Beşiktaş'ın karşısına çıkanın gözü dönüyor! Hırs basıyor, tekmeler havalarda uçuşuyor. Bir de hakem göz yumarsa... Sahadan fire vermeden çıkmak mucizelere kalıyor.
Bursa'da oldu bu mucize. Beşiktaş, oradan sakat vermeden 3 puanı alarak çıktı ya... Ayağa kalkıp, selam durmak gerekiyor.
Yanlış anlaşılmasın... Beşiktaş'ın karşısına çıkan maça asılmasın demiyoruz biz. Beşiktaş'ın karşısına çıkan adam gibi oynasın, diyoruz; gladyatör gibi değil.
Şu işe bakın. Bursaspor'a gelen fark atıyor, giden fark atıyor. Seyircisi küsmüş, futbolcusu ağlıyor!
Ama karşısında Beşiktaş olunca... Tribünlere bakınca sanırsın ki Bursaspor şampiyonluğa oynuyor! Sahaya bakınca Bursasporlular girmişler kol kola, "Önümüze gelene bir tekme" diye cirit atıyor!
Quaresma korner atacak; tribünden sahaya bir el bombası atılmadığı kalıyor! Topu alan Beşiktaşlı'nın karşısına sanki futbolcu değil de kung fucu çıkmış, yerde yatana bile (Son dakikalarda Beck'i yerde tekme yağmuruna tuttular ama hakem Bursaspor lehine faul vererek inanılmaz bir karara imza attı) saydırıyorlar.
Tıpkı geçen hafta Fenerbahçeliler'in yaptığı gibi...
Tıpkı daha önceki haftalarda çoğu diğer rakiplerin yaptığı gibi...
"Beşiktaş böyle durdurulur" deyip, basıyorlar tekmeyi.
Ayıp değil mi?
Böyle bir ortamda oynamak kolay değil elbette.
Beşiktaş doğal olarak zorlandı önce... Sakatlanmaktan kendilerini korumak için türlü hareketler yapan siyah beyazlılar doğal olarak eski görüntülerinden uzaktaydılar.
İkinci yarıda da aynı görüntüde maç giderken... Şenol Güneş bana göre sezonun en önemli teknik direktörlük hamlesini yaptı. Cenk'i oyuna aldı, dizilişi de 4-4-2 yaptı. Bunu beklemeyen Bursaspor savunması da "Ne oldu yahu, bu da ne?" derken ilerideki ikilinin hüneriyle golü atıverdi. İkinci gol de ilkinin kopyası gibiydi. İlk golü Cenk, ikincisi Aboubakar attı ama... Bence ikisini de Şenol Güneş kulübeden attı; yaptığı hamleler bu golleri getirdi çünkü...
O şöyle oynadı, bu böyle oynadı yorumunu bir kenara bırakalım artık. Bunlar final haftaları; stres yüklü haftalar, önemli olan işi bitirmek ve sonucu almak.
Beşiktaş da öyle yaptı. Korku filmlerindeki gibi bir ortamdan istediği sonuçla çıkmayı başardı. Yine de Tolgay'a, Marcelo'ya, Aboubakar'a, Gökhan'a ayrı yer açalım, alkışlayalım.
Sonuçta Beşiktaş bu maçta Bursaspor'u ancak böyle yenebilirdi ve yendi; o nedenle alkışın en kuvvetlisini Şenol Güneş'e yollayalım.