Yiğit Beşiktaş,
Senelerdir sana sahada yapamadıklarını hep masa başında yaptılar. Her sene artık alışırsın diye beklerken yine seni isyan ederken buluyorum. Öfken elini kolunu bağlıyor, kötülerin yüzünü güldürüyor. Biliyorum bu kirli düzene kafa tutmak kolay iş değil ama Köroğlu’nu düşün, Pir Sultan’ı, Mustafa Kemal’i... Bolu Beyine, yağmacıya, adaletsiz otoriteye kafa tutmak ancak yiğitlerin harcıdır. Seni, kirli güçleriyle başa çıkamayacağına inandırmaya çalışıyorlar. Sahada yaptıkları çirkeflikler yetmiyor; soyunma odalarında, koridorlarda üzerine geliyorlar. Ahlaksızca vuruyorlar sana. Kurdukları kirli düzenin üstüne siyahınla çöküp kirli renklerini beyazınla aklamanı istemiyorlar. Korunmak kollanmak istemiyorsun biliyorum. İstediğin tek şey adalet. Aslan payını aslan olmayan almasın istiyorsun. O zaman kalk ayağa yiğidim! Vakit çökme vakti değil sahada dimdik durma vaktidir.
Stadını yıktın, sana oynayacak stat vermediler. 3 sene her maçını deplasmanda oynadın, başkaları gibi bir kuruş vergi borcunu silmediler. Çamurların içinde bir elmas gibi parladın hep. Rüzgar kayadan ne alır? Senin büyüklüğünden bir parça bile koparamadılar.
Sen değil misin son iki yılın pür-i pak şampiyonu. Bileğinin hakkıyla, centilmence, efendi gibi şampiyon sen değil misin söyle! Şimdi başın niye önde? Sen değil misin bu ülkenin en iyi takımı? Bazen ne kadar iyi oynarsan oyna kötüler kazanabilir ama sen hep iyi oynamalısın! Bu ligde şampiyon olabilmen için, diğerlerinden daha iyi olman hiçbir zaman yetmedi biliyorsun. Çok daha iyi olmalısın! Şimdi o güzel başını kaldır yerden ve güneşlere gül artık.
Önünde Monaco maçı var. Çık ve göster yedi düvele gücünü. Unutma sakın; futbolun sahada oynandığı her yerde senin sözün geçer. Sen ki adalet kadar güzelsin, dürüstlük kadar güçlü. O zaman ha gayret! Aç kanatlarını yine ve zaferle dön mabedimize. Bak göreceksin; son gülen iyi gülecek. Sen efendisin, sen vefasın, çok güzelsin vazgeçme! Günün sonunda sen kazanacaksın, adalet kazanacak!