Beşiktaş-Osmanlıspor karşılaşması hakkında yazılan 11 köşe yazısı
Beşiktaş, Vodafone Park'ta Osmanlıspor'u 5-1'lik skorla geçmeyi başardı.
111
BEŞİKTAŞ, G.Saray derbisiyle birlikte iç sahadaki en iyi futbolunu oynadı. Aslında Beşiktaş gibi güçlü ve kaliteli bir takımdan her maç beklenen bu. Müthiş bir baskı ve kararlılıkla oynayan siyah-beyazlılar, ilk yarıda Osmanlıspor’u ceza alanına hapsetti. Orta alanda haftalar sonra tercih edilen Medel, kusursuza yakın futboluyla hem top kazanmada hem de kullanmada çok etkili işlere imza attı.
BAZILARI SATILABİLİR GÖKHAN Gönül çok gayretiydi. Hat-trick yapan Babel ise tartışmasız sahanın yıldızıydı. Genel anlamda bu sezon gol sorunu yaşayan Beşiktaş, dün o kadar çok keyif aldı ki, iştahlıydı ki çok daha fazla gol bulabilirdi. Haftalardır ilk 11’de oynamasını beklediğimiz Negredo ise çalışkandı ama açıkçası gününde değildi.
İspanyol golcü dışında Talisca da biraz kıpırdansa sezonun en farklı galibiyeti işten bile değildi. Dün akşamki maç Şenol Güneş’e de gelecek için farklı fikirler vermiştir. Aldığımız duyumlara göre devre arasında bazı önemli oyuncular satılabilir. Eğer böyle olursa alternatifler hazır göründü. Beşiktaş dün gerçek gücünü ve kalitesini gösteren bir performans sergiledi. Özellikle İç sahada siyah-beyazlılardan beklenen de bu.
(Güntekin Onay / Vatan)
211
LİGİN en güzel şeyi geri döndü. Beşiktaş, Şenol Hoca’nın yaptığı tüm taktiksel veya oyuncu anlamında yaptığı değişikliklere hemen hemen hepsine olumlu cevap verdi ve vermeye de devam ediyor. Siyah-beyazlı takımla anlaştığı ilk günden bu yana iki tane altı numara oyuncuyla oynamayan Beşiktaş, dün akşam sahadan en azından bir puan alarak ayrılma planları yapan rakip takıma fırsat vermedi.
ATIBA-Medel ikilisinin aynı anda kadroda olması bana Bayern Münih ile Almanya’da oynanacak Şampiyonlar Ligi ilk maçın provası olduğunu hissettirdi. İyi de prova oldu ama bir de deplasmanda ligin favorilerinden birisine karşı oynamak lazım. O bize biraz daha net veri gösterir.
KENDİNE DEĞİL TAKIMA... G.SARAY’IN, Malatya’da 3 puan bırakmasının, Beşiktaş üzerinde etkili olduğunu da düşünüyorum. Kaldı ki hep iştahlı olan siyah-beyazlı takımda bazı oyuncuların kazanma isteği yanlış işler yapmasına da neden oldu dün gece. Taraftarın inanılmaz desteğini arkasında hisseden Quaresma biraz daha kendine değil takıma oynamalı. Oynamazsa bu taraftarın fazla da tepkisiz kalacağını sanmıyorum.
BEŞİKTAŞ artık ve yeniden Süper Lig’in de tozunu atacak. Yedek oyuncularla çıkarsın Şampiyonlar Ligi’nde deplasmanda kazanırsın. Hiç bir arada oynamamış oyuncuları yan yana oynatırsın fark yaparsın. Bu Beşiktaş içerde dışarda herkese dudak ısırtıyor. Bu dünyadan değilmiş gibi oynuyor Kara Kartal. Dün gece G.Saray ile oynanan derbideki Beşiktaş’ı izledim.
YARIŞ YENİ BAŞLIYOR ŞİMDİ yarış yeniden başlıyor. Trabzonspor’un da yarışa dahil olduğu, Beşiktaş’ın geri döndüğü, Kayserispor’un, Göztepe’nin inadının sürdüğü bir yarış. Unutulmasın ki ligin ikinci yarısı ilk yarısından çok daha çetin geçecek. Hem zirvede hem de altta ilk yarıda kazandıkları kadar puan kazanamayacak takımlar. (Gökhan Dinç / Vatan)
311
Maçın ilk dakikasından itibaren oyunu domine eden Beşiktaş, top rakibe geçtiği anda da Medel ve Atiba ile topu çok çabuk geri kazanarak, yaptığı hücumların tamamında diri kalmayı başardı. Özellikle sağ kanadını Gökhan Gönül ve Quaresma ile iyi kullanan ve şimdiye kadar oynanan maçlarda en yüksek orta sayısını yakalayan Beşiktaş, yarım saatlik oyunun ardından sol beki Adriano’nun ortasında sol açığı Babel ile golü buldu. Beşiktaş’ın oyun karakterinde, Fabri hariç tüm oyuncuların hücum katkısı vermesi, iştahlı ve aynı zamanda disiplinli oyunu, Babel’in ikinci golüyle beraber daha ilk yarıdan maçı kopardı.
Daha fazla pozisyona girdi
İkinci yarıya ise skorun rahatlığı ile değil, iş disiplini ile başlayan Beşiktaş, özellikle Medel’in temposunu yüksek tutmasıyla bırakın oyunu rölantiye almayı, ilk yarıdakinden de daha fazla pozisyona girdi. Takımın iştahı, oyuna giren ve yedek kalmayı umursamayan oyuncularda da olunca Beşiktaş sezonun en fazla orta yaptığı, ceza sahasına en çok girdiği maçta tam anlamıyla oynadığı oyunun karşılığı bir skor aldı ve Galatasaray’ın puan kaybettiği haftada fırsatı kaçırmadı.
Sinyallerini aldı
İlk yarının genel değerlendirmesini biraz erken yaparsak, Şampiyonlar Ligi’nde çok önemli bir iş yapmış olan Beşiktaş’ın, lig lideri Başakşehir’in sadece 3 puan gerisinde olması bana göre çok başarılı bir ilk yarı geçirdiğini gösteriyor. Medel ve Negredo’nun performanslarına bakacak olursak eğer, yüksek maç trafiği geldiği karşılaşmalarda Şenol hocanın bu geniş kadroyu çok daha iyi kullanabileceğinin sinyallerini aldığı bir maç oldu. (Fanatik/Erman Özgür)
411
Hep eleştiriyorduk Beşiktaş dışarıda başka, içeride başka diye. Dün sahada Oğuzhan, Tolgay ve Cenk yoktu. Medel, Negredo, Talisca ilk 11’de. Belli ki Şenol hoca Şubat ayındaki trafiği düşünerek takım içinde rotasyonu şimdiden yapmak istedi. Osmanlıspor takımı İrfan Buz ile bir çıkış içinde. Ama şansı Beşiktaş’tı. Düne kadar kapanan defansları pek açamayan Beşiktaş, dün Quaresma ve Gökhan Gönül’ün verimliliği ile aynı zamanda buna Babel ve Adriano’nun katkısıyla çok rahat açmaya muvaffak oldu.
Özlenen Quaresma
Çoğu zaman içerideki maçlarda eleştirdiğimiz Quaresma Osmanlı maçında geldiği ilk seneleri hatırlattı. Beşiktaş, ilk defa kenarlardan istatistikleri bilmiyorum ama bu kadar çok orta yaptı. Bunda da Adriano ve Gökhan’ın etkisi bir hayli fazla. Ancak Babel’i ayrı bir yere koyduk. Babel top ayağına yakışan her şeyiyle saçından tırnağına kadar ‘ben topçuyum’ özelliğiyle, attığı 3 golle Beşiktaş seyircisinin haklı alkışlarını topladı. Ancak Quaresma’ya gene bir eleştirimliz var. Korner dahil orta sahadan ölü topların başında olması yanlış. Biraz arkadaşlarıyla paylaşımlı olması gerek.
Özüne dönmeli
İlk golden sonra Babel’in kulübedeki Cenk ile her zaman yaptığı gol sevincini yapması Cenk’in yedek olduğu halde takım ruhu açısından bir örnek davranış. Dün Şenol Güneş ilk defa T.C. vatandaşlı sadece Gökhan’ı oyuna sürdü. Yabancıya biz de karşı değiliz ama BJK’nin açılımı Beşiktaş Jimnastik Kulübü. Hep kafalar 1980’e gidiyor, Gökhan, Fikret, Ulvi, Metin, Ali, Feyyaz, Rıza, 7’den 70’e zamanın çocukları Beşiktaş takımını sayıyordu. Beşiktaş bir an önce özü olan altyapıya dönmeli. Bu da zor değil. (Fanatik/Yemen Ekşioğlu)
511
Beşiktaş daha ilk dakikadan devre sonuna kadar yüksek viteste yoğun bir baskı ile oyunu domine etti. İdmanlarda kanat atakları çalışması yapsanız ilk 45 dakikadaki gibi rekor sayıda orta denemesi yapamazsınız... Osmanlı geride yerleşemiyor, kenarları kapatamıyor ve ileriye çıkamıyordu. Şenol Güneş, ilk 11'de iki rotasyon yapmıştı: Negredo ve Medel... Medel'i Atiba'nın yanına ikinci ön libero olarak görevlendirince iki etkili presçi ortaya çıktı. Bu durumda rakibin her kontratağa çıkma düşüncesi, bu ikili tarafından anında engellendi. Yoğun baskıda kaçanlar vardı; en sonunda Babel'den iki gol geldi. Yalnız birinci gol bana göre ofsayttı... Beşiktaş, ikinci yarıya da çok etkili başladı. Bu sezonun en istikrarlı ismi olan Tosic'in presle kazandığı top ve yaptığı asistte Babel hat-trick yaptı. Gol güzeldi ama Babel'in bomboş Negroda'ya pas vermesi gerekirdi; bencil davrandı... Maç başından beri kendisini göstermek için bir şeyler yapmaya çalışan Negredo da en sonunda golünü atttı. Sonuçta Beşiktaş baştan sona üstün oynadığı maçı güle oynaya bitirdi. Güneş'i en çok eleştirdiğim konu Negredo. Negredo çok önemli ve kaliteli bir santrfor. Deneyimli de... Tamam, kabul ediyorum hem Cenk çok formdaydı hem de Negredo'nun fizik açıdan eksiği var. Ben Güneş'in, bu eksiğini kapatması için Negredo'ya daha fazla şans vermesini bekliyordum. Örneğin Kayseri'de rakip 10 kişi kalmış, hemen oyuna almalıydı onu. Bence devre arasında iyi çalıştırıp ikinci yarıda da Negredo'dan faydalanmak lazım. 90 dakikanın en güzel olayı Caner'in harika uzun pasında Cenk'in attığı goldü. NOT: Dün gece Bayern Münih maçının da bir denemesi yapıldı gibi geliyor bana.. Bence Münih'te Medel ve Atiba'nın yanında Oğuzhan veya Tolgay ile oynamak daha doğru olur. Çünkü Medel'in İnter'de orta sahada başarılı pefrormansını çok defa izlemiştik. (Sabah/Ömer Üründül)
611
Şenol Güneş rotasyon yaptı. Medel ve Negredo 11'de başladı. Tecrübeli çalıştırıcının kadro tercihini nasıl buldunuz? Elindeki zengin kadronun içinde değişiklik yapacaktır. Önemli olan doğru zamanda rotasyona gitmek. Dün ilk defa Medel- Atiba orta sahasını seyrettik. Atiba bu kez farklı olarak öne doğru oynayan bir rol aldı. Medel ise 'Atibacılık' rolündeydi. Ben Medel'in kusursuz oynadığını düşünüyorum. Ayrıca rotasyonda ilk kez Negredo, Babel-Quaresma-Talisca orta sahasıyla birlikte oynadı. Beşiktaş gerçekten oyun gücünü yakalayınca rakiplerine karşı çok net bir üstünlük kuruyor. Dün de bunu Osmanlıspor karşısında gösterdi. Beşiktaş için sadece farklı sonuç olmadı, keyif de alan bir takım vardı sahada. Bu keyif alış da hücum zenginliğini beraberinde getiriyor. Bu tabloda Negredo da gol atmadan maçı bitirmek istemezdi ki, sonunda aradığı fırsatı bulup ağları havalandırdı.
Sağdan soldan dün orta yağmuru vardı Beşiktaş'ın. Sadece ilk yarıda 26 orta yaptı. Konya maçında ise 90 dakikada 27 orta yapmış. Bu farkı neye bağlarsınız? Ortaların niteliği önemlidir. Yani etkili orta yapmanız gerekir. Beşiktaş adına dün ilk yarıda maçı çözen etkili ortalardı. Galatasaray'a karşı alınan 3-0'lık galibiyette ise merkez hücumlarla kazandılar. Beşiktaş hem kenar ortaları hem de merkez hücumları iyi yapabilen bir takım.
Babel hat-trick yaptı... Babel'in çok yetenekli olduğunu biliyordum ama transferinde oyuncunun bireysel oyununda acabalarım vardı. Ama takımla birlikte oynayan, çok iyi bir Babel izliyoruz. Bunu sadece Osmanlı maçı için değil, geldiği günden bu yana gerek Süper Lig gerekse Şampiyonlar Ligi'ndeki performansı için söylüyorum. Sadece sonucu alırken değil oyunu kurarken de takımın önemli aktörlerinden biri. (Sabah/Metin Tekin)
711
Şampiyonlar Ligi sürecinde ligde ziyadesiyle puan kaybeden Beşiktaş'ın, şampiyonluk yolunda artık vites yükseltmesinin vakti gelmişti. Son haftalarda gol kısırlığı yaşayan siyah-beyazlılarda, iç sahada oynanan Osmanlıspor maçı, seri yakalamak adına önemli bir fırsattı. Beşiktaş'ın özellikle Yeni Malatyaspor ve Kayserispor deplasmanlarında Quaresma'nın rakip takımlar tarafından kitleniyor olması, hücum kısırlığını beraberinde getiriyordu. İrfan Buz; Erol Bulut ve Sumudica'nın aksine, Quaresma faktörünü önemsememiş olacak ki, Gökhan ve Quaresma o kanadı otobana çevirdi. Sağlı sollu gelerek rakibi bunaltan Beşiktaş'ın bu maçta hücum adına en belirgin özelliği ceza sahası içerisinde çoğalmaktı. Normalde Babel'in yapması gereken ortayı, o kanadı 80 metre kullanan Adriano yaptı ve belli ki bu bir talimattı. Top kanada indiği andan itibaren Osmanlıspor ceza sahasında Negredo, Talisca, Babel, hatta Atiba bitiverdi. Diğer maçlarda da çokça orta geliyor, Cenk içeride yalnız kalıyor, dönen toplarda ise ribauntlar toplanamıyordu. Hücumdaki üretkenlik problemini aşamadığı söylenen Şenol Güneş bu maçta çözümü ortaya koydu. Takımın önde oynaması nedeniyle, rakibin hızlı çıkışlarını önlemek adına da Medel tercihiyle başlamıştı. Bu konuda da istediğini aldı Hoca. Çözüm çok belirgindi; 1- Bekler mümkün olduğu kadar çizgiye inecek, 2- Bu anlarda ters kanat oyuncuları ve orta saha oyuncuları ceza sahasına doluşacak 3 - Dönen toplar seri hamlelerle kazanılacak.
Quaresma'nın bazı pozisyonlardaki “varyete” aşkı dışında bütün planlar tuttu ve Beşiktaş ezici bir oyunun yanında gerçek kimliğini sahaya yansıtarak yine ligde önemli bir konuma geldi. Babel'e ayrı bir parantez açmak lazım. Daha önce de bahsetmiştim, bence Beşiktaş'ın değil, ligin en faydalı oyuncusu durumunda. Adeta ikinci baharını yaşayan Hollandalı, doğru zamanda doğru yerde durmaktan, müthiş gol vuruşlarına kadar her şeyi mükemmel yapıyor ve karşısındakini çaresiz bırakıyor. Ligin ikinci yarısı çok keyifli bir yarışa gebe görünüyor. Keyfini çıkarmak lazım. (Yeni Şafak/Ergin Aslan)
811
Beşiktaş haftalardır çektiği sıkıntıları nihayet taraftarının önünde oynadığı keyifli futbolla geride bıraktı. Dünkü maç, Babel’in Osmanlıspor’a karşı üçleme yapmasından sonra Negredo ve Cenk’in attığı golle ligde sezon rekorunu getirdi.
Öncelikle söyleyelim: Maçın adamı Ryan Babel’di. Siyah - beyazlı takımın en istikrarlı, en disiplinli oyuncusu, dünkü maçta gollerini atarken, üçünde de ceza alanına dalmıştı. Geçmişte olduğu gibi ceza yayının oraya kadar top taşıyıp şu atmaktan vazgeçmişti. O ezberi bozarken elbette takım arkadaşlarının katkısını unutmamak gerekiyor.
Öncelikle Adriano’nun. Brezilyalı solbek, topla çizgiden ilerlerken Babel ceza alanına girdi. Rakibin, fazladan gelen oyuncuya karşı özel bir önlemi yoktu. Adriano sol kanattan sağ ayağıyla muhteşem bir orta yaptı. Hayır, bu bir orta değil, çok iyi bir asistti. Babel kafayı çaktı ve zaman zaman kaçan gollerle tedirginlik yaşayan ev sahibi takım taraftarlarını rahatlattı. Sonra devre biterken, yine ceza alanı içinde Q7’nin asisti geldi. Yine aynı kafa vuruşu!. Yine alkışlar...
Attığı üçüncü gol de savunmadan çıkıp ustaca hamlelerle hücuma katılan Tosiç’in asistiyle gerçekleşti.
Gol serisini anlattıktan sonra biraz geri çekilip işin bütününe bakalım. Bu maçı kazanan ve farkı yaratan adam Teknik Direktör Şenol Güneş oldu. Sıkıntılı futbola karşı küçük dokunuşlarla Medel ve Negredo’ya ilk on birde görev verdi. İkisinden de beklediği verimi aldı. Medel, Atiba ile ortaklığında iyi bir senkron tuttururken, Negredo da bir kez daha bu takım için küsmeden - içtenlikle - mücadele edebileceğini gösterdi. Sırtüstü yatarak parasını alırken hiçbir arkadaşıyla yakınlaşamayan yabancılara karşı sağlam bir duruş sergiledi. Şenol Hoca, 35. dakikada sağ kanattan 10 orta yapan Quaresma’yı sola çekti, Babel’i de sağ kanada gönderdi sandık ama, adam ceza alanında kamp kurdu! Negredo’nun attığı dördüncü golün hamurunu Lens ve Talisca yoğurdu. Teknik ve tecrübe yetti. Talisca’nın yerini alan Cenk Tosun da Caner Erkin’in asistiyle “beşi bir yerde”yi tamamladı. Yine de son golü atıp tabelayı 5-1’e getiren Serdar Gürler’i kutlamalı. Osmanlıspor, dünkü maçta çirkinlik yapmadı. Anti futbola başvurmadı. Lawal’da olduğu gibi zaman zaman sertliğe de başvurdu... Ne var ki İrfan Buz’un takımı kalite tartısında Beşiktaş’a karşı çok hafif kaldı.
Oğuzhan ve Tolgay kenarda beklerken, sonradan Lens’i de oyuna sokarak tam bir rotasyon sergileyen Beşiktaş’ın 5 golün yanı sıra oyununu olumlu etkileyen önemli unsur, bence Bayern München’le son 16’daki eşleşmedir. Futbolcular, sanki bir seviye yukarıdan oynamak için ellerinden geleni yaptı. Hepsi de çok iyiydi. Üstelik hakem tartışmasına da yer bırakmadılar, bravo! (Milliyet/Atilla Gökçe)
911
Babel'in attığı üçüncü gol sonrasıydı... Vodafone Park'ın, hibrit çimine yağan yağmur, tıpkı Beşiktaş'ın attığı goller gibiydi. Hollandalı oyuncunun ağlara gönderdiği üçüncü gol, sanki gökyüzünü yırtmış, bulutların içinde ne kadar birikmiş yağmur varsa, hepsini Dolmabahçe'ye yağdırmıştı. Ortam sanki bir futbol tarikatının ayinine dönüşmüş gibiydi. Şu bir gerçek, dün Vodafone Park'ta, Osmanlıspor seçilmiş bir kurban, hibrit çim ise sunaktı sanki. Taraftar desen, kendinden geçmiş, ligde kaybolan puanların acısını çıkartırcasına, ses tellerinin uyumasına izin vermiyordu. Dedik ya, dün gece bir futbol maçı değil bir futbol ayini seyrettik.
Bu tarihi gecede, Babel maçın adamı olurken, bu başarının arka planında kalan kahramanları da unutmamak gerek. Tosic, Adriano, Gökhan Gönül, Pepe ve Medel ilk akla gelenler. Oyunu öyle bir ileriye yığdılar ki, Fabri bu sayede kendi ceza sahasında değil de evinin bahçesinde yürüyormuş gibi keyif yapıyordu. Negredo'nun golünden sonra çalınan İspanyol notaları, Vodafone Park'a bir anda çok farklı bir hava getirdi. Tribünler kendilerini bu notalara öylesine teslim ettiler ki Sanki maç, Madrid'te oynanıyor gibiydi. O sırada sol yanımdaki bir hanım taraftar, bıraksalar sahaya inip flamenko yapacak gibi kendinden geçmişti.
Beşiktaş, bu maça öyle bir motive olmuştu ki, Cenk Tosun'un golünden sonra, akıllara ikinci bir Manisa maçı mı yaşanacak sorusunu getirtti. Şu da bir gerçek; Beşiktaş istediği zaman istediğini yapabilecek güçte bir takım. Ligimizin üzerinde bir kadro yapısı ve oyun anlayışına sahip. İşte bu özgüven getirecek unsurlar, bazı maçlarda siyah - beyazlı oyuncularda ters etki yarattı. Futbolcular, dünkü Osmanlıspor'a Osmanlıspor olarak değil Bayern Münih olarak baktılar. Beşiktaş öyle bir hafta geçirdi ki, tüm çok bilenler Beşiktaş'ı şimdiden elemişti. Bu durumun yanında bir de Başkan Fikret Orman'ın, "artık lige asılın" yönündeki konuşmaları da, muhakkak takıma olumlu yansımıştır. Eğer kalan maçlarda, futbolcular her rakibine; sanki çok büyük takımlarla oynuyormuş gibi bakarsa, siyah - beyazlı takım bu ligin Bayern Münih'i olur. Dedik ya, eğer maçlarını, bir futbol maçında değil de bir ayindeymiş gibi oynarsa, Beşiktaş daha çoook gol olup yağar durur. Çünkü siyah - beyaz bulutlar, öylesine su toplamış ki, akacak yer arıyor gibiler. (Milliyet/Serdar Sarıdağ)
1011
Beşiktaş lige döndüğünün resmi olan bir maç oynadı dün gece. Takım olarak maça tam konsatreydiler. Karşılaşmanın ilk düdüğünden itibaren rakibini bunalttılar. Bir boksör gibi adeta rakibini kroşeler ve aparktlarla Osmanlıspor'a sahayı dar etti. İlk gol gelene kadar mükemmel bir baskı kurdular ve sonrasında rakibi çözdüler. Siyah-Beyazlılar dün tek kelimeyle harika bir galibiyet aldı. Maça damga vuran isim ise Ryan Babel oldu. Attığı gollerle ve oyunu ile izleyenleriz gözünün pasını sildi. Medel de "Pitbull" olan lakabının hakkını tam anlamıyla veriyor. Şilili futbolcu sahada basmadık yer bırakmıyor ve rakiplerie sahayı dar ediyor.
İDDİASINI KANITLADI Beşiktaş, Galatasaray'ın puan kaybettiği haftada aldığı galibiyetle makası tekrar daralttı. Kartal, dünkü Osmanlı zaferi ile ligdeki iddiasını da tekrar kanıtladı. Beşiktaş bence bu ligin en iyi kadrosu. Teknik direktör Şenol Güneş'in Cenk Tosun'u yedek kulübesinde oturtup maça Negredo ile başlaması da bence son derece doğru bir karardı. Böylesine geniş kadrolarda zaman zaman bu tarz değişiklikler olmalı. Dün farklı bir galibiyet alan Beşiktaş, Osmanlı karşısında savunmada da harikaydı. Dün geceye damga vuran olaylardan biri de birbirinden güzel muhteşem gol sevinçleri oldu.
MAÇIN EN iYiSi BABEL 3 gol attı. Galibiyette başrol oynadı.
MAÇIN EN KÖTÜSÜ MUSA Sahada çok silik bir görüntü çizdi. (Takvim/Oktay Derelioğlu)
1111
Atiba-Medel-Talisca orta sahasını görünce ilk soru topu kim çıkaracak ve oyunu kim kuracak oldu. Nitekim Beşiktaş ortadan hiç gelemedi, işi sadece kanatlara kaldı. Rakip bu zaafı kullanacak güçte olmadığı için ve Medel'in çok iyi oyunuyla bu sorun görülmedi. Babel'in kendi kanadından yapılan ortaya vurup gol atması ise sol açık sorununu gösteriyor. Babel iyi futbolcu ama sol açık değil. Sol ayağıyla orta yapamıyor ve bütün kanat, hatta hücum yükü Quaresma'nın ortalarına kalıyor.
BABEL SANTRFOR OYNAR Babel santrafor oynasın diye daha önce de çok yazdım. Quaresma yokken de sağda oynar. Gol atmasının dışında Beşiktaş çok hızlı atak yapar. Cenk ve Negredo bu özelliklere sahip değil. Sol açıkta da Töre ve Orkan oynarsa Beşiktaş zıpkın gibi olur. Johan Cruyf "Duran toplardan nefret ederim" der ve duran top kullanmazdı. Aynısını kendisi veya bir başkası da Quaresma'ya söylese iyi olacak. Türkiye'nin ve Avrupa'nın en çok ve en isabetli orta yapan oyuncusu ama duran toplara iyi vuramıyor ve özellikle kornerlerin büyük çoğunluğu harcanıyor. Osmanlıspor Serdar dışında forvette, defansta da toptan kaliteli bir takım değil. Orta sahasıyla durumu idare ediyor ama takım uyumu da yok ve işi zor. Medel'in kesiciliği ve hızı Osmanlıspor'un hücum aksiyonlarını baştan önleyip, takıma hız kazandırdı.
MAÇIN iYiSi BABEL&MEDEL Birisi tuttu, diğeri attı ve fark yarattı.
MAÇIN EN KÖTÜSÜ MUSA ÇAĞIRAN Medel karşısında ezildi, takım da düştü. (Takvim/Tayfun Er)