Ajans Beşiktaş - Fatih Doğan'ın Sabah gazetesinde yayınlanan bugünkü yazısı şöyle:
Beşiktaş taraftarı üzgün, kırgın ve hayalleriyle oynanmış hissediyor. Sahada beklediği mücadeleyi ve sonuçları göremediği için duygusal kırılmalar yaşıyor.
Kabul edelim ki "Yensen de yenilsen de taraftarın seninle" tezahüratının ve duruşunun unutulmuş olması bu kötü sonuçlardan ziyade girilen umutsuzluk girdabını işaret ediyor. Sinirler o kadar kırılgan hale gelmiş ki maç başında kale arkasına duyulmaya başlayan "Yönetim istifa" tezahüratı, kötü oyun ve ilk yarıda 1-0 geriye düşülmesiyle başka bir boyut kazandı.
Beşiktaş oyuna çok kötü başladı. Orta sahadaki verimsizlik ve topu hep kanatlardan oynama planı tutmadı. Cezalı ve sakat 5 oyuncunun eksikliğinde en çok korkulan mevki stoperler Gökhan- Necip ikilisinin, biraz da N'Koudou'nun iyi olması gecenin ironisiydi.
Hakem Suat Arslanboğa Beşiktaş'tan da kötüydü. Adeta "Ben Süper Lig'in hakemi değilim" dercesine hatalar yaptı.
İlk yarı Caiçara'ya, Caner'e sarı kartlarını vermedi. Buna karşın ilk yarıda Ljajic'e ve Burak'a gösterilen sarılar çok ucuzdu. İlk yarının sonlarında N'Koudou'ya yapılan faulü ters verince sinirler gerildi ve Douglas'a Guldbrandsen'le son adam mücadelesinde kırmızı vermeliydi. Pozisyonu süzemedi, VAR'a da gidemediği için Beşiktaş 11 kişiyle ilk yarıyı bitirdi. Caner'in Visca'ya ayak hamlesi ve son anda çekmesi tehlikeli hareketten ve sarı karttan öteye girmez. Ama onu da vermedi. Burak'ın çekilmesinde VAR'a gidip penaltıyı vermesi doğru karar. Diaby, Beşiktaş'ın gerçeklerinden çok uzak. Quaresma, hatta Lens olsa mı dedirtecek seviyede oynuyor.
4-1-4-1 sisteminde Atiba yalnız kalıyor. Geniş mesafede Dorukhan ve Ljajic de beklenenin gerisinde kalıyor. Takım gereksiz yoruluyor. 4-2-3-1 daha dirençli olabilir. Çünkü ilerde top tutamayınca dün Başakşehir'in yaptığı gibi imkân verildiği kadar oynayınca gereksiz bir ofansif risk alıyor. Beşiktaş'ın artık adeta ateş çemberinden geçmesi gerekiyor.