Ajans Beşiktaş - Ali Naibi sportif direktörlük kavramını ve Türkiye’de tam olarak neden bu kavramın oturamadığını açıkladı.
Bu konu her yerde çok konuşuluyor ve bir türlü Türkiye’de kabullenemediğimiz bir pozisyon. Çünkü biz genelde ülkemizde kısa vadeli şekilde, teknik adamları da, sportif direktörleri de, yöneticileri de değerlendiriyoruz. Burada uzun vadede başarıları göremiyoruz, orta vadeye bile süre tanımıyoruz. Sportif direktör bir kulübün başında bulunan yetkili kişidir. Kararları alan, kadro planlamasını yapan daha sonra bu kontratlar ilgilenen, doğru bir teknik kadro ile çalışılmasını destekleyen ve kulüp yöneticilerini bu konularla ilgili bilgilendiren, yönlendiren kişidir. Biz çoğu zaman sportif direktörlerin teknik konulara çok karıştığı söyleniyor. Aslında bana göre teknik kadro ve sportif direktörün işi farklıdır. Kısa vade planlar olduğu için Türkiye’de bu kavram maalesef çok oturmuyor.
Fatih Terim’in futbol direktörlüğü zamanında bir sportif direktörlük semineri düzenlenmişti ve kulüplerden kişiler katılmıştı. Bugün Başakşehir’in teknik direktörü olan Emre Belözoğlu ve Fatih Tekke hoca da oradaydı. Emre hoca orada çok güzel bir söz söylemişti. Fatih hoca demişti ki ben UEFA şampiyonu oldum, Türkiye’de gol kralı oldum, benim bunlardan hani bir farkım olması lazım Hasan Çetinkaya’dan, Ali Naibi’den gibi. Orada Emre hoca, Fatih ağabey haklısın bizim çok önemli başarılarımız var. Ama bunlar bizdeki bir ve ikinci bilezikler. Toplamda 6-7 bileziği tamamlamamız lazım bu görev için. Yani işin menajer networküne de vakıf olmamız lazım, pazarlama kısmına vakıf olmamız lazım, kontratlar nasıl yapılır, hukuksal kısımlar nelerdir onlara vakıf olmamız lazım. Ben o gün demiştim ki çok iyi bir spor yöneticisi geliyor. Bugün kariyerini teknik direktör olarak devam ettirmeyi tercih etti. Orada da bence çok başarılı devam ediyor.
Ali Naibi Kayserispor’da çalıştığı dönemi ve ayrılış dönemini özetledi:
Kayserispor'da aslında çok güzel bir başlangıç oldu. Orada gerçekten Berna başkan da vizyoner birisi. Çok iyi düşünceleri var kulübün geleceği ile ilgili. Yaz döneminde iyi bir iş çıkarttık bana göre. Toplamda 21 oyuncu gitti Kayserispor’da 15 oyuncu geldi. Kadro yapısı tamamen değişti. Hedefimiz ilk sezonda ligi orta sıralarda bitirip sonraki senelerde daha yukarıya tırmanmaktı. Biz sadece kadroyu kuran kısımda kaldık. Devam edemedik 10.haftadan sonra. Türkiye'de sportif direktöre biraz da şu gözle bakılıyor gelsin, bizim işlerimizi halletsin, kadromuzu planlayalım ardından geri kalanı biz hep teknik kadrolar üzerinden okumayı seviyoruz. O yüzden bu birliktelik fazla uzun sürmedi. Kayserispor'a ve Berna başkana hiçbir kırgınlığım yok. Bugünkü başarılarından da keyif alıyorum.
Ali Naibi ayrıldığı dönem Hikmet Karaman ile anlaşamadı iddialarına ise şu şekilde yanıt verdi:
Ben ayrılırken de belirttiğim üzere, Kayserispor’da uzun vadeli planlarım vardı. Bir yerden sonra görüş ve fikir ayrılıklarımız oldu kulübün yönetilmesi ile ilgili. Bunun sonunda da ben bu şartlarda çalışmanın doğru olmayacağını düşündüm. Çünkü daha ileride patlak vermesindense bir an önce bu konuyu kapatmamızın faydalı olacağını düşündüm. Ayrılmaya karar verdim. Büyük anlaşmazlıklar yaşamadım. Sadece aynı şekilde yönetemeyeceğimize inandık.
Ali Naibi Beşiktaş kulübü ile ayrılış sürecinden de bahsetti:
Beşiktaş'ta toplam 8 sene çalıştım. Türkiye'de genelde yönetim değişiklikleri komple organizasyonu değiştirmeye sebep oluyor. Bu konuda da güzel anılarım var. Oynadığımız Liverpool maçından sonra masörlerin, çimle ilgilenen kişilerin 30 senedir orada olduğu konuşulmuştu. Yabancı kulüpler belli hafızaları tutmaya çalışıyor. Biz de ise organizasyon hemen kabuk değiştirmeye çalışıyor ve sanki eskilerle çalışanlar yenilerle çalışmamalı gibi bir şey düşünülüyor. Ayrılık sebeplerimden biri buydu. Kendimi eskisi kadar iyi hissetmedim. Bu sebeple de ayrılmaya karar verdim.
Hem İstanbul hem de Anadolu kulübünde görev yapan Naibi, bu sezon Anadolu kulüplerinin ligi domine etmesini yorumladı:
Bana göre uzun süren plansızlıkların sonucunda bu puan tablosu oluştu. Trabzonspor'un uzun süredir yaptığı bütçe planlamasını takdir etmemiz lazım. Genç oyuncuya verdiği değeri ve büyük pay sahibi olan Abdullah Avcı’yı takdir etmemiz lazım ve tabii buna süre veren Trabzonspor yönetimini. Abdullah hoca ilk geldiği dönem pandemi dönemiydi ve hepimizin de takdir ettiği gibi Trabzonspor o dönemde çok iyi oynamıyordu. Belki o günlerde seyircili oynanıyor olsaydı bugünlere sabır gösterilir miydi emin değilim. Ancak bu sene Trabzonspor oynadığı oyunla taraflı tarafsız herkesin beğenisini kazandılar. Konyaspor'a baktığımızda İlhan Palut’a kredi vermemiz lazım. Tamamen bir antrenör başarısı olarak gözüküyor. Kısıtlı oyuncu kalitesiyle özellikle çok başarılı işler başardılar. Hatayspor'un Ömer Erdoğan’la başarılı performansları var. Büyük takımlarda ise bir plan yapacağız deniyor ama plan daha 1.ayında ilk çatlak seste değişiyor. Örneğin Beşiktaş’ta da şampiyonluktan sonra çok pahalı oyuncular alınmayacak denilen bir sezondu ancak işin nihayetinde dünya yıldızları geldi. Fenerbahçe bana göre çok şişkin bir kadroya sahip. O da hocasının arkasında duramadı. Galatasaray 'da genç oyuncular alıyoruz, yetiştirip satacağız 3 sene başarı beklemeyin dendi. Homurdanma başlayınca yine plandan şaşıldı. Önder hoca gelince gençlerle ilerleyeceğiz denildi, çok fazla öyle bir şey göremiyoruz. Planlara sadık kalamıyoruz maalesef. Sebebini yöneticiler olarak görüyorum. Tabii yöneticilerin de seçim kaygısı oluyor.
Sportif direktör Ali Naibi, geçtiğimiz aylarda Şenol Güneş ile ilgili yaptığı fotoğraf paylaşımının perde arkasını anlattı:
Atıfta bulunduğumuz bir durum yok. Şenol hoca ile sık sık görüşüyoruz. Beşiktaş'ta bir teknik direktör değişikliğinin olacağı zaman Şenol Güneş’in adının geçmesi çok normal. Çünkü son 20-25 senedeki en başarılı sezonların yaşandığı hoca. Tosic İstanbul’a gelmişti. Eski çalışma arkadaşlarıyla buluşmak istemişti. Bu sebeple bir araya gelmiştik. Altında hiçbir mesaj aranacak bir fotoğraf değildi. Şenol hocanın Beşiktaş’a geri dönmesini isterim ancak benim planlarım arasında şu an dönmek yok.
Ali Naibi o dönem Beşiktaş’a gelen yıldız oyuncuların transfer hikayelerini de anlattı:
Gerçekleşirken bizi en çok zorlayan transfer Barcelona’dan Adriano’ydu. Geliş hikayesinde zorlanmıştık. Adriano tam gelecekken havalimanında bir patlama yaşanmıştı. Ertesi gün gelecektik. Eşi bu konunun kapandığını ve kesinlikle gitmeyeceklerini söyledi. Biz 1 hafta daha kaldık orada kendisini ikna etmeye çabaladık. Uzun süren görüşmelerin sonunda gelmişti. Hatta ilk defa bir oyuncuyu imza atmadan getirmiştik. 1.5 gün süre istemişti güvende olduğunu hissetmek için ama geldikten 5-6 saat sonra imzayı atmıştı.
En heyecanlandığım transfer Pepe, Mario Gomez ve Medel’di. Hepsi de öyle böyle Beşiktaş’a faydalarda bulundu. Pepe transferinde de zorluklar olmuştu. O dönem uzun süre sonra Real Madrid’ten ayrılacaktı ve talipleri çoktu. Bunların arasında Paris Saint Germain’de vardı. Ancak Pepe karakter olarak, bir yere gidip de rotasyon oyuncusu olmayı kabul etmeyecek bir karakterdi. O yüzden en başından beri bize çok sıcak baktı. Ekonomik şartlar da iyi olunca değerlendirdi.
Aboubakar transferinde de ısrarcı olduk. Aboubakar çok çalışkan bir karakter ve vücuduna çok iyi bakan bir oyuncu. İlk başlarda hiç gol atamamıştı bizi korkutmuştu. Sonra açıldı. Çok düzgün bir karakter. Çalışması keyifli bir oyuncuydu.
Talisca bize geldiği dönemde çok gençti. O zamanlar takımın içinde bebek gibiydi. Çok başarılı oldu burada. Şimdi Arabistan’da çok yüksek bir ücreti var. Rakamlarda büyük fedakarlıklar yapması lazım tekrar gelmesi için. Zamanı geldiğinde tekrar Türkiye’ye geleceğini düşünüyorum.
Son anda gerçekleşmemiş bir Ospina transferi vardı. Ospina'nın kendisi ile her şartta anlaşmıştık ancak kulübü Arsenal ile bonservis konusunda anlaşamamıştık. En sonunda Ospina ile konuşurken dedik ki bundan sonraki toplantıyı evinde gerçekleştirelim. Arsenal'in futbol direktörü ben ve Ospina. Evine gittiğimizde güzel bir şey yapmıştı. Tüm bavullarını hazırlamıştı sanki İstanbul’a seyahat etmeye hazır gibi. Arsenal'in futbol direktörü Raul’ü o zaman. Raul içeri girdiğinde direkt bize döndü ve dedi ki bu numaralarla beni kandıramazsınız istediğimiz rakamı vermeden oyuncuyu bırakmayacağım dedi. Orada kaldı transfer. Ospina'da gelmek için epey çabalamıştı.
Opare ilk geldiğinde komik bir anımız olmuştu. Geldi tesisleri gösterdik. Sonra kendisine yaşayacağı ev ve arabasını verecektik. Araba da Audi markaydı. Opare döndü, ben Daniel Opare’yim. Real Madrid’te, Porto’da oynadım. Buna mı bineceğim, buna siz binin dedi. Bir anda şok olmuştuk. Alıştıktan sonra çok sempatik birisi ancak.
Ali Naibi, "Beşiktaş’ın eski teknik direktörü Sergen Yalçın bir süre daha kalmalıydı" dedi.
Bana göre kalmalıydı. Çok iyi planlanmamış bir kadroyla çok büyük bir başarı elde etti. O dönem Türk medyası için Sergen Yalçın en iyisiydi. İspanya'ya gitmeliydi. Aradan 3 ay geçtikten sonra bambaşka bir senaryo. Sergen Yalçın gitmeli dendi. Bana göre süreç devam etmeliydi. Nasıl ki Giresunspor’da Hakan Keleş devam etti. Plana sadık kalınmalıydı. O planın neticesinde olmuyor denildiği zaman ayrılık olabilir. (Skorer)