Ajans Beşiktaş - FotoMaç yazarı Hakkı Yalçın geride kalan Süper Lig’in 7. haftasını değerlendirdi. Beşiktaş hakkında Valerien İsmael için değerlendirmelerde bulundu. İşte o yazısı…
Yansıma!
Fenerbahçe, Alanyaspor karşısında saha içinde düşündüklerini ifade edebilme yeteneğine sahip bir takımdı.
Az adamlı savunma çok adamlı bindirme ve harika paylaşımcılık.
Futbolun gücü yapmak istediklerini yaptırmaktır zaten.
Fenerbahçe'de sahaya çıkan takımla kenarda oturan futbolcuların kalitesinin "birbirine yakın" olmasını da hesaba kattığımız zaman, sonu iyi bitmesi muhtemel bir yolculuğun yansıması var.
Düşünsenize Valencia çıkıyor Batshuayi giriyor. Crespo'nun her maçı yeni bir başlangıç.
Daha vizyona girmemiş bir filmin anonsu gibi duranlar da caba.
***
Takım farklı öndeyken bile Jorge Jesus'un saha kenarından futbolcularını motive eden duruşuna baktım da "bu adam cenk kitabına hikayeler yazıyor" dedim, 'ciddiyetsiz hiçbir eyleme izin vermez' notuyla birlikte.
Sonuç olarak ilerleyen haftalarda Saracoğlu'nda "nal toplayan" rakipleri görme ihtimalimiz büyük.
***
Ligde ilginç bir takım daha var.
Adana Demirspor'u Antalyaspor karşısında izlerken Kempes'li Arjantin Milli Takımı'nı hatırladım. Rakibi içine çeken derin bir kuyu gibiler.
Takımdaki sadakat, savunmadan çıkışıyla rakip kale önünde çoğalması arasında hızlı bağlantı liderliğin zeminini oluşturduysa hiçbir şey sebepsiz değil.
***
Futbol sahanın içinde kilometreler kaydetmektir, sudan ucuz puanlar kaybetmek değil.
Beşiktaş iki haftada takım olmaktan hızla uzaklaştı. Çünkü takımın başında cesaretini yitirmiş ve gerçekleri görmekten uzak bir teknik adam var.
Valerien İsmael maçların ikinci yarılarında aynı şablonların yanlışında başoyuncu. Belki de bir şaşkınlık üstadı.
Kaleci konusunda "yönetim uydusu" olan bir teknik adamla Beşiktaş sadece puan değil taraftarın gözünde güven de kaybediyorsa, yeni biletlerin kesilmesi kaçınılmaz olacaktır. Dönüş bileti de buna dahil!
***
Trabzonspor, Gaziantep karşısında sezonu yeniden açtı. İki farklı yenilgiden galibiyete kürek çekmek geçen sezondan aşina olduğumuz Trabzonspor gerçeği.
Futbolda ritmini tutturmakla kıvamını tutturmak arasında bazen zaman kayıpları da yaşanıyor, puan kayıpları da. Futboldan kendisini geri isteyen bir takımda gizlenenler de ortaya çıkacaktır özlenenler de.
En çok özlenen de Edin Visca kuşkusuz.
***
Galatasaray futbol oynamadan kazandı ama 3 puana karşı çekim gücü daha yüksekti ya da talihi yaver gitti. Konyaspor kazanmayı düşünmediği için kaybetti.
Konyaspor kalecisi Sehic hakemin gözlerinden kendine baksa ne görürdü acaba?
Çizgiyi geçen topa bu kadar itiraz etmenin artistik puanından ve bitirimlikten başka!
Hakem Abdülkadir Bitigen sahanın ortasındaki 'suratsız yalnızlığına' ayna tutsa ne görürdü acaba?
Hakemler futbol oynatmak için vardır, futbolu ortadan kaldırmak için değil. Maçın ikinci yarısında sahadan "toz olan" futbolun yarısı futbolculara aitse, yarısı da hakeme aitti.
Bir futbolcuya sarı kart gösterilirken etrafı 10 futbolcuyla sarılan hiçbir hakemin "hakemim" demeyi hakkı yoktur.
Kimseden korkmaya ve ayrımcılık yapmaya da gerek yoksa, hala yürekli hakemler sayesinde saygındır, saygınsa bu meslek! (Hakkı Yalçın - FotoMaç)