Beşiktaş - Sivasspor maçı sonrası yazılan 5 köşe yazısı
Beşiktaş - Sivasspor karşılaşması sonrası spor yazarları tarafından yazılan 5 köşe yazısını derledik. İşte o yazılar...
15
İşte Cem Dizdar'ın yazısı:
O pek övündüğümüz, ‘Avrupa’nın en çekişmeli ligi’nin tepesinde oynanan dört maçın üçündeki ‘tribün ıssızlığı’ kime ne anlatır bilmiyorum? Ben hem tuttuğum takım hem de görev nedeniyle Beşiktaş maçına odaklıydım. Gamsız gasavetsiz iki takım rahat başladı ve Beşiktaş 4. dakikada Talisca’nın Babel’e gönderdiği uzun mesafeli pas ile karşılaşmaya ilk süsü taktı. Ardı da geldi... Özellikle orta sahaların geçirgenliği nedeniyle maç, bir o kalede bir bu kalede oyuna, haliyle Talisca ile Oğuzhan gibi marifetli oyuncuların gösterisine dönüştü. Atletik görünen Larin özellikle yüksek toplarda ‘’Birlikte uğraşırsak benden olur’’ der gibiydi. Beşiktaş sezonu beklediği derecenin altında tamamladı. Evet bütçe dar, işler zor ama ‘Beşiktaş ruhu’ işleri yoluna koymak için her daim en sağlam sıçrama noktasıdır. Yeter ki, Atiba’nın sevimli oğlu Noah’ın neşesine ve semtin oyuna/takıma duyduğu hürmete halel gelmesin, getirilmesin. Ve son olarak.. Galatasaray’ın şampiyonluğunu kutlar bu süreçte takıma katkı veren her bireyi tebrik ederim...
Gecenin sorusu
Beşiktaş’ın gerek skor yüküne gerek sahadaki görünürlüğüne büyük katkı veren Talisca gidiyorsa yeri nasıl dolacak? Oğuzhan bu mevkii için kendini hazırlar mı?
Maçın starı
Güzel bir son maç oldu. Şampiyonlar Ligi’nin gösterişlisi Beşiktaş’ta başta Larin olmak üzere takımın tamamı ve Sivas denince aklıma gelen ilk isim Ziya Erdal’dan başlayarak tüm Sivasspor...
Maçın olayı
Şampiyonluk yarışını televizyondan izlemek varken iki sezonun şampiyonu Beşiktaş’ı alkışlamak için tribüne gelenlere kulüp ciddi teşekkür borçlu... Ne yaparlar bilmiyorum!..
Kısa mesaj
Çoğu yersiz tartışmalarla bir sezonu daha tamamladık. Yeni sezona hazırlanırken kafamızı ellerimizin arasına alıp kendimize soralım; ‘’Ben nerede yanlış yaptım?’’
25
İşte Orhan Yıldırım'ın yazısı:
Son iki yılın şampiyonu Beşiktaş, ligi dördüncü sırada tamamlayabildi. Ligin son haftasına eksik kadro ile çıkan Güneş’in ekibi, kazanıp diğer rakiplerinin kaybetmesini bekleyecekti. Ancak bu gerçekleşmedi. Sahadan 5-1’lik skor ile ayrılan Beşiktaş, Devler Ligi’ne el sallayıp; UEFA ile yetinmek zorunda kaldı. Talisca ve Larin ikişer golle yıldızlaştı. Tribünler dramatik sona rağmen takımını bağrına bastı.
Kafası atınca!
Beşiktaş’ta ikinci sezonunu tamamlayan Talisca, Kartal’da kafasını keşfetti!.. Duran top, teknik, şut, adam geçme gibi bir sürü özel yeteneği olan Brezilyalı’ya Güneş; kafa vuruşunu da ekletti. Talisca 30’da bu sezonki 8’inci kafa golüne imza attı. Golden önce Fabri, net pozisyonda Emre’nin gol atmasına engel oldu.
Larin göze girdi
Ara transferde takıma katılan Larin, güçlü fiziği ve direk kaleye inme özelliği ile dikkat çekti. Kanadalı, 50’de attığı şık golle de skora katkı yapmasını bildi. Medel, Adriano, Babel de oyuna olumlu katkı verdiler. Lens, Tolgay ve Oğuzhan da son maç olmasına rağmen istekli mücadele içindeydiler.
Farklı tarife
Beşiktaş, ikinci yarı rakibin bir eksik oynamasını affetmedi. Hakan Arslan’ın 55’de attığı gole rağmen Kartal hız kesmedi. Önce Larin ardından da Talisca attıkları gollerle farkı açtı. Güneş’in ekibinde son sözü 86’da Babel söyledi: 5-1. Konuk Sivasspor ligi erken bitirip tatil hacası içinde çıktığı maçı, aynı şekilde tamamladı.
35
İşte Kenan Başaran'ın yazısı:
BEŞİKTAŞ için bu sezon hep şu tezi savundum: En azından ikincilik... Çünkü iki sezonda elde edilen tecrübeyle Beşiktaş’ın Şampiyonlar Ligi ön elemesini geçip gruplara kalabileceğini düşünüyordum. Ne var ki kupada F.Bahçe ile oynanan yarı final maçları ligin önüne çıkarılınca, şampiyonluk da ikincilik de gitti. Beşiktaş, G.Saray derbisine şampiyonluk maçına çıkar gibi değil, lige havlu atmış bir havada çıktı. Şunu kabul etmeli: Beşiktaş zihinsel olarak şampiyonluktan çok daha önce uzaklaşmıştı.
Devler Ligi’ni mecburen öne çıkarması ve tarihi başarı haliyle ligi sekteye uğrattı. Rakiplerin büyük puan kayıpları Beşiktaş’ı yarışta tuttu. “İstediğim zaman lige el koyarım” rahatlığı da zamanla bir handikapa dönüştü. Daha sezon başında Fikret Orman’ın “Üst üste 3. şampiyonluğumuz istenmiyor” açıklaması da duygu kırılması yarattı. Dün 4 takımdan üçü şampiyonluk, Beşiktaş da 2.’lik ihtimali için sahaya çıktı. En zayıf ihtimal Kartal’ındı.
‘ESAS GOLCÜ’
Sivas maçı Beşiktaş için sezon özetiydi: Talisca sunar.. Geçen sezonun yardımcı golcüsü Talisca, Negredo ve Love, esas işlerini yapamayınca takımın en golcüsü oldu. Oysa esas golcü, Talisca’dan 1 fazla bile atmış olsaydı Beşiktaş, bugün yine zirvede olacaktı. Cenk Tosun kasada kazandırdı ama sahada yeri doldurulamadı. Dün 3 gol atan Larin, şu aşamada ‘umut veren golcü’ kıvamında. Yeni sezona esas bir golcü şart.. Kaldık ki artık Talisca da olmayacak.
MAÇIN ADAMI
Beşiktaş ile son maçına çıktı. Geçen sezonun üzerine koydu. Nöbetçi golcü oldu. Sadece dün akşamın değil tüm sezonun en iyi siyah beyazlı futbolcusu oldu. Özlenecek.
45
İşte Bilal Meşe'nin yazısı:
Cyle Larin... 23 yaşında, 1.88 boyunda, Kanadalı... Transferinde referansı Atiba, yani doğru adres...
Hava toplarındaki zamanlaması, top tekniği harika... Artı, öyle yan gelip yatan oyuncu değil, adam kovalıyor, top kapıyor, kafa toplarını asla sektirmiyor, vuruyor... İkinci yarıda biri kafayla olmak üzere, iki gol attı. Talisca’nın attığı gole de ortak oldu. Üstelik sağlam bir fizik gücü var, kolay kolay yıkılmıyor.
Ahh hocam ahh, ne olur şu Larin’i keşke ikinci yarının başından itibaren oynatsaydın! İddia ediyorum, Larin, Negredo’dan çok daha iyi... Keşke çanta gibi yanında taşımayıp, Larin’i vitrine çıkarsaydın, fena mı olurdu hocam?
Demir Grup Sivasspor yabana atılacak takım değil, bulunduğu yeri hak ediyor, yani iyi futbol oynuyor. Ne var ki, Beşiktaş gibi ligin pas yüzdesini üst seviyeye çıkaran, presi her bölgede yapan bir takıma kafa tutmak sanıldığı kadar kolay değil. Nitekim, ilk on dakika bocalayan Beşiktaş ilerleyen bölümlerde bu özelliklerini sahaya yansıttı, Sivasspor zorunlu olarak savunmasına yaslandı.
Lens, sezon bitti açıldı (!), iyi mücadele etti, kanadını iyi kullandı, isabetli ortalar yaptı. Larin iki kez kafayla kaleyi yokladı, atamadı. Ancak Kartal’ın altın kafa Talisca’sı var, yeter ki orta gelsin, affetmiyor... Nitekim ilk yarıda harika bir kafa golü daha atarak, kalitesini yine ortaya koydu. Valla şartlar ne olursa olsun, Talisca bu takımda kalmalı. Çünkü zor günlerin adamı Talisca’dır.
* * *
Ndinga, hem faul yapıyor, hem itiraz ediyor, bitmedi, topu hakemin gözüne baka baka yere vuruyor, aklı sıra tepkisini ortaya koyuyor! 65’te çift sarıdan kızardı, oyun dışı kaldı! Bu nasıl profesyonellik, anlayamadım! Neyse, zaten baskılı ve de oyun disiplininden taviz vermeyen Kartal; Talisca, Larin (3) ve Babel’in golleriyle farka kanat çırparken, taraftarının gönlünü de aldı.
55
İşte Alen Markaryan'ın yazısı:
Avucumuzun içinden kaçan şampiyonluğa mı isyan etsek,
Oynadığımız boş tribünlere mi?
Tosic’in gidişine mi üzülsek,
Talisca’yı elimizde tutamayışımıza mı?
Gole dönük orta saha diye kıvranmalarımızı mı dile getirsek,
Yoksa bu konuya gerekli özeni göstermeyen transfer komitesini mi dilimize dolasak?
D- Hiç biri
Zira bu sene bağıra bağıra gitti.
Ve dönmeyecek.
Üzüntülerden kahır tespihi yapsak da dönmeyecek.
Ağıtlar yaksak da dönmeyecek.
Lakin kulağımızı ‘Ne diyorlar’ diye tribünlere kabarttığımızda,
“Sen şampiyon olmasan bile,
Seveceğiz seni yine de” tezahüratını duyuyoruz.
Ne diyelim, gerisi laf-ı güzaf.
Lakin sevginin formaya ve armaya olduğunu araya sıkıştırmakta da fayda var.
Hah işte!
Bundan sonrası tam laf-ı güzaf!
HHH
Garibime giden konu ne biliyor musunuz?
Maçı aldığın takdirde Şampiyonlar Ligi’ne gidebilme ihtimalini,
Camianın kanıksamamış olması.
Sırf biz mi?
Galatasaray’ın kaybetmesi ve Başakşehir’in berabere kalması durumunda dahi,
Oynadığı maçı kazanacak Fenerbahçe’nin
Şampiyon olabilme ihtimalini yok saymış taraftarı.
Orası da bomboş.
Bence çok garip!!!
HHH
Maça bir göz atacak olursak,
Babel’in ortasına Talisca’nın fiyakalı kafa golünü notlarımız arasına alabiliriz.
Talisca’nın gollerini seyrettikçe,
“İyi de selvi boylum, artık ellerinsin neyleyim sevdanı” diyesi geliyor insanın ya,
Neyse paranın gözü kör olsun diyelim!!!
Sıyrılalım kara sevdadan.
İkinci yarı Larin’in, omuz kafa karışık golü,
Sivas atağında bir türlü çıkarılamayan topun filelerimize gitmesi,
Ve Medel’in gereksiz gerginlik yaratmasıyla başladı.
Bir baktık maç 2-1 olmuş.
Sonra 10 kişi kalan Sivas,
Ve Larin’in üçüncü ve dördüncü Beşiktaş golü.
Aylar sonra oyuna giren Gökhan Töre’ye destek alkışları,
‘Babel gol atmazsa ayıp olur’ dediğimizde gelen Babel golü,
Coşkulu bir taraftar topluluğu.
Ve bir sezonun özeti.
‘Bütün futbolcularımızı tebrik ederiz’ deyip,
‘Beşiktaş’ın hakkı burası değildi’ diye yazımızı noktalayalım.