Ajans Beşiktaş - Sezon başında Beşiktaş'ın Barcelona'dan kiralık olarak kadrosuna kattığı Miralem Pjanic, beIN SPORTS'a konuştu.

Tecrübeli oyuncunun açıklamaları şöyle:

Transfer sürecim çok da iyi değildi. Geçen sene Barcelona'da hocamız benim çok da anlam veremediğim kararlar almıştı. Geçen sene çok şans bulamadım. Benim için kabul edilebilir bir şey değil. Çünkü futbolu çok seviyorum ve sahada olmak isteyen bir futbolcuyum. Barcelona'da da oynayabilirdim aslında. Biraz daha zamana ihtiyacım vardı. Ama hocamızın kararı bu şekilde oldu. Bu sorunu çözmek zorundaydım. Oynayabileceğim bir kulüp bulmam lazımdı. Dediğim gibi her zaman sahada olmayı isteyen bir futbolcuyum.

"Aklımdan en ufak bir şüphe bile geçmedi"

Transferin son gününde Beşiktaş'ın çok büyük ilgisi oldu. Aklımdan en ufak bir şüphe bile geçmedi. Şampiyonlar Ligi'nde ve çift kupalı bir takımda oynayacağım için çok heyecan duydum. Aynı zamanda Türkiye'yi her zaman yakından tanımak ve görmek istemiştim.

"Benimle çok ilgilendiler"

Fransa'yla milli maç oynadık. Havaalanındaydım. Telefonum kapalıydı. Gazeteciler bana sorular sormaya başladılar. Telefonumu açmadığım için de konuyla ilgili haberim yoktu. Barcelona'da 3 yıllık sözleşmem olduğunu ve Barcelona'nın oyuncusu olduğumu söyledim. Otele geldim, telefonu açtığımda o kadar çok sayıda çağrı ve mesaj gördüm ki çok şaşırdım. Dediğiniz gibi işler hızlı gerçekleşiyor bazen. Buraya gelmemde hocamızın, yönetimimizin çok fazla katkısı oldu. Benimle çok ilgilendiler. Bu ilgi belirleyici oldu.

"İlk Sehic'le konuştum"

Başkanımızla, asbaşkanımızla ve hocamızla aynı gün görüşmemiz belirleyici oldu benim için. Buraya gelmeye karar vermem konusunda çok önemli faktörler oldu. Futbolcu arkadaşlarımdan da ilk Sehic'le konuştum. O burayı biliyor çünkü... Bana detayları verdi. İyi şeyler anlattı bana. Beşiktaş'ın buranın en büyük kulübü olduğunu ve burada çok mutlu olacağımdan bahsetti. Geldiğimde gördüklerim, hocamızın, çalışanların ilgi ve alakası, organizasyon bana doğru kararı verdiğimi bir kez daha gösterdi.

"İstanbul'da olmak beni ve ailemi çok mutlu ediyor"

"Takım arkadaşlarım gerçekten çok iyi futbolcular ve aynı zamanda çok da iyi insanlar. Bizler iyi işler yapacağız ben buna inanıyorum. İstanbul'da olmak beni ve ailemi çok mutlu ediyor. Taraftarların sevgisi özellikle benim çok hoşuma gidiyor. Ben de onlara bu sevginin karşılığını başarıyla vermek istiyorum. Başarılı olacağımızı düşünüyorum. Benim için en önemli şey futbolda kazanmaktır. Bunu gerçekleştireceğiz."

"Sergen Yalçın'ın çok başarılı"

Ben bir aydır buradayım. Sergen Yalçın'ın çok başarılı bir hoca olduğunu söyleyebilirim. Aynı zamanda çifte kupalı bir takımın başında olduğu için bunu görebilirsiniz. Antalya maçı gibi kritik maçlarda aldığı kararlarla da iyi bir hoca olduğunu görebilirsiniz. Devre arasında yaptığı konuşma ve bizi motive etmesiyle kaliteli bir hoca olduğunu görebiliyorsunuz. Bizi tekrar maça döndürdü. Şu anda da iyi gidiyoruz ama sakatlıklar yaşadık. Tüm takım fit ve sağlıklı olduğu zaman neler yapabileceğimizi biliyorum. Çok fazla puan kaybedeceğimizi düşünmüyorum. Çünkü çok tecrübeli kaliteli ve iyi futbolcularımız var. Hepimiz birlikteyken, tam takım halindeyken kolay kolay biz bu işi bırakmayız. Tek istediğimiz şey bu işin sonunu getirebilmek."

"Siyah-beyaz bana yakışıyor"

"Siyah beyaz bana yakışıyor. Ben kazanılacak ne varsa kazanmak için, şampiyonluk için buradayım. Umarım sezon sonu İstanbul'u siyah beyaza boyayacağız ve hep beraber şampiyonluğumuzu kutlayacağız."

"Sergen Yalçın'ın futbolculuğundan haberim var. Bazen analiz toplantılarından önce videoları izliyoruz. Zaman zaman hocamızın da geçmişte attığı gollerin videolarını izliyoruz. Ben biraz da hocanın ne kadar güçlü bir futbolcu olduğunu görünce şaşırdım. Babam ve bazı arkadaşlarım hocanın ne kadar iyi bir futbolcu olduğunu bana söylemişlerdi."

"Savaşın içerisindeki bir ülkedeydik"

Savaşın içerisindeki bir ülkedeydik. Daha sonra Lüksemburg'a gitmek zorunda kaldık. Ailem çok fazla çalışıyordu. Babam çok fazla çalışıyordu. Babam aynı zamanda çok da iyi futbol oynardı. Futbolu çok severdi. Kendisinin teşviği ile futbola başladım. İyi de bir futbolcuydum açıkçası. Zaman içerisinde geliştim, büyüdüm, hayaller de kurdum. 13 yaşına geldiğimde çok fazla teklif almaya başladım. İtalya'dan, Fransa'dan, Belçika'dan çok fazla teklif gelmişti bana. Ben biraz kalbimi dinledim ve Metz'e gittim. 13 yaşında evimden ayrıldım ama gittiğim yerde de iyi hocalarla doğru eğitimler alarak yoluma devam ettim. Ailem her zaman beni destekledi. Zor bir yoldu geçtiğim yol. Sonrasında Lyon'da Roma'da Juventus ve Barcelona'da forma giyme şansı buldum.