Rıdvan Dilmen: "Beşiktaş 'Ben bu yarışta varım' dedi"
Sabah Gazetesi Spor Yazarı Rıdvan Dilmen, Beşiktaş'ın Göztepe'yi 5-1 yendiği maçı değerlendirdi.
Ajans Beşiktaş - Süper Lig'in 28. haftasında Beşiktaş, Göztepe'yi 5-1 ile geçerken goller sırasıyla Anderson Talisca, Gary Medel, Dusko Tosic, Cyle Larin ve Ryan Babel'den geldi. Beşiktaş, bu galibiyet ile puanını 56'ya çıkardı ve zirve takibini sürdürdü.
Sabah Gazetesi Spor Yazarı Rıdvan Dilmen, mücadeleyi kaleme aldı;
"21 puan duruyordu maçtan önce Beşiktaş için... Başakşehir için de 18... Fenerbahçe ve Galatasaray için de 21... Önümüzdeki hafta da Galatasaray- Başakşehir maçı var. Beşiktaş da o maçtan faydalanmak için bu maçı almak zorundaydı ve geçen hafta da kazanmıştı. Evet, Göztepe'nin önemli eksikleri vardı. Beşiktaş'ta da üç önemli orta saha cezalıydı. Pazartesi günü 'Kim oynar?' diye konuştuğumuzda 'Necip ve Medel' diyorduk. Onlar oynadı. Şenol hoca bu eksikler varken maceraya gitmedi. Yani forvetten ön libero yaratmadı veya 4-1-4-1 oynamadı. Ama Gökhan iyi olsaydı yine böyle mi çıkardı 11..Onu bilemiyorum. Göztepe gibi İstanbul'a gelen takımların oyuna ortak olmaları için gol atmaları lazım. Hele hele 0-0 iken atarlarsa dirençleri artıyor. Bunu yakaladı mı? Yakaladı ama Demba Ba ile de bu fırsatı kaçırdılar.
Sonra da Talisca golü attı. Talisca çok etkili.. Bir forvet arkası hücum anlamında bu kadar etkili olabilir. Kafa vuruyor, şut atıyor, çalım atıyor, faul alıyor. Genç olması da avantaj. Gol attıkça güven gelir. Quaresma gibi Talisca da Vodafone'da seviye atlıyor. Seyirciyi görünce coşuyor. Doğru bir kulübe geldi. Benfica'da kalsa veya başka bir kulübe gitse bu kadar gelişim gösteremeyebilirdi. İlk geldiğinde çekingen, kafa toplarına çıkmayan biriydi ama şimdi bakıyorsunuz 10 kafa şutunda 6 gol bulmuş. Lens de biraz daha kıpırdamış durumda. Caner'i de beğendim. Fabri de inanılmazdı.
Göztepe'nin eksik kadrosu ilk yarı itibarı ile Beşiktaş'ın eksik kadrosu ile baş edemedi. Aslında o şaşkın başlayan Beşiktaş'a karşı Göztepe ilk golü atabilse oyuna ortak olabilirdi.
İlk yarı itibarı ile enteresan bir pozisyon vardı. Oyun 0-0 iken ara pası atılan Lens'in pozisyonunu çözemedim. Hakeme de baktım. Görüş açısını önce Selçuk kapatıyor, sonra da bir başka futbolcu. Belki yardımcı hakem etkili olabilir. Ama pozisyon faulse kırmızı... Defalarca baktım, var mı yok mu anlayamadım. Bunun için hakem Ümit Öztürk'e bir şey söyleyemem. Ama bana yüzde 60 faul gibi geldi.
Beşiktaş 3-1'den sonra oyunu kontrol edebilmek için Vida'yı aldı ve sağ beke koydu. Ama kırmızı kart gelince işler değişti. Beşiktaş zaten hızlı oynayan, hücuma çabuk çıkan bir takım.
Göztepe buraya kazanmak için gelmiş beraberliğe değil. Ha böyle çok pozisyona mı girdi? Hayır. Ama o kadar kontrolsüz çıktılar ki her kaybettikleri top pozisyon oldu. Sonra da beşlik oldular. Çünkü büyük takımlar kontrolü kaybettiğinizde sizi affetmezler, pozisyonları değerlendirirler. Tamer hoca da ikinci yarıda 2-2'yi yakalamak için Selçuk'u çıkardı.
Ümit Öztürk kırmızı kartta haklıydı. Ne olursa olsun hakeme dokunamazsınız. Ümit Öztürk de Premier Lig maçlarındaki hakemler gibi yönetti maçı. Fazla durdurmadı.
Beşiktaş 'Ben bu yarışta varım' dedi. 6'da 6 da yapabilir. Ama Galatasaray, Başakşehir'e yenilmez ve diğer 7 maçı kazanırsa şampiyon. Beşiktaş'ın şampiyonluk yarışını kaçırmaması için en kötü Türk Telekom'a bu şartlarda gitmesi lazım ve onların da tıpkı Galatasaray gibi coşkusu inanılmaz artmış."