Beşiktaş sezon değerlendirmesi: "Yaşandı bitti saygısızca, orta açmanın tadına varınca..."

Goal Türkiye'den Alp Çolak, Beşiktaş'ın sezonunu değerlendirdi. Alp Çolak'ın kaleme aldığı yazı şu şekilde;

Ajans Beşiktaş - Beşiktaş'ın net favori olduğu Süper Lig sezonunu dördüncü olarak bitirmesi, utanç verici.

Beşiktaş'ın üst üste iki şampiyonluğun ardından girdiği 2017-18 sezonunu nasıl olup da dördüncü sırada bitirdiğini anlamlandırmak güç. Herkes için çok güç. Şenol Güneş, Fikret Orman, taraftarlar ve hatta rakipler için bile...

Peki ne oldu da, Şampiyonlar Ligi'nde bir Türk ekibinin geçirdiği en iyi sezona imza atan Beşiktaş, Süper Lig'de rakiplerinin gerisinde kaldı?

Kara Kartal'ın hayal kırıklığı yaratan sezonuna yakından göz atıyoruz.

Beşiktaş iyi bir transfer sezonu geçirdi mi?

Bu soruya evet yanıtını vermek sezon başında zordu, sezon sonu itibarıyla imkansız hale geldi.

Siyah beyazlı ekip, 2016-17 sezonunun en kilit oyuncularından Vincent Aboubakar'ın bonservisini Porto'dan alamadı. Kamerunlu yıldız, Portekiz ekibinde öyle bir sezon geçirdi ki, Beşiktaş bu oyuncunun bonservisini alamamış olmasının pişmanlığını çok uzun süre yaşayacak.

Fikret Orman ve ekibi, forvet arayışlarında A planlarında başarı sağlayamayınca, çareyi Alvaro Negredo'da aradılar. İspanyol santrfor kötü bir oyuncu değil ve bir sistem içerisinde faydalı özelliklere sahip. Fakat gerek sezon başında düzenli şans bulmaması, gerek adaptasyon sorunu, gerek bu sezon değişen oyun planıyla, bir şekilde etkisiz kaldı. Mario Gomez ve Vincent Aboubakar'dan sonra, Negredo 'olmadı'...

Gary Medel sezon boyunca istikrarlıydı ve sadece sonlara doğru ilk 11 oyuncusu olmayı başarması, Şenol Güneş'in tercihi. Şenol Hoca'nın bu konuda makul davrandığını söylemek biraz zor. Medel, 2017-18 sezonunda Atiba Hutchinson'dan daha faydalı ve istikrarlı bir futbolcuydu ama antrenörüne kendisini kabul ettirmesi, olması gerekenden daha fazla zamanda gerçekleşebildi.

Sezonun en kötü iki transferi ise yaz döneminde gelen Jeremain Lens ile ara transferde gelen Vagner Love oldular. Bu oyuncular aldıkları her şansı çok kötü değerlendirdiler ve Vodafone Park'ta homurtuların artmasına neden oldular.

Güneş'in, ya da Fikret Orman ve ekibinin, rotasyon dar iken, Orkan Çınar'ı neden Atiker Konyaspor'a kiralık gönderdiği ise büyük bir muamma.

SEZONUN YILDIZI

Gol atmakta zorlanan takımın gol atmaya en yakın oyuncusu, Talisca.

Gelecek sezondan itibaren, muhtemelen, Premier Lig'de forma giyecek olan Talisca, Beşiktaş'ın ileri uç elemanlarından yeterli verimi alamadığı 2017-18 sezonunda takımın hücumdaki en önemli ayağı oldu. En önemli 'kafası' da oldu...

Talisca, bu sezon Beşiktaş'ın tüm kulvarlarda en çok gol atan futbolcusuydu ve en çok asist yapan ikinci ismiydi.

Forvetlerinden istediği skor verimini alamayan Şenol Güneş, gelecek sezon Talisca'yı çok arayacak.

SEZONUN HAYAL KIRIKLIĞI

Belki ilk haftadan itibaren daha fazla şans almalıydı.

Şenol Güneş, Jeremain Lens'e güvenmek için gereğinden fazla mı bekledi? Bu sorunun yanıtı, tecrübeli teknik adamın kendisinde.

Fakat Lens'in, eline geçen şansları iyi bir şekilde kullandığını söylemek gerçekten çok güç.

Ağustos ayından Mayıs ayına dek, Hollandalı futbolcunun kendisini fiziki olarak 'hazır' gösterdiği tek bir maç dahi olmadı.

Beşiktaş, Ricardo Quaresma'nın tek boyutlu ve ortaya dayalı futboluna muhtaç hale gelmişken, Lens farklı bir boyut ortaya koyarak kendisini bir ilk 11 oyuncusu haline getirebilirdi.

Bunu başaramadı. Kabahat, yüzde 100 olmasa da, oyuncuya ait.

SEZONUN KIRILMA ANI

Beşiktaş, ligin 26. haftasında 'nemesis'i Başakşehir'e konuk oldu.

Siyah beyazlı ekip, taraftarlarını hayal kırıklığına uğrattığı bu maçı 1-0 kaybetti ve bir anda kendisini Galatasaray ve Başakşehir'in gerisinde buldu.

Eğer Güneş'in ekibi, Başakşehir'i yenmiş olsaydı, muhtemelen, ligin 31. haftasındakiGalatasaray maçına mutlaka galibiyet parolasıyla çıkmayacaktı. Bu da ligin tüm dengesini değiştirebilirdi.

Galatasaray, elbette, Beşiktaş'ı Türk Telekom Stadı'nda yenebilirdi fakat şampiyon olamasa dahi, Başakşehir maçı siyah beyazlı ekip adına sezonun önemli maçıydı.

Beşiktaş, Abdullah Avcı'nın ekibine karşı, bir kez daha hem oyun hem de skor olarak boyun eğdi ve Galatasaray derbisine çıkmadan önce önce şampiyonluğu orada bıraktı.

TEKNİK DİREKTÖR

Şenol Hoca, 2015-16 ve 2016-17 sezonlarında çok doğru bir teknik direktörlük anlayışı ortaya koyarak Beşiktaş'ı şampiyonluğa taşıdı.

Takım 15-16'da daha fazla top kontrolü ve sabırlı pas üzerine kurulu bir ekipken, 16-17'de Talisca'nın gelişiyle birlikte direkt hücuma daha yaktkın fakat bir o kadar etkili atak varsyonlarına sahipti. Hak ederek, rakiplerinden çok üstün bir şekilde, iki şampiyonluk elde etmişti.

2017-18 sezonunda bu anlayıştan uzaklaşıldığını söylemek, yanlış olmaz. Bunun nedenini ise anlamlandırmak çok zor.

Bazıları bunu Talisca'ya bağımlılık olarak adlandırıyorlar. Bazıları, Negredo'nun alınmasıyla birlikte ceza sahasına gönderilecek toplarla ilişkilendiriyorlar. Bazıları, rakiplerin artık Beşiktaş'a daha kapalı oynuyor olmalarından dolayı, kanatların tek çare olmasıyla ilişkilendiriyorlar.

Beşiktaş adına sorun tam olarak şu: Siyah beyazlı ekip, sezon boyunca, Tolga'yı gereğinden fazla şekilde kaleden uzak tutarken, Atiba'yı, artık eskisi gibi etkin olmuyor olsa da, çaresiz bir şekilde kullanmaya devam etti. Buna, takımın 'orta ısrarı' eklenince, şampiyonluktan uzaklaşmak kaçınılmaz oldu. İki sezonun şampiyonu Beşiktaş, rakibi merkezden delme cesaretini gösteriyordu. Bu takım ise, belki sert bir tabir olacak ama, bu noktada korkak kaldı.

YORUM

Beşiktaş, sezonu ligin en çok orta yapan takımı olarak tamamladı.

En çok isabetli orta yapan, en çok isabetsiz orta yapan, kornerler dahil olmak üzere en çok orta yapan, kornerler dahil olmak üzere en çok isabetsiz orta yapan... takım da yine Beşiktaş.

Beşiktaş, kendisine karşı kapalı savunma uygulayan takımları, sabırlı bir şekilde merkezden delmek yerine, kendisini 34 yaşındaki Ricardo Quaresma'nın rastgele ortalarına hapseden bir takım haline getirdi.

Ligin en önemli maçında, Galatasaray deplasmanında, Beşiktaş'ın bu çaresizliğe başvuracağını bilen Fatih Terim, takımının sol kanadını o kadar aktif kullandı ki, Quaresma odaklı Beşiktaş, TT Stadı'nda döküldü. Hem de, kadro kalitesi daha önde olan takım olmasına rağmen.

Bugün, Avrupa'nın çeşitli liglerinde ve UEFA organizasyonlarında bu denli orta bağımlısı olup başarıya ulaşan bir takım yok. Beşiktaş, bu çağ dışı hücum anlayışıyla, bu sezon şampiyonluğu rakiplerine hediye etti.

Yeni Malatyaspor deplasmanında Dusko Tosic'in sol kanada geçip, maçın son 15 dakikasını orta yaparak geçirmesi, aslında, Beşiktaş için sezonun hükmünü vermişti. Kara Kartal, bu defa şampiyonluğu hak etmiyordu ve olamadı da. (Goal/Alp Çolak)