Şenol Güneş'ten iddialı açıklamalar ''Şampiyon olacağız''
Beşiktaş ile Spor Toto Süper Lig'de üst üste iki kez şampiyonluk yaşayan Şenol Güneş camiasına üçüncü şampiyonluk mesajı verdi.
Ajans Beşiktaş - Beşiktaş ile üst üste iki kez Spor Toto Süper Lig şampiyonluğu yaşayan teknik direktör Şenol Güneş'in hedefi üst üste 3. kez bu zaferi yaşamak. Şenol Güneş yaptığı açıklamada iddialı ifadeler kullandı.
Habertürk Gazetesi'ne konuşan Beşiktaş teknik direktörü Şenol Güneş üst üste üçüncü kez şampiyon olacaklarını belirtti.
“Türk futbolunun en önemli problemlerinden biri kulüplerin gelir-gider dengesizliği... Gelirleri belli, giderler belli. Türkiye’de iki sene şampiyon olduk, üçüncü sene de şampiyon olacağız... Başlığı vereyim de... (Gülüşmeler). Gazeteler yazıyor, borçlarımız büyüyor diye... Bu takımlar niye çalışıyor ki anlamadım. Bakıyoruz hem şampiyon oluyoruz hem de borçlar büyüyor.”
BEŞİKTAŞ TARİHİ BİR OLAY YAPTI
“Bizim stat yapımı başlı başına bir olay. Beşiktaş tarihi bir olay yaptı. Başkanımızın vizyonu geniş. Sahayı bitirdi, kadro yaptı, sonucu aldı. Ama iyi de gitsen iyi değilsin, kötü de gitsen iyi değilsin. Çünkü ne kadar para gelirse o kadar borç artıyor. Yukarısı değil sadece, alt taraf da öyle. Dünyada değişim var. İngiltere futbolu olağanüstü bir yere geldi. Rakamlar inanılmaz. Bundan Avrupa da etkilendi. Artık 400 milyon eurolar normalleşmiş.”
‘BANA DA O PARAYI VERECEKSİN DİYORLAR’
“Şimdi Türkiye’de oyuncuların aldığı ücretler eleştirilmeye başlandı. İngiltere ve Fransa ligleri iyi olmasa, bu rakamlar olmaz. Türkiye mi yaptı şu anda piyasada dolaşan rakamları hayır. Oradan oyuncu alıyorsun, pahalı olunca, bizdekiler de ‘bana da o parayı vereceksin’ diyor. Birken iki alıyor. Bizde bir şey olmuyor, bu dışarının etkisiyle oluyor.”
‘2., 3. OLMAK DÜNYANIN SONU OLMAMALI’
“Beşiktaş olarak içeride ve Şampiyonlar Ligi’nde yarışıyoruz. Alacağımız her puan sadece bizi değil, tüm Türkiye’yi ilgilendiriyor. İki takımla direkt Şampiyonlar Ligi’ne gitseniz, Avrupa Ligi’nde takım sayısı çoğalsa, sadece sportif başarı değil, gelecek adına, Türk futbolunun marka değerini yükselterek, yeni gençlerin önü açılır. Ama orayı geçemediğimiz için orayı göremiyoruz. O konuşulmuyor, daha sezona başlarken kim şampiyon olacak, üç dört takımdan biri olacak. 2.3.4. olmak evet kötü sonuç ama dünyanın sonu değil ki. Devam edeceksin. Böyle olunca bir yıl sonra iyi takım kalamıyor o zaman. Hemen tekrar değişikliğe gidiliyor. Yönetimlerin işi zor. Geçici olarak saha sonuçları kötüyse, duramayacağı için ona göre transfer yapıyor."
‘BEŞİKTAŞLILAR BENİ SAHİPLENDİ’
- Beşiktaş ile Trabzonspor arasında bir fark mı?”
“İkisi de aynı. Yabancılık çekmedim. Orada büyüdüm, Trabzonspor’da bir değer oldum ama burada da aynı şeyleri yapıyorum. Benim için hayat felsefesi aynı. Trabzon’un bana kattığı en büyük değer burada yaptığım doğruların doğru olduğunu bir kez daha anlıyorum. Trabzon’da ne yaşıyorsam burada da aynı şeyi yaşıyorum. Taraftar bunu hissettiriyor. Sahiplendiler ilk geldiğim günden itibaren. Bu da bir avantaj.”
‘TRABZON'DA BANA DAHA AZ SABREDERLER’
Trabzon taraftarı, Beşiktaşlı Rıza Hoca’yı sahiplendi görünüyor...
- “O da aynı şey, yapısı müsait. Ama orada sabırsızlık var. Yine Rıza’ya iyi sabrettiler; bana hiç olmaz! (Gülüyor) Adam parlıyor. Ne istediğini bilmiyor. Kötü niyetle yapmıyor. Kazanıyorsunuz, bir maç kaybettiniz, taraftar kızıyor. 2 maç üst üste kötü gitti. Kızdılar. Seviyor sahipleniyor. Yakın tanıdıkların çoğu mahalle çocukları da var aralarında. Tesise gidiyoruz, jandarma bekliyor. ‘Niye bekliyorsunuz’ diye soruyoruz. İşte ‘taraftar gelip basmasın’ diye. Eğer biz taraftardan korunmak için jandarmaya ihtiyaç duyuyorsak kapatın kulübü ya, böyle kulüp olur mu? Taraftar bize sahip çıkmalı. Bunları değiştirmek için çok uğraştık. En önemli konulardan biri o. Trabzon’da çok sahipleniliyor ama sevgi bazen boğuyor.”
ATSINLAR, BİTİRSİNLER!
Şenol Güneş bir ara konuşurken, TV’de haberlerde kendisini görünce duraksadı. “Hem orada, hem burada olunca şaşırdım” diyerek tebessüm eden Güneş, Bayern Münih’in Paderborn’u 6-0 yendiği maçın özetleri sırasında “Hocam, B.Münih açıldı, çok atmaya başladı” sözleri üzerine, “Atsınlar bitirsinler, onu bekliyoruz. O günkü oynayacağımız maça bakacağız. Bizden kağıt üstünde şu anda iyiler ama sahada nasıllar göreceğiz” diye konuştu.
‘Barcelona’nın oyununu severim. Real Madrid’e de kızgınlığım yok ama oyun tarzı benim düşündüğüm tarz değil.’
‘Bazen ‘Ne yaptın da oyuncu değişti’ derler. Antrenör düğmeyi tersten bağlamış olabilir. Bazen yanlışı yapanların katkısı daha fazla olur.’
‘KUVVETLER AYRILIĞI OLMAMALI’
- Kulüpler yasasıyla ilgili düşünceleriniz neler?
“Kulüpler Birliği gibi, futbolcuların da, hakemlerin de, derneklerin de aynı ayarda güçlü olması lazım. Kuvvetler ayrılığı olması lazım. Federasyon, bıraktı işini Kulüpler Birliği’ni kurdu. Türk futboluyla ilgili karar veriyorsunuz, iki ay sonra başkan gitti, yeni biri geliyor. Ben antrenörüm, benim niye temsil hakkım yok. Bu kanun çıkmadan bu olmaz. Şu anda bizim haklarımızı korumuyorsun ki. Bir oyuncu yanlış yapıyorsa, ilk müdahaleyi futbolcular derneği yapmalı, bu antrenör dernekleri için de olmalı.”
‘VAR GİRERSE YANDIK’
- Video hakem sistemi hakkında ne düşünüyorsunuz?
“Ben karşıyım. Orada da hata oluyor çünkü. Bizim maçta söyledim. VAR’a bakarken penaltı mı değil mi, bana göre penaltı diyecek kapattı, bitti iş. Olmaz öyle. Bugün artık sağlıklı bir futbol ortamı yok. Sen diyorsan penaltı değil, ben diyorsun penaltı değil, ikimiz de haklıyız. VAR girerse vay yandık.”
Şenol Güneş, futbolu büyüten şeyin rekabet olduğunu, büyüklerin de birbiri olmadan hiçbir şey ifade etmediğinin altını çizdi. “Şu unutulmamalı, biz rakiplerimizle güçlüyüz” diyen Güneş, şöyle devam etti: Ne kadar iyi olursan ol, eğer rakiplerin güçsüzse, aşağıya düşüyorsun. Bugün rakamların yükselmesi sadece Beşiktaş’ın oynadığı sonuç değil, Fenerbahçe, G.Saray, Trabzon ve diğer takımlar olmasa senin ne gücün olur.
‘URFA’DAKİ TRABZON-FENERBAHÇE FİNALİ ÖRNEK OLMALIYDI’
“Medya tarafından bakıyorum, bizde kavga tarafı daha ön planda gösteriliyor. Halbuki olumlu tarafı göstermek lazım. Fenerbahçe ile Trabzon’dayken Şanlı- urfa’da Türkiye Kupası finali oynadık. Oradaki ambiansın daha çok işlenmesi gerekiyordu. Ya da benzer bir derbi maçı varsa... Kavgasız, gürültüsüz, iyi olan her şeyin daha çok kullanılması lazım. Biz olumsuzluğu fazla kullanıyoruz, bu da genel olarak yıpratıyor”
MEHMET ATALAY: Beşiktaş’ın güzel besteleri var... Kıraç’ın marşının da Fenerbahçe’nin en iyisi olduğunu düşünüyorum...
- “Doğru, doğru... Beşiktaş’ın tüm bestelerini seviyorum. Beşiktaş bu işi de iyi beceriyor. Beşiktaş’ın boştaki taraftarı yanına alacak bir imajı var. Zaten büyüklerin fanatikleri duruyor. Ortada olanları almak lazım. Bizim taraftarımız içinde Trabzonsporlu olup destek olan var. Galatasaraylı da var.”
‘OYUNCULAR TOPLANTIYA KARŞIYDI’
“Antrenörlükte işine yatırım yapan kazanır. 2002’den sonra UEFA’nın toplantısına katıldım. Almanlar’ın hepsi fikir tartışıyor. Biz kavga ediyoruz veya yağcılık yapıyoruz. Futbolun akademik tarafı çok zayıf. İlk geldiğimde toplantı yapmaya karşıydı futbolcular. Ama katılmazsan bir yere gelmiyorsun. Beraber oynadığım Ali Kemal, Hüseyin, Kadir... Çoğu antrenörlük yapmadı, zaman ayırmadı o toplantılara. Antrenör olmayı düşünmedi. Ben okuyup, oynayıp hem de çalıştım.”
A Milli Takım’ın tarihinde elde ettiği en büyük başarıda imzası olan Şenol Güneş’in Türk futboluna dair fikirleri, yapmak istedikleri, planları ve elbette eleştirileri var. Güneş’in tepkili olduğu konuların başında da yabancı kuralı geliyor. “Fikrimi sormadılar ki” diyen tecrübeli teknik adam, ‘kuraldaki yanlışı’ ve ‘olması gerekeni’ işte böyle anlatıyor...
"14 tane yabancı sistemi başından beri yanlış. Neden çıktı? Şey diyorlar: “Ya kardeşim yerliler oynarsa yabancılar nasıl engel olur. Cenk gitti yurt dışına.” Kişilere bakarak örnek olur mu? Cenk de kaybolabilir Oğuzhan da. Mesele bu değil. Yerlilerin oynama alanları nedir? Bugünkü yönetim anlatışında yabancı bir oyuncuya para veriyorsam oynatmak için alıyorum demektir yoksa neden gelsin yabancı. Gerçek bu. Bunun üzerinden gidersek, 14 tane yabancı alıp 3 tane yedeğimiz kalıyor. 3 yedeğe neden boşuna para veriyoruz. Bari 11 yapın. 14 neden yaptınız? Efendim 14 yabancı denge koyduk. Oradan işte fazla alırsan masraf fazla olur. Genç çıkarırsan 6-7 milyon Euro sen kazanırsın. Bu teşvik böyle bir şey olmaz. Bunu kimse yapmaz.''
"CENK GENÇ DEĞİL Kİ''
"Cenk Tosun daha iyi oynadığı için oynadı. Cenk genç bir oyuncu değil ki. Geldi belli bir yaşa... Adamın 20 yaşından önce hazır olması lazım. Altyapı bunun için önemli. Fatih (Aksoy) 3 senedir bende. Bir mesafe aldı. A takımla oynar mı bir soru işareti. Halbuki öyle değil. Benim altyapıdaki oyuncum yıldız olarak çıkmalı. Herkesin bu ne oyuncu demesi lazım. Emre Mor’u öyle diyerek satıldı. Ama hala oynamıyor, dolaşıyor.''
'FİKİRLERİ DEĞİL ADAMLARI ÇARPIŞTIRIYORUZ''
''Bütün toplumlara örnek olacak bir tarafı var futbolun. Davranışlarımız örnek olmalı. Ben şuradan seviniyorum. 50 sene öncesine göre çok daha iyi durumdayız. Ama böyle şeyler söylüyorum, söylediğime pişman oluyorum. Neden? Algılama başka yere kayı- yor, kulüp üzerinden gidiyor. Biz fikirleri değil adamları çarpıştıyoruz. Çok iyi antrenörler var. Ama önemli olan kulüplerinin yapısının iyi olması lazım. Birimlerin hakemlerin, oyuncuların, antrenörlerin tam yerine oturması lazım.''
''Bu kural da değişecek. Düşünmeden karar alınmaz. Bu anlattıklarım doğru ama benim doğrularım. Sahaya 11 yabancıyla çıktığında hata diyenler, 14 yabancı olduğunda hata olduğunu anlamadılar. 11’e hata diyen 14’e nasıl demez ya! Oynayınca mı fark ettiniz? O zaman neden yaptınız.''
''20 TANE SERBEST, 8 TANE ALT YAPI''
''Şu anki 14 yabancıyla ilgili o kadar güzel konu var ki. Kadronuz 28 mi olacak? 20 tane serbestsin, 8 tanesi altyapıdan olacak. Bitti. 20 tane oyuncu sen istediğini koy. Ben mecburen o 8 taneye kalacağım. Sakat olacak, cezalı olacak. Bana da bir opsiyon ver. Bir yol bulunur ama tartışılmadı ki bu. Fikrimi soran da olmadı. O zaman da demiştim. 14 kimin uğurlu rakamı diye. Nereden çıktı bu 14 diye. Bizde 14 tane yabancı bu hafta hepsi hazırsa 2 tanesini kadroya almayacaksın. O kadar para verdik bu adamlara. Biz ülke olarak neredeyiz. Avrupa Birliği’nde miyiz? O yüzden Avrupa Birliği’nin dışında şeyler üretmeliyiz. Ben Milli Takım’dan 5’ten fazla olmasın dedim. 6+2’ye falan çıkardılar. Çünkü o gün hazır değildi Türkiye bugün de hazır değil. Biz üretime geçeceğiz. Üretimden sonra Avrupa Birliği’nde dolaşım hakkımız olduktan sonra kim kimi alırsa alsın.''
"OZAN TUFAN'IN HALA ŞANSI VAR"
''Şimdi siz kulübün başına geldiniz, Anadolu’da bir şehirdesiniz. Türk oyuncu az var 1 milyon Euro. Daha ucuza 200 bine yabancı var tecrübeli. Bana ne. Bizim başkan ne yapıyor tecrübeli oyuncu alıyor. Uygun da alınca bir de havasından yararlanıyor. Ama Cenk gitti. Ozan nereye gitti? Mesele ben sen değil. Mesele sistem meselesi. Geçen sene için son senesi demiştim. Toparlanmazsa sıkıntı demiştim. Dalgalanma geçirdi şansı var hala. Çünkü yaşı müsait. Dönüşüm yapma durumu olur mu onu bilemem. O tabi kendisine bağlı. Ben o tarafından değilim. Oradan buraya geldi, böyle oldu demiyorum. Sistem de bunu harcıyor. Yabancı oyuncu fazla olmasaydı, Ozan burada mecbur oynayacaktı. Şimdi oynayanlar kötü demiyorum. Ozan Tufan, Volkan Şen, bunlar Milli Takım oyuncularıydı.''
"ESKİDEN FUTBOLCUYA KIZ VERMEZLERDİ"
''İnsanları memnun etmek için değil işini iyi yapmak için uğraş. İnandığın şeyi yapacaksın. Zamanında tepkilerimiz farklıydı. Antrenörlüğe ilk başladığımızda tepkilerimiz farklıydı. Şimdi daha çok heyecan duyoyorsun ama sakin kalaibliyorsun. İlk futbola başladığımda 1967’de futbolculuk serseri, ahlaksızların işi görülüyordu. Kız bile verilmezdi. İşsiz güçsüz serseri diye bakılırdı. Eskiden oyuncu merkezliyudi. Şimdi oyuncu merkezli değil. Eskiden taraftarlar, zengindi. Haluk Ulusoy, İsmet Kalafat, Engin Kalafat, Hasan Sağlam, Mustafa Ulusoy, bu isimler zengin kariyeri olan insanlardı. Taraftar buytdu. Şimdi taraftar kim? Bİr kısmı bundan para kazanan insanlar oldu. Hala böyle insanlar var ama kulübe etki yapmalı, desteklemeli asla güç gösterisiyle yönetimin üstüne çıkmamalı.''
"ALTINORDU GİBİ ÜÇ TANE FABRİKA KURULMALI"
"Bana göre Trabzon, Adana, Diyarbakır, Kocaeli, Sakarya Bursa, belli kentlerde Altınordu gibi fabrikalar açılıp akademik okullar açılıp futbolcular üretmek lazım. Milli Eğitim, TFF, Belediye ortak çalışmalı. Bu önemli. Kimse girmiyor bana ne diyor. Ben Trabzon’da büyüdüm. Tesadüfen futbolcu oldum. Tesadüfen Milli Takım’a geldim. Oyuncu antrenör oldum. Tesadüfen oldum. Eğitimden geçmeden Türkiye’de bir yere geldim. Daha iyi de olabilirdim. Bunun altında olan da var. Tesadüfen dağda büyüyen bir çiçek gibi.''
''EN ÜST KADEMEDE 5 BİN TL MAAŞ''
''Anadolu’da aile ne düşünüyor. İş arıyor çocuğuna. Diyarbakır’da 5 bin TL alamaz bir çocuk. Hadi ben en üst kademede 5 bin TL verdim. Yılda 60 bin TL yapar. Yani bir çocuk 60 bin TL alabilir bir kulüpte. Eğer iyi oynarsa 500 bin 5 milyon alır. Trabzon’a mı gider, Kocaeli’ye mi gider Barcelona’ya mı gider. Bilmem. Ama en kötüsü 60 bin TL alır, baba yine razı. Okulla beraber yapıyor bunu. Hadi o da olmadı. Adam olur bari. Ama bu tarafa hiç kaymıyoruz. Hep fabrika arıyoruz. Olan yerlerde yap. Çorum’da Kocaeli’de yap. İşsizlik var. Altınordu’nun yaptığını bu şekilde yap. Kulüplerde işin içine girebilir. Ortada bir çocuk var, yapılması gereken bir fabrika var. Bu devletin de işine gelir. Bütün bunlar büyük bir proje. Çok zor bir şey değil. Hani diyorsunuz ya futbol direktörlüğü dediğiniz şey. Tekrar futbolun dizayn edilmesi için. Yeniden bir yapılanma.''
"3 YILDIR ALT YAPIYA SAHA YAPAMADIK"
"Beşiktaş’a ilk geldiğimde tesisle ilgili bir şeyleri değiştirmek istedim. Yanda bir boş arazi vardı. Genç takımın olsun dedim. Orayı da boşalttırdım. U19 ve U20 için. Hemen biri haber sızdırdı.''Dediler ki: ''Bu geldi. Hoca burayı boşaltıyor. Yardımcılarına oda yapmak için genç takımı oradan attı.” Habere bak ya! Oradaki alttaki sahayla 2 sene uğraştık başkası aldı ihaleden. Tekrar alacaklar ama 3 sene geçti. Ben yapılsın diye uğraşıyorum. Bu olmadan altyapı yalan. Çıkar mı çıkar. Ama altyapı yalan.''