Beşiktaş - Alanyaspor karşılaşması hakkında yazılan 13 köşe yazısı
Beşiktaş Spor Toto Süper Lig'in 27. haftasında Vodafone Park'ta Aytemiz Alanyaspor ile karşı karşıya geldi. Karşılaşma Anderson Talisca'nın golüyle 1-0 tamamlnadı. İşte karşılaşma hakkında yazılan köşe yazıları...
113
Yeteneği kadar vurdumduymazlığıyla da tanınan Quaresma nedeniyle maça ‘tek kanatlı’ çıkmak zorunda kalan Beşiktaş, oyunu ilk 20 dakika kısık ateşte tuttu. Ardından Şenol Güneş, Talisca’yı sağa göndererek yemeğin altını açtı ve peş peşe tehlikelerle birlikte gol de geldi. Yine de ilk devre, elbette Alanya’nın geri kümelenerek ‘bekleme oyunu’ oynaması nedeniyle de, o bildik etkisinin uzağında kaldı.
Kalite düşük!
Beşiktaş başarıyla icra ettiği önde baskı sayesinde topu hep ön alanda oynasa da maç, mücadelesi yüksek ancak kalitesi düşük kaldı. 70’e doğru Alanya’nın tehditleri ciddiyet kazanırken tedirginliği artan Beşiktaş, ‘düzen oyun’ndan kontraya döndü ama örneğin Lens’in mecalsiz hali maçı yükseltmeye yetmedi. Beşiktaş maçı kazansa da bu oyun şampiyonluk için tedirgin edici nitelikte.
Gecenin sorusu
Negredo sadece arkadaşları için önde oyunu mu genişletecek? Gol atması için tek seçenek görülen ortalardan da mahrum kalan oyuncuyu ayarlı paslarla kurgulu farklı şablonlar içinde görebilecek miyiz?
Maçın starı
Böylesi bir oyunda ‘yıldız’dan söz etmek zor. Ancak Beşiktaş’ta Fabri, Babel ile Atiba Alanya’da ise Giorgios Tzavellas, Isaac Sackey ve Emre Akbaba göze en batan isimler oldu.
Maçın olayı
Şampiyonluk için değil maç, puan kaybedecek durumda olmayan Beşiktaş’ın kart sorunu. Quaresma’nın yokluğunda Göztepe maçına Atiba, Oğuzhan ve Tolgay olmadan çıkma zorunluluğu.
Kısa mesaj
Hesapladığından fazla puan kaybeden Beşiktaş, oyununu ne yapıp edip yükseltmeli. Böyle de kazanır belki ama kaybedebilir de... (Cem Dizdar/ Fanatik)
213
Beşiktaş, başka türlü oynadığı için Oğuzhan asıl kalitesini sergileme fırsatı buldu. Siyah-Beyazlılar’da 2. yarıya skoru koruma iç güdüsü ağır bastı ve teoride risksiz gözüktü
Oğuzhan ilk 40 saniyede iki ‘resital pas’ verdi. İlk yarının kalanında da ‘Ben geri döndüm’ edasıyla oynamaya devam eden Oğuzhan’ın 22’de Gökhan Gönül’e verdiği ara pas tek kelimeyle muhteşemdi. Biraz da Beşiktaş başka türlü oynadığı için Oğuzhan asıl kalitesini sergileme fırsatı buldu. Sadece kanatlardan ezbere orta yapmak yerine ortadan seri kısa paslarla pozisyon arayan Beşiktaş, ilk 45’te Babel’i son Hollanda maçındaki gibi ikinci santrfor, Talisca’yı da ekstra serbest forvet olarak kullandı. Talisca’nın genel toplamlık oyunu 25 milyon etmeyebilir ama uzaktan şutları Hakan Çalhanoğlu hesabıyla güncel piyasada en az 35 milyon eder.
Negredo böyleyken...
Bu arada Gökhan ve Caner’in bekten çok açık gibi kullanıldığı bu düzende ilk 45’te Fabri yine kritik kurtarışlara imza atıp skora Talisca kadar değerli bir katkı yaptı. Beşiktaş 2. yarıda skoru koruma iç güdüsünün ağır bastığı 4-5-1 dizilişinde ayağa garanti pas oyunuyla başladı. Teoride risksiz gözüken bu oyun Beşiktaş’ın temposunun düştüğü dakikalarda büyük bir riske dönüştü. Şenol hocanın Negredo böyleyken Love’a sadece 5 dakika şans verip uzun süre santrforsuz oynatması da garipti.
Gecenin sorusu
Negredo neden rakip savunmacıdan uzağa doğru kaleye yakın yere koşması gerekirken sürekli kaleden uzağa rakip stoperin üstüne koşuyor?
Maçın starı
İlk yarıda Oğuzhan, 2. yarıda Gökhan Gönül. Alanyaspor’un en iyisi ise Emre Akbaba’ydı. Pasları, oyun vizyonu çok net bir yetenek.
Maçın olayı
Oğuzhan, Atiba ve Tolgay’ın aynı maçta cezalı duruma düşmeleri.
Kısa mesaj
Skor iyi ama 2. yarıdaki oyun şampiyonluk mücadelesinde yetersiz kalabilir. 2. yarıdaki oyuna göre skor çok iyi! (Ali Ece/Fanatik)
313
Topla oynamayı seven ve sezonun genelini topa hakim olarak geçiren Beşiktaş’ta Şenol Güneş’in maçın başındaki Oğuzhan tercihi topa sahip olma kriterinin seviyesini de artırmış oldu. Alanya’nın iyi savunma yapması beklendiği kadar pozisyon getirmese de sezonun anahtar oyuncusu Talisca devreye girerek tabelayı değiştirdi. Diğer taraftan Gökhan Gönül’ün bindirmelerine rağmen son hamlelerdeki seçimleri ve Oğuzhan’ın attığı pasları arkadaşlarının anlayamaması maçın ilk yarıdan kopmasını önledi. 2. yarıya Alanyaspor bu işin topun peşinde koşarak olmayacağını anlayıp topa hakim olma çabasıyla başladı. İlk yarıdaki temposu düşen Beşiktaş ise 2. gol için çabalamayınca Alanyaspor’un direnci de hiç düşmedi. Bu arada iyi oynamamasına rağmen Negredo’nun çıkıp Talisca’nın santrafora geçmesi Beşiktaş’ın oyununa katkı sağlamazken, Vagner Love’ın tercih edilmemesi bana göre golcü oyuncuya bir mesaj gibiydi. Sonuçta Beşiktaş durumu itibarı ile çok zor durumda olan Alanyaspor’u ilk yarıdaki baskılı oyunu ile yenerken oynadığı oyundan çok galip gelişine sevindi.
Gecenin sorusu
Galibiyete rağmen pozisyon kısırlığının sebebi nedir? Öncelikle Quaresma’nın olmayışı sonrasında ise santrafor verimsizliği Beşiktaş’ın bu sezonki en önemli problemi olmaya devam ediyor.
Maçın starı
Talisca yine Beşiktaş’ın zorlandığı bir maçta attığı harika gol ile bu sezonun takımı adına en değerli oyuncusu olmayı sürdürdü.
Maçın olayı
Tolgay-Atiba-Oğuzhan aynı anda sarı kart görüp cezalı duruma düşerken bu ayrıntı Göztepe maçını olduğundan daha zor bir hale getirdi.
Kısa mesaj
Aytemiz Alanyaspor’un bu görüntüsü ile düşme potasındaki rakiplerine göre çok daha diri ve iyi bir görüntüsü vardı. (Erman Özgür / Fanatik)
413
Lige verilen araya moralsiz giren Kartal, taraftarı önünde galip gelmesini bildi. Talisca’nın ilk yarıda attığı golle üç puan alan Beşiktaş, şampiyonluk yürüyüşünü sürdürdü. Güneş’in ekibi yarıştaki diğer rakiplerin alacağı sonuçları beklemeye koyuldu. İyi mücadele eden Aytemiz Alanyaspor ise evine eli boş dönüp, tehlikeli bölgenin dışına çıkamadı.
Samba gibi gol
Beşiktaş baskılı, Aytemiz Alanya istekli başladı maça. Alanya’nın hocası Mesut Bakkal, oyunu her iki yönde etkili oynama cesaretini gösterdi. Bu bir anlamda, Güneş’in işini kolaylaştırdı. Üst üste gelen ataklarda kademe anlayışı bozulan Alanya, arkada açıklar verdi. Talisca 29 da öyle güzel bir gole imza attı ki, tam ‘samba’ tadında!.. Gol sonrası iki takımın da sistem ve oyun anlayışı değişmedi.
Pepe toparladı
Takıma geri dönen Pepe, savunma hattını idare etti. Oğuzhan, Atiba ve Tolgay orta alan mücadelesinde etkili oldular. Caner ve Gökhan’ın bindirmelerine, Babel ayak uyduramadı. Beşiktaş santrforsuz oynuyor. Negredo dün gece de silik kaldı. Aytemiz Alanyaspor lige tutunabilme adına gücü ölçüsünde her şeyini ortaya koydu. Bu puan almasına yeterli gelmedi.
Gol kaçırma yarışı
İkinci yarı bambaşka bir mücadale vardı sahada. Rakip takım yaptığı kenar hamleleri ile puan için yüklendi. Kartal ise farkı artırabilme adına her türlü risk aldı. Her iki kalede kaçan net pozisyonlar yaşandı. Karşılıklı kaçan gollere rağmen, zevkli ve mücadele dolu bir maç çıktı ortaya. (Orhan Yıldırım / Fanatik)
513
Gergin ve istekli bir Beşiktaş izledik. Siyah-beyazlılar, Süper Lig’in bitişine yaklaştıkça maçı kazanmak için daha çok emek ve enerji harcıyor ama, aynı biçimde top kayıpları ve savunmayı önemsemiyordu.
Oyunun adı “ Gözü Kararmışların Gösterisi “ olabilirdi. Gözünü karartmak, işe atılırken hiçbir şeyden çekinmeden, sadece işi bitirmeye yönelik kararlılık göstermek anlamına geliyor. Beşiktaş dün o nedenle gözünü kararttı. Sadece golü düşünerek içgüdüsel bir hücum gösterisine girişti.
Cezalı Quaresma’nın yokluğunda bu oyunu oynamak o kadar kolay değildi. Yine de fazla zorlanmadılar. Gökhan Gönül kanat bindirmelerinde fazlasıyla sorumluluk üstlenip etkinlik gösterirken önündeki adamlar sıkça değişti... Talisca, Babel... Hatta Oğuzhan. Aslında dört hücumcu, kanat, merkez ayrımı yapmadan küçük varyasyonlarla maçı taşıdılar. Babel ve Talisca golü arayan en istekli ayaklardı. Oğuzhan da goldeki asisti ve yaratıcı katkısıyla oynadı. Ancak devamlılığı yoktu. Zaten ilk yarının en önemli iki hareketi (şut ve gol) onlardan geldi. Bir de Negredo’nun Talisca’ya attığı harika aşırtma pas var. Brezilyalı topla buluştu ama, golü atamadı.
Negredo her zamanki gibi iyi niyetli, koşan, araştıran ve oynayan bir santrfor. Ama şut ve golden oldukça uzak. En az üç yıldır golcüleriyle (Demba Ba, Gomez, Aboubakar ve hep Cenk Tosun) vurup kazanan Beşiktaş, bu yıl henüz Vagner Love ve Negredo’dan beklenen verimi alamıyor.
Gözü kara futbolun asıl heyecanı Beşiktaş’ın umulanın üstünde (özellikle Tolgay) top kaybetmesiydi. O nedenle savunmayı çok ihmal ettiler. Alanyaspor kendi yarı alanında ikili mücadelelerden, isabetsiz paslardan kazandığı toplarla çok akıllıca kontralara çıktı. Emre Akbaba, takımın lideri...
Oyunu hücuma yönlendirirken sağda Efecan’ı, solda Fernandes’i merkezde Mbilla’yı çok iyi besledi. Mesut Bakkal’ın takımı maçın tamamını ezilmeden, kişilikli bir mücadele ile oynadı. Dahası, en az Beşiktaş kadar pozisyon yakaladılar. Beşiktaş’ın merkezinde Tolgay ve Atiba ortalamanın üstüne çıkamadılar. Özellikle kontralarda bastırıp top kazanma alışkanlıklarını unutmuş gibiydiler. Beşiktaş savunmasında Pepe ile Tosiç nihayet yeniden oynamaya başladı. Fabri’nin de başarısıyla Alanya ataklarını önlemeyi becerdiler. Barış Şimşek güvenilir bir hakem. Tek talihsizliği Trabzon bölgesinden gelmesi. Tecrübeli, kuralları iyi bilen ve uygulayan karakteri var. Dünkü faul kararları ve kartları, futbolcuları ikna etmedi.
Oyun kalitesine katkı da sağlayamadı Barış Şimşek. Yardımcısının “acullukla” kaldırdığı bayrak, Beşiktaş atağında yanlış ofsayt kararına dönüştü.
Neyse ki vahim hatalar yapmadan maçı bitirdi. Bu arada Atiba, Oğuzhan ve Tolgay’ın sarı kartlarla Göztepe maçında cezalı duruma düşmeleri bu maçı “Pirus Zaferi”ne çevirdi. Şenol hoca maçı kazandığına mı sevinsin, yoksa üç adamı kaybettiğine mi yansın? Karar sizin! (Atilla Gökçe / Milliyet)
613
Zirvedeki fotoğrafa baktığımız zaman, Beşiktaş, ister içerde, ister dışarda olsun her maçı final havasında oynayacak. Dememiz o ki, Kartal’ın öyle sanıldığı kadar kredisi kalmadı, ne var, ne yok hepsini tüketti! Yani en ufak puan kaybı, Kartal’ı zirveden uzaklaştıracağı bir gerçek. Artı böylesi bir tabloda gereksiz kart görmeyeceksiniz, hele iyi oynuyorsanız tıpkı Tolgay, Atiba ve Oğuzhan gibi hep sahada olmak zorundasınız! Hadi buyrun Göztepe maçı öncesinde üç puan, üç fire! Kartların hiç bir tanesi pozisyon gereği değil, keyfe keder!
Kaldı ki zirvenin en büyük ortaklarının kalan yedi haftadaki maçları kolay değil. Çünkü, ligin alt sırasında ateş bacayı sarmış durumda, bir çok takım o korkuyu yaşamak istemiyor. Bunun da zirve takımlarının işlerini zorlaştıracağı bir gerçek. Örneğin Alanyaspor, o da tehlike çemberinin içinde! İyi futbol oynuyorlar ne var ki, bunu skor tabelasına yansıtamıyorlar fazlaca.
Beşiktaş’ın Alanyaspor, karşısında maçın tamamında zorlanması da bundandır. Ne var ki, Kartal ofansif oynamaya yatkın bir çok krampona sahip. Dememiz o ki, buna savunma bloğunu da sayabiliriz, Pepe ya da Tosic, hatta Gökhan, Caner boş alan buldukları anda hücuma çıkıyorlar. Buna bir de yoğun pas trafiği ve baskıyı eklediğimiz Kartal’ın farkındalığı ortaya çıkıyor.
Gol ayakları çok, gelin görün ki asıl işi gol atmak olan Negrado, bu özelliğinin çok uzağında! Zaten baskı altında oynuyor, yalnız kalıyor, Cenk Tosun’un yeri hâlâ bomboş! Hiç farketmez, o yoksa Kartal’ın Talisca’sı var. Belki pas trafiğinde onu fazlaca göremiyoruz, ama pozisyon yakaladığı anda sol ayağını devreye sokuyor. Şu ana kadar 11 golle Kartal’a adeta hayat veriyor. Dünkü gol bir Talisca klasiğidir, panter olsanız nafile. Haydar, ilk yarıda çok kritik dokunuşlar yaptı, Talisca’nın şutunda köşeyi doğru hesapladı uzandı, uzanmasına da çaresiz kaldı!
İkinci yarı mı, kora-kor bir mücadele... Tek farklı skorlar tehlikelidir! Buldu mu atacaksın, atamadınız mı, maçı bitişi düdüğü iple çekersiniz, tribünlere de azap çektirirsiniz! Güneş hoca, Negrado’yu oyundan aldı, yerine Lens’i sürdü de ne oldu? O arkadaşın Kartal’a böylesi kritik haftalarda bir katkısı olacağına kişisel olarak inanmıyorum! Gördük ki, Alanyaspor ikinci yarıda tamamen ofansa dönerken, Beşiktaş’a zorluklar yaşattı, özellikle faullerde hatalar yapan Barış Şimşek’in bitiş düdüğü olası bir puan kaybına set çekerken Kartal derin bir nefes aldı. (Bilal Meşe / Milliyet)
713
QUARESMA, Adriano ve Medel gibi dünya çapında 3 oyuncu tribünde, Lens ve Vagner Love gibi 2 isim yedek ancak yine de sahada güçlü bir 11 vardı dün. Beşiktaş ilk yarı oyunun kontrolünü tamamen elinde tutmasına rağmen gol pozisyonu üretmekte zorlandı. Oğuzhan’ın orta alana zeka ve beceri kattığını gördük. Kalan haftalarda siyah-beyazlıların iyi bir Oğuzhan’a fazlasıyla ihtiyacı var.
TALISCA’NIN bireysel becerisiyle attığı harika gol Alanya kilidini açtı. Talisca gol attığı sürece problem yok. Olağanüstü yetenekli bir oyuncu, mesele gol atmadığı maçlardaki katkısı. Dün işini yaptı ve tabelayı değiştirdi.
LENS VERİMSİZ!
NEGREDO’NUN çok etkisiz kaldığı oyunda gole en yakın 2 isim Talisca ve Babel idi. Beşiktaş’ın kalan haftalarda Vagner Love’a da bir ivme kazandırması şart. Aksi takdirde dün olduğu gibi gol bölgesinde sorun yaşayabilir. 2. yarıda Alanyaspor’un topla oynamasına çok fazla izin veren bir Beşiktaş gördük. Şenol Hoca geniş alanları kullanmak için Lens’i sahaya sürdü. Fakat istediği verimi alamadı. 2’nci yarıdaki oyun Beşiktaş açısından beklentilerin çok altındaydı. Ancak önemli olan haftayı 3 puanla kapatmaktı. (Güntekin Onay / Vatan)
813
KALAN son 8 maçını da kazanıp şampiyonluğu düşünen Beşiktaş, bu 8’den Alanya’yı zor da olsa 1-0 yenerek ilk ayağı geçti. Öncelikle şunu söyleyelim, iyi mücadele, iyi futbol, kısacası keyifli bir maç izledik. Talisca’nın ayağından süper ve klasik bir Talisca golü izledik. Sonraki dakiklarda Beşiktaş’ın baskısı arttı ama bu baskı gol getirmedi. Beşiktaşlılar’ın çok şey beklediği Negredo oyundan kaldığı sürece, Lens ise oyuna girdikten sonra hiç de iyi bir performans gösteremediler.
OĞUZHAN Özyakup gerçek Oğuzhan değildi ama Oğuzhan gerçek performansını göstermese de Beşiktaş’a bir kalite getirdiği inkar edilemez. Ama böyle yetenekli bir futbolcunun kopuk kopuk değil, oyunda daha fazla görünmeli.
TEBRİKLER ALANYA
ŞİMDİ ben Beşiktaş’ın ligin iyi futbol oynayan takımlarından Göztepe’ye karşı ne yapacağını merak ediyorum. Çünkü kart cezalıları Tolgay-Talisca-Oğuzhan yok. Allah Şenol hocaya kolaylık versin. Tolgay benim çok beğendiğimi oyuncuların başında gelir. Ama çok gereksiz de fauller yapıyor. Hakem o hareketine sarı değil de kırmızı çıkarsa kim ne diyebilirdi.
ALANYA’yı tebrik ediyorum. Beşiktaş’ın ne takımından ne de taraftarından çekindiler. 1 puan düşüncesinde olmadılar. Zaman zaman Beşiktaş’a kafa da tuttular. Emre ve Welinton Alanya’nın en iyi oyuncularıydı. Bu takıma Mesut Bakkal’ın elinin değdiği, geldiği günden beri apaçık ortada. Tebrik ediyorum hocam... (Ömer Güvenç / Vatan)
913
BEŞİKTAŞ’TA cezalı ve formsuz oyuncuların çokluğu teknik direktör Şenol Güneş’i sistem değişikliğine itti. Şenol hoca maça 4-1-3-2 sistemi ile başladı. Çok uzun zamandır iki forvet ile izlemediğimiz Beşiktaş’ta oyuncular da ilk 20 dakika sahadaki oyuna adapte olmakta zorlandı. Uzunca süre Oğuzhan kimin nerede oynaması gerektiğini anlattı. Hoca Lens’i oynatmamak için Atiba’yı tek ön libero, Oğuzhan’ı sağ iç Tolgay’ı sol iç Talisca’yı da forvet arkası oynattı. Hatta top Beşiktaş’a geçtiğinde Talisca iki forvetin arasına girip hücum gücünü sözüm ona arttırmaya çalıştığı zamanlarda Beşiktaş’ın ne oynadığını anlamak çok güçtü.
MAÇIN 20. dakikasından sonra Şenol hoca sahaya müdahale etti ve oyunun rengini değiştirdi. Saha içindeki sistemi oyuncu değişikliği yapmadan sistem değişikliği yapabilecek bir kadroya sahip olmak işte böyle bir avantaj sağlıyor size. Şenol hoca da bu avantajı çok iyi kullandı. Hatta geldiği günden bu yana en formda Şenol hocayı izledik diyebilirim. Ayrıca saha içinde Talisca gibi inisiyatif alan bir oyuncunuz varsa, sonuç almak daha da kolaylaşıyor.
LOVE ÖNCE GİRMELİYDİ
İKİNCİ yarıda, ilk yarının son 25 dakikasındaki iştahı göremedik Beşiktaş’ta. Şenol hoca da bunu gördü ancak Negredo-Lens değişikliği yaptı. Yani içerde oynarken Beşiktaş’ın akibi Alanya iken neden skoru tutma tercihi yapılır bunu anlamak zor. Madem Alvaro Negredo çıkacak bence yerine girmesi gereken Love olmalıydı. Böyle yapınca hem taraftarı tribünde sıkıntıya sokuyorsun hem de rakibine can veriyorsun, iştahını arttırıyorsun.
ALANYA girdiği ciddi pozisyonlardan birisinde daha akılcı davransaydı skor başka olabilirdi. Yani ilk devredeki Şenol hocanın başarılı performansını ikinci yarıda göremedik. Ancak buna rağmen Beşiktaş kazanmayı bildi. Aslında ligin boyu bu kadar kısa iken zaten önemli olan da kazanmak.
ATIBA, Tolgay ve Oğuzhan gördüğü kartlar nedeniyle cezalı duruma düştü. Bakalım Şenol hoca Göztepe maçında nasıl bir sürpriz yapacak bizlere. (Gökhan Dinç / Vatan)
1013
İlk yarıdaki oyun çok hoşuma gitmişti. Tempolu, iyi bir maçtı. Beklentiler çerçevesinde oynadı Alanya, sonuçta Başakşehir'i 4 golle yenmiş bir takımdan bahsediyoruz. Atlet oyuncuları var, avans veriyorlar koşarken neredeyse… İkinci yarının özeti kör dövüşüdür. Alanyaspor hala rahat değil, gündüz Antalyaspor da kazanmıştı.
Beşiktaş'ın bu kadrosu hiç lider olmamış, 27 hafta boyunca son iki yılın şampiyonunun hiç lider olmaması ilginç. Artık kredisinin limitlerinde. 21 puan bile alsalar 7 maçta 74 puan yapıyor. Üstelik bunun içinde Galatasaray deplasmanı şartı var. Şenol Güneş ve takımdan bunu görebiliriz. Oyunun başlangıcından anlayabiliriz, değişikliklerden anlayabiliriz, 4 orta saha oyuncusunun sarı kart görmesinden de anlayabiliriz. Bunun temel sebebi skora oynamaya çalışan bir takım görmemiz… Beşiktaş geçen yılki durumunda olsa bu maç 3'e, 4'e giderdi, 4 puan farklı önde olsa böyle olurdu. Quaresma takımın açılmasını sağlıyordu. İki pas yapıp sonra Quaresma'ya uzun oynayabiliyorlardı. Babel daha gezici bir oyuncuydu. Quaresma'nın yerine Lens'le başlamayıp Oğuzhan'ı kullandı orada. Daha sonra da Talisca'yla onu değiştirdi. İkisi de merkez oyuncusu gibiydi hemen hemen. Skor da gelince sonra Talisca'yı santrfora alıp Lens'i kanada attı. Hocanın şunu bilmesi lazım: Talisca sırtı dönük 25 milyon Euro etmez. Talisca ancak rakibi karşısına alacak, çekecek ya da sürpriz koşuyla kafa vuruşu yapacak. Doğrudan santrfor oynatmak Talisca'yı yok etmektir. Babel'i oynatabilirsiniz, eyvallah ama Talisca'nın silahı elinden gitmiş oluyor. Quaresma çizgiye inince rakip de açılıyor. O olmayınca rakip daha dar alanda iyi savundu. Rakibin işine geldi. Bence Lens doğrudan 11 oynamalıydı bunun için. Lens'in antrenman performansını bilmiyorum açıkçası. Milli takım arasına da gitmedi. Lens'in, Quaresma'nın yokluğunu değerlendiremediğini de düşünüyorum açıkçası. Şenol hoca sistemden şaşma pahasına da oynatmıyorsa demek ki idman performansı da kötü. Hoca, tercihiyle bence Alanya'nın çıkışını düşündü, "1-0 olsun bizim olsun" dedi ve bunu da başardı. (Rıdvan Dilmen/ Sabah)
1113
İlk yarının senaryosu tahmin edilen gibiydi. Topun da oyunun da hakimi Beşiktaş'tı ama pozisyon üretmede santrforsuz Beşiktaş'ın etkinliği istenilen seviyede değildi. Oyunu çözen de bir hücum organizasyonu değil, Talisca'nın vuruş becerisi oldu. Gerçekten bu anlamda çok önemli bir oyuncu Talisca... Belki dün akşam çok iyi oynadı diyemeyiz, top kayıplarından söz edebiliriz ama skoru alan, oyunu koparan bir yetenek vardı. Acayip bir vuruş yeteneğine sahip.
Özellikle Şenol Güneş'in iki kenarda iki ters ayaklı oyuncu Babel ve Talisca'yla oynaması kenar ortaları açısından yetersizliğe yol açtı. Negredo oyundan çıkarken yüzünde biraz bunun şikayetini de okuyabildik. Fakat şu da var, belki bir santrfor olarak istediği topları alamasa da Negredo'nun oyunun içinde kalması, orta sahayla bütünleşmesi gerekirdi ama bu açıdan çok yetersizdi. Benim anlamadığım Negredo çıkarken Love yerine Talisca'nın santrfora geçişiydi. Bu tercihte 1-0'ı koruma mantığı olduğunu da söyleyebiliriz.
İkinci yarı tahmin edilenin dışında bir bölüm izledik ki ilk yarı oyunu tamamen Beşiktaş'a bırakan Alanya, oyunu eline aldı. Onlar da çok üretken değildi belki ama oyun 1-0 kaldığı müddetçe hep bir tehdit oluşturdular. Günün sonunda kazandım diyor Beşiktaş ama Beşiktaş'ın şampiyonluğu hedeflerken daha güçlü oyunlarından, 90 dakikanın daha büyük bölümündeki hakimiyetinden konuşabiliyor olmalıydık. Beşiktaş son 7 haftada şampiyon olmak istiyorsa çok daha etkin olmalı. Önemli eksikler de vardı ama kabul edelim ki sahadaki 11 de önemli. Oyunun bütünündeki etkinliğinin çok daha farklı olması gerekiyor.
Bir paragraf da Lens'e.. Kendine güvensiz bir Lens'in tamamen amatör futbolcu gibi yaptığı işler hayret verici. İyi performansı geçtik ama acemi bir oyuncu gibi davranıyor. Gelecek haftaya kalan ise orta sahasız bir Beşiktaş görüntüsü neredeyse. Oğuzhan, Tolgay ve Atiba'nın cezalı olması önemli Göztepe maçı öncesinde ciddi sorun. (Metin Tekin / Sabah)
1213
Kalan 8 haftada herkes kağıdı kalemi eline aldı hesap kitap yapıyor. Bu sezonun sonunda ikili, hatta üçlü averajların konuşulma olasılığı çok yüksek. Özellikle ligin ilk yarısında puanları hovardaca harcayan Beşiktaş’ın, kalan haftalarda kaybetme lüksü yok. Bundan sonraki 8 maçın 5’i Vodafone Park’ta oynanacakken, siyah-beyazlıların burada 15 puan almaktan başka çaresi yok. Galatasaray’ın gireceği 5 maçlık periyodu da düşünürsek, Beşiktaş’ın bir kaç hafta sonra başka seyler konuşmak için, bu seriden kayıpsız çıkması gerekiyor. Ligin altı, üstü gibi cadı kazanı. Olmak ya da olmamak hatalarını oynayan takımlardan bir tanesi de Alanyaspor. Dolayısıyla Mesut Hoca, Vodafone Park’ta alacağı 1 puanı çok kıymetli görüyordu. Savunmanın önüne diktiği 3 adamla da oyunu belli bir süre iyi kilitledi. Quaresma’nın yokluğunda Lens’i de tercih etmeyen Şenol Hoca, 4-4-2 gibi (baklava orta saha) oynattı takımı. Rakip de göbekte kalabalık durunca, iş Gökhan ve Caner’in bindirmelerine kaldı. Böyle de çözemeyince usta işi bir şut ihtiyacı doğdu. Ve sahada onu yapabilecek nadir adamlardan birisi olan Talisca çözdü düğümü. İlk yarıda çok pozisyon bulamasa da rakibini çok çıkartmayan Beşiktaş, ikinci yarıda uzun süre topu rakibine vererek sahasında durdu. Bunu sadece skor koruma iç güdüsüyle açıklayamayız ki bu zamana kadar hiç yapmadı bunu Beşiktaş. Siyah-beyazlı kadro, özellikle Vodafone Park’taki maçlarda oyunu rakip yarı alanda oynamak durumunda. Şenol Hoca, Lens hamlesiyle normal dizilişine dönmüş olsa da ileri uçtaki tercih Talisca mı olmalıydı tartışılır. Kontra oyununda Love doğru tercih olabilirdi. O da geç yapıldı. Lens konusunda sanırım artık herkes karar verme aşamasını geçti. Çok şaşırtıyor. Beşiktaş ikinci yarıdaki statik oyununa rağmen, ilk yarıda bulduğu golle maçı kazandı. Haneye 3 puan yazılmış olması çok önemli tabi ki ama bundan sonraki maçlarda oyununu yukarı çekmek zorunda. Yoksa sezon sonu için bu performans yetmeyebilir... (Yeni Şafak / Ergin Aslan)
1313
Maç başlamasına başladı da,
15 gün lige verilen aradan mı,
Birden ısınan havadan mı bilemedim,
Tribünlerde kameranın zumlamasından mütevellit gördüğüm kadarıyla herkeste bir bayram havası mevcuttu.
Bir rehavet. Hani diyor ya Lüküs Hayat’ta,
“Ya dineye ya baloya” diye.
Öyle bir hava.
Takımın neredeyse yarısının kart cezalısı olması, daha ciddi bir hava gerektirirdi diye düşünüyorum.
Defansın arkasına atılan akıl dolu topun Oğuzhan imzası taşıması,
Onun adına ve maça iyi giriş yapma açısından olumluydu.
Çabuk çıkmaya çalışan Alanya’yı,
Baskı kurmak isteyen Beşiktaş’ı,
Fabri’nin degajında kafasına top isabet eden Mbilla durdurdu.
3 dakika tedavisi sürdü bu futbolcunun.
İşin garibi Mbilla’nın kafasından seken top, Beşiktaş’ın kalesine gol olabilirdi.
Sonra yine Oğuzhan.
Gökhan Gönül’e mükemmel bir top daha attı.
Servisler iyi oldukça hem seyir zevki artıyor hem de gol kokusu daha belirginleşiyordu.
Brezilya Milli Takımı’na çağrılıp forma şansını bu seferlik bulamayan Talisca,
Hırsını, klasıyla birleştirip o muhteşem sol ayağıyla topu Anamur’dan çevirip, Alanya ağlarına gönderiverdi.
Top öyle döndü yani. Anlayın gayrı: 1-0.
Golden sonra Alanya’nın daha fazla risk alıp öne daha çok çıkması,
İkili mücadelelerin çoğalmasına
Ve buna dayalı pas kayıplarının oluşmasına sebep oldu.
Bu arada Emre Akbaba’nın şutu,
Tutulmuş nefesler arasında auta gittiğinde ilk yarının skoru da belli olmuştu.
İkinci yarı başlayıp da 60. dakikaya ulaştığımızda Beşiktaş’ın,
Bırakın karşı kaleye gitmeyi, teşebbüs ettiğini bile göremedik.
Enteresan.
63’te Negredo çıktı, Lens girdi oyuna.
Gol pozisyonu olmayan bir maçta santrfor işe yaramaz diye düşünüldü herhalde!!!
Tek bir kişi çizgiye inmedi.
Tek bir ara pas yapılmadı.
Bir hücum organizasyonu?
Iııh!
Bu durum Alanya’nın iştahını iyice açtı desek abartmış olmayız.
Hakemin verdiği kararlara hep birden hücum edip, itirazda bulunmaları bunun en büyük göstergesiydi.
Nihayetinde koca bir ikinci yarı karşı kaleye gitmeden maçı bitirdik.
Enteresan kere enteresan.
3 puana eyvallah da,
“Bu ne arkadaş?” diye de sormak lazım gibime de geliyor. (Alen Markaryan/Akşam)