Beşiktaş - Yeni Malatyaspor karşılaşması hakkında yazılmış 9 köşe yazısı
Beşiktaş dün akşam Spor Toto Süper Lig'in 5. hafta mücadelesinde evinde Evkur Yeni Malatyaspor'u 2-1 yendi. İşte karşılaşma hakkında yazılan köşe yazıları...
19
İşte Deniz Çoban'ın yazısı:
Maçın 74. dakikasında Medel’in gördüğü ikinci sarı karta anlam veremedim. Medel’in ilk sarı kartı ne kadar doğruysa, ikinci sarı kartı da o kadar yanlıştı.
Umut vadeden atağın önlenmesi, kontrolsüz bir faul, oyunun imajını bozma ya da sportmenliğe aykırı bir davranışta sarı kart gösterilir.
İkinci sarı kartlarda yapılan yanışlar VAR’ın sorumluluk alanına girmediği için, VAR tarafından bu hatanın düzeltilmesi de mümkün olmadı.
29
İşte Erman Özgür'ün yazısı:
Savunmada oyunu dar alana çekmeyi başaran ve adam paylaşımını doğru yapan Yeni Malatyaspor, tempoyu düşük tutmayı başarırken, çok durağan bir ilk yarı ortaya çıktı. Beşiktaş forvet hattının hareketsizliği ve Oğuzhan’ın yeterli derecede sorumluluk almaması düşük temponun diğer sebepleriydi. Fakat ikinci yarıda, ilk yarıdaki temposuz oyuna isyan ederek başlayan Beşiktaş, Babel’in de oyuna dahil olmasıyla beklenen tempoyu yapıp kornerden Pepe ile golü buldu. O andan itibaren hücum etme konusunda isteksiz olan Yeni Malatya, uzun toplarla Beşiktaş kalesine hücum etti. Fakat oyunun kırılma anlarından bir tanesinde Medel’in gördüğü kırmızı kart, maçı Beşiktaş için olduğundan daha zor bir hale getirdi. Yine de Negredo’nun ekstra çabası ve Babel’e attırdığı gol ile Beşiktaş 3 puanı aldı. Negredo bana göre belki de atabileceği bir golden daha fazla katkı verdi.
Gecenin sorusu
Avrupa kupasına aynı kadro olur mu? Beşiktaş takımının yaş ortalamasının yüksekliği düşünülürse perşembe günü için dinlenme süresi yeterli değil. Ancak Fenerbahçe maçı için bir rotasyon yapılabilir.
Maçın starı
Oyundan atılmış olmasına rağmen Beşiktaş’ın saha içerisindeki açıklarını kapatan enerjisi ve pozisyon bilgisi ile hep doğru yerde olan Medel, bana göre maçın yıldızı oldu.
Maçın olayı
İlk kez Vodafone Park’a çıkan Karius ve Ljajic’in performansları oldukça iyiydi. Özellikle Beşiktaş’ın pas oyununa geri dönmesi için transfer edilen Ljajic, yumuşak bilekleri ve pas kalitesi ile Beşiktaş’ın aradığı organizatör oyuncu görüntüsünü vermeyi başardı.
Kısa mesaj
Malatyaspor'un yediği golden sonraki hücum iştahını görünce, bu takımın deplasmanlarda attığı gol sayısı düşüklüğünün skora bağlı oyunuyla alakalıdır.
39
İşte Ali Ece'nin yazısı:
Zemin, Beşiktaş’ın oynamak istediği oyundan çok Yeni Malatyaspor’un oynamak istediği oyuna uygundu. Mourinho, Inter’i çalıştırırken Guardiola, Barcelona’sına karşı böyle zemini tercih ederdi. Lakin Beşiktaş, Şenol Güneş yönetimindeki ilk iki sezonun aksine Guardiola ekolüne yakın yerden seri pas oynamıyor ya da oynayamıyor. Özellikle son zamanlarda Beşiktaş, Espor dalında FIFA 15 oynuyormuşcsına sürekli orta kasıyordu. Llajiç’in gelişiyle daha az orta yerden daha çok verkaç beklerken, Llajiç ilk 45’te iki kez bu alandaki klasını gösterdi. Ancak ilk yarının büyük kısmı deplasman ekibinin istediği düşük tempoda oynandı. İkinci yarıda Babel’in oyuna girişi ile Beşiktaş’ ta Llajiç’in futbol dilinden konuşan oyuncu sayısı arttı. İkinci yarıda biraz daha iyi bir Beşiktaş izledik. 10 kişi kalınca gösterilen taktiksel reaksiyon daha da iyiydi.
Gecenin sorusu
Lens’in solda verimli oynayamadığı ne zaman anlaşılacak
Maçın starı
Ljajic, daha iyi zeminde çok daha iyi performanslar sergileyecektir.
Maçın olayı
Medel’in kırmızı görmesinden sonra tribünlerin yaptığı “Yönetim uyuma” tezahüratı
Kısa mesaj
Daha önce hiç izlemeden Ljajiç’e burun kıvıranlar bakalım nasıl kıvıracaklar?
49
İşte Güntekin Onay'ın yazısı:
BEŞİKTAŞ ilk yarıda nitelikli bir pas oyunu oynayamadı. Bunun en büyük nedeni Pepe’nin ve Caner’in çok fazla uzun topa başvurmasıydı. Bu 2 oyuncu ilk yarı toplam 24 top kaybı yaptı. Topu yere indirip daha fazla Oğuzhan ve Llajic üzerinden oynamak yerine sürekli öne doğru uzun toplarla havadan oyun denemek Evtur Yeni Malatya’nın işini kolaylaştırdı. Quaresma’nın çizgide kalması, Lens’in dar alanda becerisinin olmaması da oyundaki olumsuzluğu arttıran faktörlerdi.
2. yarıda baskılı başlayan Beşiktaş bir duran topla golü buldu. Ancak yine basit top kayıplarıyla bocaladı.
ADEM Llajic ilk maçında anahtar paslarıyla oyuna zeka ve derinlik kattı. Ancak takım arkadaşlarının onu daha fazla oyunun içine alması lazım. İsveç maçının maestrosu Oğuzhan’ın da dün, gününde olmadığını gördük. Akşamın kötülerinden Quaresma 70 dakika oyunda kaldı ve 25 top kaybı yaptı. Beşiktaş’ın savunmadan uzun topla çıkma sorununa acilen çare bulması gerekiyor. Orta alanı pas geçip hücuma çıkma arzusu Beşiktaş’ın oyunu olmamalı. Babel’in oyuna girmesi de Beşiktaş’ın futbolunu yukarıya taşıdı.
MALATYA iyi savunma yapan ancak hücumda etkisiz bir takım. Bu kadar bozmayı düşünen bir Malatya’ya karşı oynamak kolay değil.
MEDEL’İN 2. sarı kartında faul yok. Hakem Halil Umut Meler pozsiyonu süzemedi.
59
İşte Metin Tekin'in yazısı:
Beşiktaş'ın sezon başından beri kurulamayan, oluşturulamayan bir oyunu vardı. Ljajic'in gelişi bunu değiştirecek miydi? İstediği oldu mu? Hayır. Yine pas oyunu oynamadan, geriden özellikle Pepe ve Caner ile uzun toplarla oynamak istediği için sonuca ulaşamadı; ulaşamazdı da. İlk yarı karşı kaleye gitmeden oyunu orta sahada sıkıştırmak isteyen Malatyaspor'un istediği oldu. Orta sahada pas ile oyun kuracaksanız; bu risk ve beceri işidir, bunu yapacak iki oyuncu var: Oğuzhan ve Ljajic. İki sezon şampiyon olan Beşiktaş da bunu yapıyordu, bugün ise daha farklı olarak uzun top ve direkt kenar atakları ile kaleye gitmek isteyen bir Beşiktaş oyunu var. Bence bunun sancısını çekiyor Beşiktaş. Çünkü kadro kalitesine ve yapabilirliğine baktığınız zaman, günümüzün fenomen oyununu pas işi ile üretmek ve sonuç almak için çok yeterli bir kadro var.
Evet ilk gol yine kenardan ve Pepe ile geldi, bunu kabul ediyorum ama hatırlarsak şampiyonluk oyunlarını, 1-0'dan sonra Beşiktaş ile oynamak çok zordu. Bu maçta skor 2-1'e gelse de bundan ipuçları verdi Beşiktaş. Ancak genelde öne geçtiği halde rakibini hep maç içinde tutan bir Beşiktaş izliyoruz geride kalan 5 haftada. Nitekim dün de 2-0 öne geçmesine rağmen bunu gördük. Dediğim gibi Adem Ljajic'in biraz daha ısınmasıyla bu işi başka bir yere taşıyabilir Beşiktaş.
İkinci yarı Babel girince ne değişti diye bakarsınız; kafasında her zaman kale olan ve birlikte pas oyununu çok daha iyi oynayan bir Babel farkı dahi Beşiktaş'ı ikinci yarı başka yere getirdi.
MAÇIN İYİSİ
Medel-Pepe
MAÇIN KÖTÜSÜ
Adem Büyük
69
İşte Gülengül Altınsay'ın yazısı:
Beşiktaş’ta Karius ikinci, Adem Ljajic ise ilk maçına çıkıyor. Orta alan Medel, Oğuzhan ve Ljajic’e emanet. Oğuzhan daha geride, Ljajic forvet arkasında başlıyor. Kanatlarda sağda Quaresma ve solda da Lens var. Yani Babel yedekte. Santrforda ise “gitti gidiyor” durumundaki belki de son maçına çıkan Negredo. Sarı-Siyahlı Yeni Malatya, eski Malatya’nın Sarı- Kırmızılı renkleriyle sahada. Alıştık biz bu tür kulüp adı değiştirmelere. İlk dakikalarda Kartal burnunu çıkaramıyor adeta Malatya’nın baskısından. Bir türlü topu eline geçiremiyor; geçirdiğinde de kolay kaybediyor. Ama bu dakikalar atlatılıyor ve top da oyun da Siyah-Beyazlıların denetimine geçiyor. Geçiyor fakat pas akışkanlığını yine sağlayamıyor Beşiktaş. Telaş, telaş, telaş... Top hemen havaya kaldırılıyor. Forvetler sağlı sollu pas oyununa katılmıyor. Ljajic ise henüz uyum sağlayamamış. Hep pasif yerlerde kalıyor. Ama kumaşının iyi olduğu belli. Bu arada rakibin faullerle oyunu kesmesine de daha ilk yarıda başlayan vakit geçirmelere de engel olunamıyor. Ve 2. yarıya Lens- Babel değişikliğiyle giriliyor. Etkili başlangıcının sonucunu hemen alıyor ev sahibi. Kornerden gelen topu Pepe’nin tamamlamasıyla. Artık Malatya da oynama isteğinde. Bu oyunun açılmasına yol açıyor. İlginç; 73’te Quaresma yerini Tolgay’a bırakıyor hiç istemese de. Ardından Medel 2. sarıdan atılıyor. Bu kadar kolay kartlar insanın kafasını karıştırıyor. Tesadüf (!) haftaya da Fenerbahçe maçı var. Video Yardımcı Hakem Sistemi (VAR) da yok oluyor. Haksızlık Beşiktaş’ı ateşliyor; 81’de Negredo’nun asistiyle Babel 2. golü buluyor ama 88’de seri hataların sonunda kalesindeki golü engelleyemiyor.
79
İşte Bilal Meşe'nin yazısı:
Şenol Güneş, form düşüklüğü içinde olan Babel ile Tolgay’ı yedeğe çekmesi bu oyunun gereği olabilir. Ne var ki, bazı taşlar vardır, yerinden oynatmazsınız... Örneğin Babel, evet formunun uzağında, ancak varlığı rakip savunmayı irite eder, rahat çıkamazlar. Yeni transferlerden Adem Ljajic ufak-tefek hatalarda yapsa, beğendiğimi söyleyebilirim. Forvet arkasında görev yapan Ljajic, özellikle paslaşmaları ve tek vuruşları güzel, özeti iyi bir pasör. Lens, tam düzeldi diyorduk, o da nazara geldi! İlk yarıda pas yüzdesi Beşiktaş’tan yana... Ancak bu yüzde, kapalı savunma karşısında etkisiz kalabiliyor! Gördük ki, Beşiktaş, ilk yarı baskılı oyununa ancak iki pozisyon sıkıştırabildi. Biri Ljajic’in az farkla auta giden şutu, diğeri ise cezaalanı içinde Quaresma’nın kaleciden dönen topu.
*** Gelelim Yeni Malatya’ya... Ofansif oyun yerine, oynatmamaya çıkmışlar! Zamana oynayabilirler, ne var ki hakemin her doğru çaldığı karara itirazlarına şaşırdım. Sanırım zamandan çalmanın bir şekli de bu olsak gerek! İlk yarıda ayaklarından çok, çeneleri çalıştı, malesef! Oynamadan, baskı yapmadan, kim kimden puan alabiliyor ki? Haaa bir fırsat yakalarsınız, şansa gol bulursunuz! Onlar da unutma dakikalarında Guilherme ile bir pozisyon buldular, Karius’a takıldılar. *** İkinci yarıda Babel’in girişiyle vites yükselten Kartal, öyle bir baskı yaptı ki, benzetme yerindeyse konuk takım savunmasına nefes alacak zaman bırakmadı. Nitekim, 52’de Quaresma’nın korner atışına alışık olduğumuz isim Pepe, geldi, yükseldi, kafayı vurdu, topu tavana çaktı: 1-0 Pepe’nin golünden sonra mı, Y.Malatya kabak çiçeği gibi açıldı, bu oyunun raconunu hatırladı! Eee böyledir, ofansif oyununa dönersen, tehlikeler yaratırsın rakip kalede. Nitekim 60’da frikik atışında Aleksic nefis vurdu, Krauis klasını bir kez daha konuşturdu.
Yapma, etme Halil Umut Meler? Medel’e gösterdiğin ilk sarı doğru, peki ikinci sarıya ne demeli? O pozisyonun sarı kartla uzaktan yakından ilgisi yok. Hatalı bir kart. Peki, VAR nerde? VAR’da biz mi göremiyoruz! Artı altı dakika uzatmayı da anlamadık hoca!
Neyse ki, Negrado durdu, durdu, Babel’e harika bir asist yaptı, arkadaşına topa vurmak kaldı: 2-0.... Valla, Babel çok kritik bir gol atarken, hakemi de kurtardı! 89’da Guilherme ‘nin attığı golde Krauis, ne yapsın, o kurtarıyor, uzaklaştıran yok! On kişi kalmasına karşın Beşiktaş, sayısız fırsatları gole çeviremedi, olsun önemli olan üç puan.
89
İşte Alen Markaryan'ın yazısı:
Beşiktaş kadrosunda Adem diye birini, 1981 yılından beri ilk defa görüyorum. Bu Ljajic. Medel’le yan yana oynayacak bugün. “Havva gelse Adem, Şenol Hoca’ya takılır” diyenler şaşkın. Adam ilk 11’de. 81’deki Adem kaledeydi. 15 sene sonra şampiyon olduğumuz kadronun kalesinde. Ve hâlâ kalbimizde. HHH Ljajic’e ufak hoş geldin faslından sonra, Daha geçen hafta “Merhaba” dediğimiz Karius da kadrodaydı. Son dönemde futbolundan çok kırmızı şaçlarıyla gündemde olan Babel yoktu sahada. Lens’te karar kılmıştı Şenol Hoca. Gerisi bildiğimiz çocuklardı. Bu minvalde diğer maçlara göre daha temkinli başladık. Ya da “Malatya daha önde başladı” diyelim. Sonra kendiliğinden gerginleşen bir ortamın içinde bulduk Beşiktaş’ı. Kornere sinirlenen, Taça bağıran, Ve bunların gölgesinde tribünleri de homurtuya boğan garip bir ortam. Gerginlik yaratmak Galatasaray’a iyi geliyor olabilir! Bize iyi gelmiyor. Oyundan düşüyoruz. Oysa taraftarının yüksek temposu devreye girdiğinde iyi işler çıkarıyor takım. Futbolcu arkadaşların dikkatine. Ben bunları yazarken Ljajic’in, Pencerenin arasından perdeyi araladığını gördüm. Tek bir pasla stadın havası değişti iyi mi! Sonra yavaşladık ve niyeyse kenarlara gidemedik. Bir duran top organizasyonu var o kadar. Vallahi ilk yarı özet ne diyorsanız, son saniye hariç top, Ne Karius’a geldi, Ne Negredo’ya gitti. Hücum hattındaki koordinasyonsuzluğa çare amaçlı Babel’i düşünmüştü Şenol Hoca ikinci yarı. Zaten Babel-Negredo-Caner tamlamasında direği yalayarak giden top, Bir sonraki Quaresma’nın korner atışında, Pepe’nin kafasına damga pulu gibi yapışıp, Direkt ağların kollarına bıraktı kendini: 1-0. Laf aramızda nazar değmesin Pepe de makineye bağladı iyi mi! Golden sonra klasik bocalama sezonu başladı. Karius biri frikikten iki yüzde yüzü çıkardı. Anlayın gayrı. Topa basıp oyunu sakinleştireceğimize, Tabiri caizse topa basıp tökezliyorduk. Bir ara Malatya, yarı sahamıza kamp kurdu. Bu periyotta düşen orta sahaya ilave Tolgay girdi oyuna. Quaresma çıktı. Sonra haftaya F.Bahçe maçının var olduğunu hatırlattılar bize. Nasıl mı? Medel’i oyundan atarak. Pozisyona baktığımızda, Ne alaka diye birbirimize de bakıyorduk. Sonra anladık ki haftaya F.Bahçe maçı var. Ondandı bu titiz el dokumaları. Yazık! Sonra Arap takımına gittiği söylenen Negredo’nun, Numaralı tarafında topun peşine düştüğünü gördük. Söktü aldı rakibinden topu. Kaldırdı kafasını Babel boşta. Sonrasını anlatmaya gerek yok zaten: 2-0. Tam oyunu domine ettiğimizi sanıyorduk ki 89’da enteresan bir gol yedik. VARlı yoklu. 2-1 olduktan sonra tam 6 dakika uzatma verdi hakem Umut Meler. Bir ara tüm dünya birleşmiş bize karşı saldırıyor zannettim. Neyse ki boşa giden kürek sefalarına takıldık, Emel suya düştü, Biz ağlara takıldık (!)
99
İşte Ergin Aslan'ın yazısı:
Beşiktaş bu sezona çok yoğun maç temposuyla girdi. Henüz Eylül ortası olmasına rağmen 11. resmi maçına çıktı takım. Tabi bu bir anlamda ritim tutmak adına olumlu bir durum. Verilen Milli Takım arası bu ritmin bozulmasına da sebep olabilirdi. Evinde Antalyaspor’a kaybetmiş, Bursaspor deplasmanında 2 puan bırakmış Beşiktaş’ın üst üste 3 hafta kazanamaması büyük kırılmaya neden olabilirdi. Şenol Hoca, bu kez beklentileri bozmuş, kanatta Babel’in yerine Lens’e görev vermişti. Lens, etkili de bir oyun oynadı ilk yarıda. Arkasında oynayan Caner’le uyumları gayet iyiydi. Diğer tarafta oynayan Quaresma’nin ilk yarı performansına göre sahada kalıp Lens’in çıkması doğru tercih değildi bence. Sezon başından beri kanat oyununu ezber edinmiş, hatta bunu rakiplere de ezberleterek önlem alınabilir bir takım olan Beşiktaş, orta sahaya Ljajic’in katılmasıyla başka bir oyunu da oynamaya başladı. Adem Ljajic, özlenen 2015-2016 oyununu geri getirebilecek özelliklere sahip. Oyun içerisinde araya saldığı asistler rakip savunmaları felç edecek cinsten. Bu oyun, bir takım için önemli bir alternatif. Şenol Hoca’nın elinde fazlaca orta saha alternatifi oldu. Buradan farklı şablonlar çıkabilir. Nitekim golü bulduktan sonra Quaresma-Tolgay değişikliğiyle baklava dediğimiz orta saha dizilişine döndü. Bunu Şampiyonlar Ligi maçlarında çokça yapıyordu hoca. Medel’e çıkan kırmızı kart oyunu başka bir yere taşıdı. Bu kart bu maça olduğu kadar derbiye de yansıyacak bir kart. Halil Umut Meler, maçın başından beri Malatyaspor’un oyun sogutmasına göz yumdu. Sertlikte kartlarını kullanmakta hep tereddüt etti. Ancak Medel’in ikinci sarısında çok cömertti. Burada da taraftarın haklı isyanı devreye girdi; “Yönetim uyuma, Beşiktaş’a sahip çık.” Henüz sezon başı, atamalardan VAR kararlarına kadar tartışılan işler oluyor. Ancak bunların da ötesinde Beşiktaş’ın 3 puanı almasının öneminin yanında oyunda skor artırabilen, oyunu daha fazla rakip yarı alana yıkan bir Beşiktaş’ın olması lazım. Özellikle Bursaspor maçı dahil oyunun son anlarında yaşanan sıkıntılar, başka haftalarda can yakabilir.