Ajans Beşiktaş - İşte Atilla Gökçe'nin bugün Milliyet Gazetesi'nde yer alan köşe yazısı:
"Bu maç sadece yarışın değil, aynı zamanda barışın da maçı. Giden gelen trafiğinde başı dönen Beşiktaş taraftarları, biliyorsunuz, yıllar sonra yeniden takıma dönen Burak Yılmaz’a bir yerden “takılmışlar”, olumsuz ve protest bir tavır takınmışlardı. Kimseye yararı olmayan, pek de sağlıklı sayılamayacak bu tavıra Burak Yılmaz, golleriyle yanıt verdi dün. Beşiktaş taraftarlarına gönlünden ve ayağından (!) derlediği gol çiçekleri sundu.
Burak Yılmaz’ı alkışla kutlarken, iki takımın oyuncularına ve hocalarına da haksızlık etmeyelim.
Beşiktaş, oyunu paylaşarak ve paslaşarak oynadı. Hem alanı, hem sorumluluğu, hem de topu paylaşarak, hep birlikte takım oyunu oynayarak futbola keyif kattılar. Akışkan ve çabuk oyunda Gökhan, Adriano, Vida, Atiba, Lens, Ljajic ve Burak, bireysel becerilerini ve yaratıcılıklarını da sergilediler. Dorukhan ve Güven de oyuna özenli ve disiplinli gayretleriyle katıldılar.
Aylardan beri bir türlü “gerçek santrfor” mayasını tutturamayan Beşiktaş, nihayet dün doğru oyununu Burak Yılmaz ile buluşturunca maçın efendisi oldu. İki Burak Yılmaz golü de tam da beklendiği gibi “usta” işiydi.
Konuk takıma gelince… Bursaspor transfer tahtası kapalı bir takım, Ankaragücü’nde kiradan dönen Kubilay Kanatsızkuş dışında hiçbir etkinlikleri yok.. Buna rağmen, hiç sinmeden, kaderlerine boyun eğmeden mücadeleyi sürdürdüler.
Alt yapıdan yetiştirdikleri gençleriyle oyuna ortak oldular. Özellikle adam markajı ve kontralara özen göstererek maça güzellik kattılar. Yusuf, Ertuğrul, iki Umut, hırçınlığına rağmen Aytaç ve Barış, takım oyununun parçası oldular.
Rakip sahada, rakip taraftar önünde, çok kaliteli bir takıma karşı ellerinden geleni yapmaya çalıştılar. Bursaspor, Süper Lig’in en çok beraberlik (12) alan takımı. Tecrübeleri arttıkça galibiyetleri çoğalacak.
Özetle hem Şenol Hoca’ya, hem de Samet Hoca’ya alkış borcumuz var. İkisi de farklı sorunlara karşı eğilmeden bükülmeden işlerini en iyi biçimde yapmaya çalıştılar.
Bu maçın içinden çıkan en önemli gerçek, Ljajic, Kagawa, Burak Yılmaz, Lens, Dorukhan ve Güven’le Beşiktaş’ın yepyeni bir renk, ses ve derinlik kazanması oldu.
Şenol Hoca’ya da seslenelim: Hocam sana yakışan şampiyonluklara ve unutulmaz maçlara zaten alışığız. Sen de her yere yakışırsın, bunu biliyoruz. Seni seviyoruz.
Kalkavan mı, VAR mı? Bırakın bu maç da hakemsiz olsun!"