaba sonucu maçı Türkiye izleyebildi. İlk 15 dakikada sorun yaşanması ise, tamamen Avusturya’dan kaynaklanan bir teknik neden olarak açıklandı… (Habertürk/İbrahim Yıldız)