Bursaspor - Beşiktaş maçı hakkında yazılmış 17 köşe yazısı
Spor yazarları Bursaspor - Beşiktaş maçını değerlendirdiler
117
Bursaspor üst üste aldığı kötü sonuçlardan sonra 3-5-2’den vazgeçip dengeli bir 4-2-3-1’le başladı. İlk 10 dakikada da uzun zamandır en iyi oynayan Bursaspor’u izledik. Ta ki Adriano’nun, Barcelona kalitesini hatırlatan “mancınık şut”una kadar... 1- 0’dan sonra Beşiktaş ideal pas oyununu oynayamadı. Bursa ise daha çok hırsıyla maça tutunmaya çalıştı. Skoru 1-1’e getiren kornerde Fabri ile başlayan hata zinciri, Negredo’nun kale şaşırmasıyla Beşiktaş için mavi ekrana dönüştü! Yusuf Erdoğan’ın hızı ile hırsını mükemmel birleştirdiği pozisyonda Beşiktaş savunması yine rakipten çok birbirini tutunca 2-1 oldu! Şenol Güneş, bu seferlik prensibini pragmatik şekilde esnetip Vagner Love’ı ilk 11’de başlatmalıydı. Love girmeden önce son 2.5 sezonun en etkisiz Beşiktaş’ını izledik. Love girdikten sonra Beşiktaş etkili oynamaya başladı ancak uzun süre Harun Tekin’e takıldı. 3 puan için çok geç kaldı.
Gecenin sorusu: Sahaya atılan yabancı maddeler, nefret ettiklerini iddia ettikleri Beşiktaş’a mı yoksa çok sevdiklerini iddia ettikleri Bursaspor’a mı zarar verecek?
Maçın starı: Yusuf Erdoğan uzun süre sonra yeteneğiyle vaat ettiklerini sahaya yansıttı. Türkiye’nin en yetenekli yerli kalecisi Harun Tekin de çok iyi bir performans sergiledi.
Maçın olayı: Bursa’nın stadında dün akşam zemin gerçekten çok kötüydü. Hâlbuki henüz 12 gün önce Başakşehir karşılaşmasında Bursa yeşiline yakışan mis gibi bir zemin vardı.
Kısa mesaj: Sezonun kalanında azalan şampiyonluk şansını yükseltmek için Love-Talisca ikilisinin bitiriciliğinden maksimum faydalanacak bir oyun gerek. (Fanatik/Ali Ece)
217
En önemlisi Batalla olmak üzere 6-7 önemli oyuncusu eksik Bursaspor’un maça iyi başlama çabası Adriano’nun 13. dakikada attığı enfes gole takıldı. Özgüveni eksik, 5 haftadır kazanamayan Bursaspor’a karşı erken gelen golün ardından pas yaparak rakibinin gardını düşürmek yerine tempo düşürmeyi tercih etti. Bursaspor futboldaki en önemli ayrıntılardan cesareti tekrar kazanarak önce kornerden Negredo’nun kendi kalesine, sonra da Yusuf’un ekstra çabasıyla 2. golü bularak Beşiktaş’ın ilk yarıdaki kötü oyununa cezayı kesti. 2. yarıda ise işleri tersine çevirmek için uğraşma sırası Beşiktaş’daydı. Ancak Harun, önce Lens sonra Vagner Love’ın pozisyonlarında yaptığı mucize kurtarışlarla bu dönüşün kolay olmadığını gösterdi. Negredo’nun son andaki golüne rağmen Beşiktaş bu kaybı ile şampiyonluk yarışında işini zora soktu.
Gecenin sorusu: Lig başından beri süren bu iştahsızlığı Beşiktaş’a erken havlu attırır mı? Şu bir gerçek ki Beşiktaş geçtiğimiz 2 şampiyonlukta yaşadığı konsantrasyon ve oyun kalitesine sahip değil. Bu konuda rakiplerinin gerisinde.
Maçın starı: Bursaspor kalecisi Harun Tekin ilk yarıda Oğuzhan’ın, 2. yarıda da Vagner Love ve Lens’in pozisyonlarında yaptığı kurtarışlarla Negredo’nun golüne rağmen takımının direncini yüksek tutmayı başararak maçın yıldızı oldu.
Maçın olayı: Lens ve Negredo’nun bir şansı daha değerlendiremeyerek Beşiktaş’ın hücum gücüne katkı yapamadıkları bir maç daha oynaması. AyrıcaAlvaro Negredo ve Lens’in bu maçtan sonra Babel ve Love’dan formayı alması bir hayli zor.
Kısa mesaj: Beşiktaş karşısında dün akşam galibiyeti son anda kaçıran Bursaspor, bu kadar eksik oyuncusu olmasına rağmen evinde taraftarı önünde gösterdiği mücadele ile takdiri hak etti. (Fanatik/Erman Özgür)
317
Beşiktaş-Bursa maçları her zaman sıkıntılı geçmiştir. Dünkü müsabakada hem Bursa açısından hem de Beşiktaş açısından bıçak sırtında bir maçtı. Bursa aşağıdan 6 puan yukarda, Beşiktaş yukardan 6 puan aşağıda. Bu beraberlik hiç hesapta yoktu. Atiba yok Medel var. Babel yok, Lens var. Tosic yok, tornavida var.
Hak eden Bursaspor’du
Maçtan önce Beşiktaş’ın belalısı olan Sow, son anda kadrodan çıkarılınca sevinmiştik. Ancak son dakikada beraberlik golünü yemesine rağmen maçı hak eden taraf Bursaspor’du. Maçın başlarında Adriano’nun attığı harika gol ile maçın farklı geçeceği düşüncesindeydik. Ancak Bursaspor’un oyunu oynamak yerine Beşiktaş’ı oynatmaması, Siyah-Beyazlılar’ın düzenini bozmuştu.
Gecenin sorusu
Beşiktaş’a gol lazımken neden Vagner Love ve Alvaro Negredo birlikte maça başlamadı? Özellikle Babel’in yokluğunda Beşiktaş’ın sahaya mutlaka çift santrforla çıkması gerekirdi.
Maçın starı
Trabzon’da beklenilen patlamayı yapamayan Yusuf Erdoğan, dünkü maçta tek başına Beşiktaş’ı zorlayan isimdi. Sahada çok istekli olan Yusuf, bana göre dün gece maçın yıldızıydı.
Maçın olayı
Ev sahibi Bursaspor’un karşılaşma öncesinde hudut ötesinde savaşta olan Mehmetçiklerimiz için tribünde yapmış olduğu koreografiydi. Milli bayrak harika bir görüntüydü.
Kısa mesaj
Beşiktaş, şampiyonluk hedefinden iyice uzaklaştı. Önümüzdeki sezonu kurtarması için en azından ligi ikinci olarak tamamlaması ve Şampiyonlar Ligi’ne katılması lazım. Yoksa hesap karışır! (Fanatik/Yemen Ekşioğlu)
417
Beşiktaş dün sezonun hatta son yılların en kötü maçlarından birini oynadı. Takımda ciddi bir düşüş var. Bu net bir şekilde görülüyor. Saha içi yardımlaşması çok düşük seviyede. Pas yapamayan topu kaybedince nitelikli baskı yapamayan bir Beşiktaş izledik. Dün Medel dışında sahaya yüreğini koyan başka oyuncu yoktu. Oğuzhan’ın kötü oynamaya hakkı var ancak Beşiktaş kaptanı sahada kesinlikle daha fazla savaşmalı. Son 2 maçın yıldızı Talisca da tel tel döküldü. 1 tane olumlu hareketi yoktu. Ya Vida? Bursaspor’dan daha fazla savunmanın dengesini bozan isim oldu Hırvat stoper.
ZİNCİRLEME HATA VAR
Yenilen gollerde hatalar zinciri var. 2 golde de Fabri ve Vida bu zincirin önemli 2 halkası oldu. Ya Şenol Hoca? “Hocam, Tamam Oğuzhan çok kötüydü çıkarttın da orta alanı tamamen boşaltıp Tolgay yerine neden bir forvet daha soktun? Tüm orta sahayı boşalttın. Zaten Negredo, Love, Quaresma ve Talisca yok muydu oyunda?” Bu kadar olumsuzluğa rağmen Harun’un inanılmaz kurtarışları da maçın berabere bitmesinde etkendi.
Beşiktaş, daha güçlü oyunlar oynamalı. Eski hüviyetine bürünmeli.Silkinmeli. Deplasmanlarda kazanma karakterini ve kararlılığı ortaya koyamıyorlar. Bursaspor çok mücadele ederek yenik duruma düşmesine rağmen puan için savaştı. Ancak bu kadronun Batalla’sız kalite sorunu var. (Vatan/Güntekin Onay)
517
EĞER sahada kazanmak için oynayan iki takım varsa o maçın bitmesini istemezsiniz, dünkü gibi. İki takım da bir an olsun akıllarına bir puan düşüncesini getirmediler. Goller bir o kalede, bir bu kaledeydi. Beşiktaş maça hızlı başladı ve Adriano’nun mükemmel vuruşuyla öne geçti.
GOLDEN sonra Bursaspor dengeyi sağladı. Yusuf’un vuruşunu Fabri harika çıkarttı. Hemen iki dakika sonra Negredo rakip kalede yapması gerekeni kendi kalesinde yaptı! Arkadaşlarına yardıma gelmişti, iyi niyetinin kurbanı oldu. Devrenin sonlarına doğru Delarge’nin golü Bursaspor’u 2-1 öne geçirdi ama bu golde sahanın en iyilerinden Yusuf Erdoğan’ın büyük rolü vardı. Bu golden sonra Beşiktaş iyice yüklendi, pozisyonlar da buldu. Ama karşısında da Süper Lig’in en iyi kalecilerinden biri olan Harun vardı. Bir gerçek var ki Beşiktaş’ın Quaresma, Oğuzhan ve Talisca gibi skor decek ayaklar gerçek performanslarında değildi.
MAÇIN OYUNCULARI...
MAÇ 2-1 bitecek derken kendi kalesine gol atan Negredo, kafa şutuyla topu ağlara göndererek hatasını da bir yerde telafi etti. Maçın oyuncuları kimdi derseniz? Bursa’dan Harun, Yusuf Erdoğan, Beşiktaş’tan kaleci Fabri ve Adriano’ydu. Hakem Umut Meler, futbolcuların ve taraftarın etkisinde kalmadı. (Vatan/Ömer Güvenç)
617
Önce namevcutları yazalım... Babel yok, Atiba yok. (Tosiç bile yok!) Evet, ev sahibi Bursaspor’un da -en başta Batalla- bir çok sakatı var, haksızlık etmeyelim. Ama yine de Beşiktaş’ın namevcutları daha fazla.
Çünkü saha içinde görünüp de oyuna girmeyen, ortada görünmeyen, “yokları oynayan” çok adam var. Gökhan Gönül... Pepe, Vida, Oğuzhan... Lens... İlle de Talisca! Bırakın, kulüp muhasebesi “maç başı” ücretlerini günü gününe ödesin. Ama bu saydıklarımın maça olumlu bir katkısını gören varsa beri gelsin! Bu oyunda Fabri’nin - yediği gollere rağmen - yoklar hanesine yazılması yanlış olur. Asıl hesap vermesi gerekenler, şaşkın ve dağınık savunma oyuncularıdır. Tüm iyi niyetine rağmen Negredo kendi kalesinin ağzına geliyor ve -ters bir vuruşla - Bursaspor adına gol atıyorsa kendi takımına... Bırakın kızmayı, protestoyu. Şu hazin duruma bakın, yeter! Beşiktaş 13. dakikada Adriano’nun sağıyla 30 metreden Harun Sevinç’i avladıysa, alkışlamalısınız. Zaten attığı açılış golünün sonrasında da var gücüyle sağda - solda elinden geleni yaptı. Oğuzhan o kadar verimsiz ve yavaştı ki daha pasını vermeden, rakipleri gelip ayağından aldılar topu. Kullandığı paslar da adresi bulamadı. Oyunun asker kaçağı da Talisca’ydı. Ne niyetini, ne sorumluluğunu, ne de disiplinini görebildik. Bu garip ve tuhaf durumu anlatırken Bursaspor’un hakkını da yemeyelim... En başta Yusuf Erdoğan, tıkır tıkır akıp gittiler Beşiktaş yarı alanında. Delarge’nin attığı golde Gökhan Gönül ve Pepe o alanı nasıl boş bırakır, anlaşılır gibi değil. Hem savundular hem hücum ettiler, hem de olağanüstü mücadele ettiler. Bu arada Beşiktaş’ın ikinci yarıda girdiği dört pozisyondan gol çıkaramaması da ayrı bir beceri yetersizliği. Bu maçta Şenol Güneş’in hamlelerini de sorgulamak gerekir. Lens’le Love’ı değiştirmesi beklenen bir şey. Gökhan’ı oyundan çıkarması gecikmiş bir hamle. Caner’in oyuna girişi bir asist getirdi. Oğuzhan - Pektemek değişikliği ise Şenol Güneş’in çaresizliğini ortaya koyan bir uygulama. Bu oyuna beraberlik bile fazla. Bakarsınız sezon sonunda yararı olur... Kim bilir! (Milliyet/Atilla Göçke)
717
Biz Beşiktaş’ın coşkusuna, hiç bitmeyen isteğine, tempolu futboluna alışmışız. Daha doğrusu Beşiktaş bizi alıştırmış. Bunlardan eser olmayınca haliyle arıyoruz o eski günleri ve yadırgıyoruz. Özellikle de orta sahanın üretkenliği eksik kalınca, takımdaki isimlerin haftası haftasına uymayınca Beşiktaş’ın futbolunun da tadı kaçıyor.
Şimdi bu Beşiktaş kadrosu liderin 5 puan gerisine (belki de yarın 8 puan olacak) düşecek takım mı? Beşiktaş tarihinin en iyi kadrosu diyoruz. Bu kadro 20 haftada bu kadar puan saçacak kadro mu? Puanların yüzde 38’ini heba etmişsin! Nasıl şampiyon olacaksın?
Bursa’da hayal kırıklığı yaşatan bir Beşiktaş gördük. Başta Batalla olmak üzere ciddi eksikleri olan, 5 maçtır kazanamayan Bursa önünde. Bursa öyle bir başladı ki zaten bir puana razı halde. Beşiktaş’ta da ahım şahım bir şey yok da Adriano’nun hem de sağ ayağıyla nefis golü var. Bir de Oğuzhan’ın şık vuruşu. Görüntü Beşiktaş’ın zorlanmayacağı gibi. Gol sonrasında oyun yine Beşiktaş’ın kontrolünde..
Bursa 35. dakikada kıpırdanmaya başladı. 3 dakikalık kıpırdanması da Beşiktaş’a yetti. Bu kısa baskı bile beraberliği getirdi Bursa’ya. Hem de evlere şenlik bir golle. Baktılar Beşiktaş alışılmadık şekilde durağan, statik bir futbol oynuyor. Onlara da cesaret geldi. Yusuf Erdoğan belki de en iyi maçlarından birini çıkardı. İkinci yarı işin şovuna kaçmasa daha çok baş ağrıtırdı. Quaresma’nın refakatçilik yaptığı pozisyonu başlattı, sürdürdü, attırdı. Q7’nin gördüğü kartların çoğu gereksiz olur. Dün gerektiği anda o gerekli faulü yapsa sarıyı yerdi de golü de engellerdi.
Öyle ya da böyle son anlarda gelen bir golle beraberliği kurtardı Beşiktaş. Ikına sıkıla bir puan ve yarışta kayıp hanesine yazılan iki puan daha. Tabi bu ligde çok kayıplar oldu olacaktır da. Rakipler de kaybedebilir. Ama Beşiktaş kaşınıyor, başına iş açıyor. Geçen iki yıl içinde Beşiktaş iki farklı geriye mi düştü? Bu takım maçı alır derdik. Bu senenin Beşiktaş’ı aynı güveni vermiyor.. Üstelik bu kez bir değil, üç rakibi birden var.
Son paragrafı kaleci Harun ve Şenol hocaya ayıralım. Harun’u kutlamadan olmaz. İnanılmaz topları çıkardı. Şenol Güneş ise Oğuzhan’a, Talisca’ya bu kadar nasıl dayandı, şaşırdım. Acaba ikinci yarıya Tolgay ile başlasa oyuna ağırlığını koyar mıydı Beşiktaş diye düşünüyorum.
Bursa 35. dakikada kıpırdanmaya başladı. 3 dakikalık kıpırdanması da Beşiktaş’a yetti. (Habertürk/Meriç Müldür)
817
Yazık... Sebebi ne olursa olsun bu gerginlik son bulmalı, oyuncular her iki sahada düşman askeri gibi karşılanmamalı. Formadaki ‘Zeytin Dalı’nın hatrına barış sağlanmalı. Q7 ilk yarıda 3 kez taç atışını kullanamadı. İl Emniyet Müdürü’nün olay çıkmasın diye taraftarın arasında izlediği bir maç, ister Bursa’da ister Mardin’de olsun, ne kadar ‘sportif’ olabilir ki?
Beşiktaş, geçen sezon Rize’de sol ayakla benzerini atan Adriano’nun bu kez sağıyla kaleye gönderdiği olağanüstü golle öne geçti. Üst üste iki maça imzasını atan Talisca “Benden bu kadar, biraz da başkası oynasın” dercesine etkisiz, Lens de sanki silah zoruyla oynatıyorlarmış gibi vurdumduymaz ve isteksiz olunca S.O.S erken verildi. Talisca’sızlığın da etkisiyle ortada Medel-Oğuzhan uyumsuzluğu iyice sırıttı. Badu, Shehu ve ayağının tozuyla forma giyen John Bostock’ın mücadele gücü yüksek oyunu, berbat zeminle birleşince Kartal bilinen pas oyununu oynayamadı. Stat yapmak ama çim ekememek ancak bize özgü bir işti!
Negredo birçok maçta karşı kalede yapamadığını, ters vuruşla kendi kalesine yaparken, Fabri’ye zamanlama hatası, Medel’e o ıska hiç yakışmadı.
Hedefleri farklı iki takım için de galibiyete ihtiyaç “Olmazsa olmaz”dı... 5 maçtır kazanmayı unutan Le Guen, parlayan sol beki Aziz Behich ve Yusuf Erdoğan ikilisiyle, Gökhan ve savunmayı beceremeyen Q7’nin kanadından zorladı. Bursa’nın ele avuca sığmayan ismi Yusuf, tek kişilik bir gösteri sunup, Oğuzhan- Q7 arasından hayalet gibi süzülerek golü attırdığında Güneş dudaklarını ısırmaya başladı! O Yusuf ki, sezon başında Kartal’ın kapısından dönmüştü. Taraftar, Burak Yılmaz gibi onu da veto etmişti!
İkinci yarının başında Lens öyle bir gol kaçırdı ki; “O sarıyı görüp cezalı olmayacaktın Babel” diye iç geçiren Güneş, hemen Vagner Love’a sarıldı. Lens, 4 milyon TL’lik aracıyla değil, futboluyla adından söz ettirmeyi öğrenemezse, seneye kiralıklar kervanına katılabilir.
Lens’e “dur” diyen Kaptan Harun, Vagner Love da izin vermeyip, Lucescu’ya “Artık 1 numara için gör beni” mesajı gönderdi.
Cuma’nın gelişi Salı günü kupadaki G.Birliği maçının ikinci yarısından belliydi... Güneş tüm gemileri yakıp Caner ve M.Pektemek’i sahaya sürdü. Alanya deplasmanında forveti çiftleyen Güneş, 3 puanı Negredo’yla kurtarmıştı. 90 dakikalık fatura üzerine yıkılmak üzereyken, uzatmada Negredo 1 puanı getirdi. Bu beraberlik “teselli” verir mi... Hayır... Bu sezon maçı eksik, sadece lige konsantre olan, 5 puan öndeki Başakşehir yarışı domine edecek gibi duruyor. Kartal istemese bile ‘ikinci’lik için yarışacağı bir kulvara girebilir.
BURSASPOR Eğer rakiple aynı kalibrede değilsen, kaliteyi ancak hırsla yenebilirsin. Bursasporlular yüreklerini koydu, haklı 1 puan aldı. (Habertürk/Cevdet Ergun)
917
Çok garip bir maç ve goller izledik dün akşam Bursa’da. Bursaspor kötü, Beşiktaş ondan da kötüydü. Koca ilk yarı Adriano’nun füzesi dışında Beşiktaş’ın kaleye şutu bile yok. Erken gelen Beşiktaş golü ile afallayan Bursaspor, attığı enteresan gollerle yeniden morallenip ilk yarıyı önde kapattı.
İşin ilginç yanı rakip kaleye atacağına kendi kalesine atan, sonra son dakikada kendini de takımını ipten alan bir Negredo’yu gördük. Bursaspor kendi gücünü bildiği için elinden geldiğince kora kor mücadele ile Kartal’la. Hele bir de Batalla gibi bir maestro yoksa yapacağı zaten bu olmalıydı. Özellikle Shehu, Delarge ve Yusuf ile aksayan Beşiktaş savunmasını yıprattılar. Yusuf’un Oğuzhan ile Quaresma’yı kafa kafaya bıraktığı golün asisti de bu yıpratışın en büyük örneğiydi.
Beşiktaş’ın istikrarsız, geçen sezonu aratan oyun yapısı sürüyor. Ne orta saha ne kanat organizasyonu var. Hiçbir şekilde koordine olamadılar. Takımın kaptanı, her şeyi olması gereken Oğuzhan, Talisca ile beraber “gölge oyunu” oynuyor. Şenol Hoca’daki bu Oğuzhan sevgisini anlamış değilim. Oğuzhan’ın yetenekli olduğu aşikar ama yeterli değil. Hoca neden bu kadar ısrar ediyor bilinmeyen bir denklem. Kenarda fizik olarak daha hazır bir Tolgay dururken, Ozzie’nin tutulması enterasan. Lens dökülüyor, yakaladığı o inanılmaz pozisyonu gol yapsa, oyun erken 2-2’ye gelecek, belki Beşiktaş maçı koparacaktı. Lens’in daha erken çıkması gerekirdi. Lens’in bölgesinden bir orta daha gelmezken Quaresma için de aynı şeyler geçerliydi. Q7’yi sadece kornerlerde yanına şişeler atılırken gördük.
Talisca da genel olarak yakın markaj altında kalınca Beşiktaş’ın bütün hücum yolları kapandı. Savunma da o şatafatlı günlerinden uzaktı. Pepe ile Vida arasında uyum sorunu dikkat çekiyor. Gökhan Gönül hala eskisi gibi değil. Sürekli adamını kaçırdı. Şimdi herkes takım yenik Şenol hoca neden Gökhan’ı alıp Caner’i soktu diyebilir ama bu hamle son derece yerindeydi. Şimdi bu kadar kötü olan bir Beşiktaş’ı yazdık ama iyiler de vardı. Kimdi bunlar Adriano ile Medel doksan dakika boyunca canını dişine kattılar. Love için de konuşmak gerek. Top aldığında etkili olacak bunu gösterdi pozisyonlara da girdi gol olabilirdi ama o da henüz fizik olarak eksik. Son dakikalarda gelen golle Beşiktaş puanı kaptı, bu 1 puan bu kadar kötü futbol için bulunmaz bir nimet. Ancak bu oyunla Beşiktaş’ın şampiyon olması da çok zor bu da acı gerçek.
NEGREDO
Bursa için maç büyük önem taşıyordu. Kendi kalesine atan Negredo’nun arkadaşlarını yenilgiden kurtarması onun adına artıydı.
KARTAL
Beşiktaş o bilinen futbolununu oynayamıyor. Takımın kimyası bozulmuş sanki. Orta sahanın verimsizliği takımın hızını kesiyor. (Habertürk/Kartal Yiğit)
1017
Yarışta bir rakibin olsaydı bir puana kazanç derdim, üç rakibin varken bu beraberlik için söylenecek şey '2 puan kayıptır.' Oyuna baktığımızda normal bir sonuç çıktı. Şu bir gerçek ki Beşiktaş deplasmanlarda 17 puan kaybetti. Beşiktaş her maça rakibi ortak ediyor. Eskiden yanına yaklaştırmazdı. 'Bu bir puan şampiyon yapar' derler ama mesafe daraldı, 14 maç var... Galatasaray, Fenerbahçe ve Başakşehir kazanırsa ne olacak? Beşiktaş ikinci yarıda 4'e 2 falan yakalanıyordu. Beşiktaş'ın lisanslı 4 forvetinin 3'ü sahadaydı. Sadece Larin kadroda yoktu. Bu büyük kayıptır. Kazanç olarak görülemez bu vakitten sonra beraberlikler. İstersen Trabzon'a, istersen Bursa'ya git, bu böyledir. Hatta Beşiktaş için Fenerbahçe'yle beraberliği bile kayıptır. Galatasaray ve Başakşehir de işin içinde. Yarın bir gün averajla 1 puanla şampiyon olabilir mi, olabilir ama Beşiktaş 2 yıllık performansına göre iyi bir sezon geçirmiyor kesinlikle. Sakatlıklar da başladı. Medel'i stopere çekebilir miydi diye maç içinde düşünenler olabilir ama Medel orta sahada 3 kişilik oynadı, sarı kartı cebinde olmasına rağmen… Medel her pozisyona yama yapabilecek gibi oynuyor, her yere yetişiyor. Quaresma falan gelmemeye başlamıştı. Gökhan Gönül kötü sezon geçiriyor, seyirci gayretiyle içeride oynuyor ama sakatlıklar etkilemiş görünüyor. Gökhan çıkıp Caner girince, Adriano sağa geldi ama bu değişiklik yüzünden Tolgay'ı da kullanamadın. Ne yapıp edip Gökhan'ın kuvvetlenmesi lazım… Açıkçası adaletli bir sonuç çıktı. Beşiktaş mesafeleri çok uzatıyor, gittili-geldili maçlar oynuyor. Beşiktaş kalitesiyle gol atıyor. Çok yumuşak gelen topa sert vurabiliyor Talisca, Adriano acayip bir şut çıkarabiliyor ama bütünlüğünü kaybetmiş durumda, iyi olmadığı gün puan kaybediyor. Yaş ortalaması 31.7 derken bunun altını özellikle çiziyorum hep. Oğuzhan 19 maçın belki 3'te 1'inde iyi top oynamıştır. Oğuzhan iyi başladı ama kötü bitirdi, düştü oyundan. 3 maçın 2'sinde iyi oynayan bir tek Pepe var. Geçen sezonlarda takımın tamamı buna yakındı. "Nasılsa şampiyon oluruz" düşüncesi vardı takımda, Şampiyonlar Ligi'nin de etkisiyle. Vida'ya en fazla "fena değil" diyebilirim, eh. Kontrollü oynayan bir takımdan geldi ama Beşiktaş öyle değil, direkt oynamaya çalışıyor. Maç trafiğine bakar mısın? Kupada turu geçerler, Fenerbahçe de geçer, iki tane derbi. Bayern Münih maçları da var. Öyle bir fikstürü var ki Beşiktaş'ın, buna vücut dayanır mı? U-34 ligiyiz zaten. Adebayor'un sözleşmesi 37, Eto'o'nun sözleşmesi 40 yaşında bitiyor. 33 yaşında Vagner Love transfer yaptı. Bu oyuncular için son durak, satışı da yok. Fiziksel olarak da lig olarak da düşüş yaşayacağız bu gidişle. (Sabah/Rıdvan Dilmen)
1117
SÜPER Lig'de 2. yarının ilk 2 maçını kazanarak devre arasındaki Cenk Tosun kaybına rağmen şampiyonluk yolunda istek ve azmini ortaya koyan Beşiktaş için Bursa deplasmanı kritik ve zorlu bir dönemeç olarak görünüyordu. Beşiktaş Teknik Direktörü Şenol Güneş de taktik anlayışını galibiyet üzerine kurmuştu. Bursaspor ise seyircisini de arkaya alarak son derece sert ve dirençli bir maç oynayacağını ilk dakikalardan itibaren ortaya koydu. Maç ortada giderken Adriano'nun üstelik pek de kullanmadığı sağ ayağıyla attığı harika gol maçın başında bu zor ortamda adeta bir bonus gibi oldu.
BECERİKLİ OLACAKSIN! Golden sonra da oyunun kontrolü Beşiktaş'taydı. Bursaspor mücadelesiyle ayakta kaldı. Ama ilk ciddi pozisyonda Negredo'nun ters vuruşuyla golü bulmaları ev sahibi takımın hem inancını hem de direncini arttırdı. İlk yarının son dakikasında da Delarge ile bir gol daha bulunca Beşiktaş için tehlike sinyalleri çalmaya başladı. 2. yarıda Beşiktaş beklendiği gibi oyunu rakip sahaya yıktı ama karşılarına bu kez Harun engeli çıktı. Bursa'nın kalecisi 2 gole inanılmaz reflesklerle izin vermedi. Beşiktaş uzatmalarda golu bularak 1 puanı kurtardı ama 2 kayıp puan şampiyonluk yolunda istemeyen bir şeydi!
MAÇIN İYİSİ HARUN: Bursa kalecisi 2 inanılmaz kurtarışa imza attı
MAÇIN EN KÖTÜSÜ LENS: Nerde geçen sezonki Lens.Yine kayıptı! (Takvim/Oktay Derelioğlu)
1217
FUTBOL gerçekten rekabetin en üst düzeyine geldiği zaman, müthiş mücadeleye sahne olur. Dün Bursa'da futbol maçını da aşan bir psikolojik savaş vardı. Son yıllarda Beşiktaş- Bursaspor maçları olağanüstü bir psikolojik savaşı andıracak şekilde oynanıyor. Kim daha sakin, kim daha sabırlı, kim daha akıllı oynarsa maçı o kazanıyor. Dün Bursaspor tribünlerine bakıyorum. Seyircilerin korkunç tezahüratı görülmeye değerdi. Düşünün iki hafta önce bu taraftar Başakşehir önünde takımlarına bu desteğin 10'da birini vermemişlerdir. Ve 3-0 da mağlup oldular. Ayrıca hiçbir olay yaşanmadı. Dün Şenol Güneş'e bakıyorum. Yüzü kireç gibi. Bursasspor Teknik Direktörü Le Guen'in de yüzü aynı şekildeydi. Her iki teknik adamın da daha önceki maçlarda daha güleç bir yüzü vardı.
1 PUAN İYİDİR Dün sahada mükemmel bir mücadele ve harika futbol vardı. Ama gönül isterdi ki Bursaspor taraftarları sadece Beşiktaş maçlarında bu kadar takımlarına ilgili olmasın ve tüm maçlarda bu desteği versinler. Başakşehir maçında neden bu kadar coşku yoktu. Tüm olumsuzluklara rağmen Babel'in yokluğuna çok zorlu Bursa deplasmanındad 1 puan alarak ileriki haftalara bir umut yakaladı. Bursa'da müthiş bir atmosfer vardı.
UZUN YILLAR UNUTULMAYACAK Bursa'daki dev maçta müthiş mücadele vardı. Her iki takımın da kazanma arzusu maça büyük heyecan kazandırdı. Tribünlerdeki şov mükemmeldi. Dört golün en güzeli Adriano'nun attığı ilk goldü. Bu maç herhalde senelerce unutulmayacak bir maç oldu. Daha doğrusu bu bir futbol maçından çok psikoljik bir savaştı. Bu psikolojik savaşın da kazananı olmadı.
MAÇIN EN İYİSİ ADRIANO: Harika bir gol attı. Takımını ateşledi.
MAÇIN EN KÖTÜSÜ LENS: Hollandalı sahada hayalet gibi gezindi. (Takvim/Hayri Ülgen)
1317
Şenol hocam hiç kusura bakma bu fatura senin; önyargılarına esir olduğun için… Takımında Quaresma diye bir oyuncu var, Gökhan Gönül onun sayesinde koridor oldu! Öne çıksa bir dert, geride dursa başka bir dert! Bu Quaresma senin golcüne, yani Negredo'ya pas vermiyor! Bu şartlarda aklın yolu ikisinden birini kesmektir. Misal Ziraat Türkiye Kupası'nda Quaresma yoktu ve Negredo 7-8 gol pozisyonuna girdi! Dünkü maçta ise Quaresma'dan aldığı bir tek pas yok.
Negredo kurtardı! El insan. Bu manzara seyredilir mi? Ve bir başka önyargı; yeni gelen oyuncu hemen oynamaz! Neden! Çünkü bu eskilere haksızlık olur! Hikaye! Elindeki en iyi oyuncu kimse ona bakarsın, kimin yeni, kimin eski olduğuna değil. Vagner Love gibi bir golcün varsa misal onunla başlarsın. Şanslısın hocam! Negredo attığı golle hem şampiyonluk ümitlerinin tamamen bitmesini önledi, hem kendini kurtardı, hem de senin alacağın eleştirileri öteledi! Bursaspor can derdinde ve tribünler inanılmaz gergin. Öylesine gerginler ki, neredeyse maçı yarıda bıraktıracaklar. Hakem Umut Meler'in sabrına dua etsinler. Peki bu şartlarda Beşiktaş ne yapıyor, hem de erken ve muhteşem bir gol bulmuş olan Beşiktaş! Bir şey yaptığı yok, Bursaspor'un gerilimine ayak uydurmuş, şaşkın ördek gibi oynuyor.
Takım oyununu bozdu Talisca kayıp, Oğuzhan bir şey yapmıyor Lens kaçırıyor, Negredo kaçırıyor, Q7 bildiğini oynuyor. Bu şartlarda maçı kaybetmemek büyük şans. Şenol hoca ya radikal bir karar alıp bu Quaresma olayına bir çare bulacak ya da Beşiktaşlılar çile çekmeye devam edecek. Bilmem kaç tane orta yapıyormuş, yapmasın kardeşim, alsın ortalarını da gitsin. Yetti gari. Tribünde beş yüz fanatiği onun haylazlıklarını sevimli bulabilir ama bana göre Quaresma, Beşiktaş'ın takım oyununu sabote ediyor: net! (Fotomaç/Turgay Demir)
1417
Puan kaybı Beşiktaş'ı bundan sonraki haftalarda nasıl etkiler? Lig yarışında büyük bir darbe aldı Beşiktaş. Çünkü olası bir Başakşehir, Galatasaray ve hatta Fenerbahçe galibiyetleri Beşiktaş'ı lig yarışında çok geride bırakacaktır. Tamam, hep Beşiktaş'ın gücünden bahsediyoruz ama bir şekilde bunu sahada oyuna ve skora da yansıtmaları lazım ki lige sarılabilsin. Ben artık bu maçtan sonra Beşiktaş için lig seyrinin, ligdeki hedefinin zora girdiğini düşünüyorum. Çünkü hiçbir kredisi kalmadı bu yarışta. Jeremain Lens ile Negredo neden 'Biz bu takımın oyuncusuyuz' performansını gösteremiyorlar? Evet Lens ile Negredo'nun performansı yeterli değildi ama dün akşamki Beşiktaş'ın oyunu bundan önemliydi. Maçtan önceki öngörüm Bursaspor'un bir şekilde yenilmemeyi başaracağıydı. Ve bunu beceri ile yapmadılar. Tempo ve mücadele ile topu öne taşıdılar.
Hücum zenginliklerini bununla yarattılar. En olmayacak senaryo ise Beşiktaş'ın öne geçip Bursaspor'un buradan ayağa kalkmasıydı ve bu oldu. Golü bulan Beşiktaş mücadelenin hiçbir bölümünde pas oyunu ile kontrolü ele alamadı ve maçı tempo ile kora kor mücadeleye bıraktı. Böyle olunca da Beşiktaş, Bursaspor seyircisini de maçın içine çekti. Burada da özellikle ikinci yarıda Lens ve Love ile kaçan goller de Beşiktaş'ın erken geri dönüşüne engel oldu. Şenol Güneş'in oyuna müdahaleleri sizce yerinde miydi? Bu oyunda Tolgay'a çok ihtiyaç duyduğunu düşünüyorum Beşiktaş'ın. Bana göre kenar ortalarından çok merkezde pas işi ile yapacağı organizasyonlara ihtiyacı vardı Beşiktaş'ın ve bunun için Tolgay gerekliydi ama onu düşünmedi Şenol hoca. Caner, Love ve Mustafa Pektemek ile oyuna müdahale etti. Uzatmada da olsa Negredo ile golü buldu Beşiktaş ancak 1 puan da çok yeterli değil. Çünkü ligin seyri yukarıyı yakalamasını zorlaştırıyor Beşiktaş'ın. Özellikle defansta Vida bende büyük soru işaretleri yarattı. Beşiktaş seviyesinde olup olmadığı çok tartışılır. (Sabah/Metin Tekin)
1517
Talisca gol noktalarına pivot santrfor kadar giriyor, orta mesafe şutu iyi, boyu uzun olduğu için kafa golleri de atıyor. Sezonda tabelaya 15 gol yazan çok başarılı bir “ikinci santrfor”... Ancak gerçek bir on numara gibi pas trafiğine sürekli katılmadığı, çok fazla asist özelliği olmadığı için onunla oynuyorsanız aslında siz 4-2-3-1 değil, 4-4-2’siniz. Bunu kabul edip, orta sahanızı ona göre şekillendirmeniz gerek.
“GÖRÜNEN KÖY” Üstelik Türkiye Ligi, bir 4-3-3 ligi... Bu yıl Beşiktaş’ın zorlandığı maçlara bakın, genelde orta saha savaşında 3’e 2 ile eksik kaldıkları müsabakalar olduğunu görürsünüz. Malatya’da Aytaç-Azubuike-Murat, Akhisar’da Sissoko-Aykut-Soner’den sonra Bursa’da da Shehu-Badu-Bostock üçlüsü, enerjileri ve dinamizmleriyle Beşiktaş orta sahasına üstünlük kurdular. Aslında Şenol Güneş gibi deneyimli bir teknik adamın Bursaspor 11’ini görür görmez bunu sezmesi gerek. Bu sorunları neden öngöremiyor, teknik ekibinin rakip analizlerinde mi bir sıkıntı var, anlayamıyorum doğrusu. Eğer rakibiniz böyle sert bir üçlüyle oynayacaksa, Medel-Oğuzhan-Talisca üçlüsünün fiziksel olarak ezileceği, bir tür “görünen köy.”
Beşiktaş’ta tek sorun başlangıç 11’inde de değil. Değişiklikler de verimsiz... Güneş bu tarz maçlarda ısrarla Talisca’yı sağa gönderiyor. Oysa devrede yapılması gereken Talisca/Love ve Lens/Orkan değişiklikleri. Ama bir dakika, Orkan Konya’ya kiralandı değil mi? Sahi, kenar rotasyonunda bir sakatınız olduğunda kulübede hiç kenar adamınız kalmayacaksa Orkan’ı niye kiraladınız ki siz? Anlamak çok güç doğrusu.
MAÇIN ADAMI: HARUN TEKİN 54’te Lens’in, 59’da da Love’ın şutlarında kurtarış değil, sihir yaptı adeta! Bursa iyi mücadele etti, Beşiktaş da gününde değildi ama 1 puanın esas kahramanı kaleci Harun. (Hürriyet/Uğur Meleke)
1617
Öyle bir maç ki, bir yanda şampiyonluk yolunda kayıba tahammülü olmayan Beşiktaş, diğer yanda 5 maçtır kazanamayan ve hocasının akıbeti pamuk ipliğine bağlı olan Bursaspor. Le Guen'in elinde 5 oyuncusu yok. Bunların arasında Batalla, Jorquera ve Sow da var. Yani hücum organizasyonu yapması çok zor yeşil-beyazlıların. Maç böyle de başladı. Etkisiz bir görüntü veren, ilk yarıda 9 faul yapan bir Bursaspor vardı. Zeminin bozukluğu Beşiktaş'ı başka bir stratejiye itmişti. Siyah-beyazlılar, top yapmakta zorlanınca, ilk yarıda rakip kaleye 5 şut att. Adriano'nun golünden sonra maçın kopacağı düşüncesi oluşsa da, o ritmi bir türlü tutturamayan Beşiktaş, hatalar zinciriyle Bursaspor'u maça ortak etti. Lens'le başlayıp, Negredo ile tamamlanan gol, hem tribünü hem Bursaspor'u geri dönderdi.
Futbolda direnç çok önemli. Yusuf'un ikinci gol öncesi Oğuzhan ve Quaresma'nın arasından adeta yürüme rahatlığıyla çıkması, futbolda doğru kademe anlayışının ne kadar mühim olduğunu bir kez daha gösterdi. Talisca için defalarca yazdım, orta hali yok bu adamın. Bazen tek başına maç alır, bazen araki sahada Talisca bulasın. Oysa kendisi oyunun beyni. Savunma yönünü zaten geçtim de, tek yönlü oynadığı bu oyunda vasat olma şansı yok. Çünkü arkasında oynayan Oğuzhan koca sezonu golsüz geçiriyor. Asisti ise sadece iki. Beşiktaş'ın 10 numaralı forması ağırdır. Bu istatistikleri kaldırmaz! Lens'e gelince; geleli 7 ay oldu. Sen Beşiktaş'ın önemli bir alternatifisin. Babel yoksa, sen çıkıp forma rekabetini göstereceksin. Ama yok! Aylardır 1 milim ileri gidiş yok. Atiba'nın yokluğu bütün insicamı bozuyor. Atiba sadece orta sahada kesici görevi görmüyor. Rakibin yan toplarında sürekli stoperin arasında hava toplarını kesiyor. Cenk'in yokluğunda bulması gereken tüm şansları bulan Negredo, çok daha etkili olmak zorunda. Beşiktaş'ta bir ritm problemi var. Skor artırmasıyla meşhur takım, bu sezon ligde gol atma problemi yaşıyor. Böylesine bir hücum gücüne sahip takımın, 1 maç eksikleri olan F.Bahçe'den 2, G.Saray'dan 7, Başakşehir'den 4, Trabzonspor'dan 1 gol az atma lüksü yok. Son dakikada 1 puan kurtarılmış gibi gözükse de, derbiler öncesindeki serüvende 2 puan yitiren Beşiktaş, ligde zaten zor olan işleri daha zor hale getirdi. (Yeni Şafak/Ergin Aslan)
1717
10 gün evvel oynanan lig maçında,
Statlarının zemininde tek pürüz yokken,
Beşiktaş maçına adeta çölleşmiş ve yer yer kelleşmiş bir saha profiliyle çıkılması,
Teknik direktörlerinin
Saymadığımız kaçıncı mağlubiyetlerinden sonra Beşiktaş maçına ithafen
“En önemli maçımız” diye ayrı motivasyonla hazırlanması,
Ve Beşiktaş taraftarının deplasman yasağına uğraması,
Baksanıza
Ne menfii tesadüflerin ortasındaymışız da haberimiz yokmuş.
Gaipten ve garipten fısıltıların eşiğinde maça geçiyoruz.
***
Atiba ve Babel’in yokluğunda,
Lens, Medel ve Vida değişikliği ve değişkenlikleriyle maça başladı Beşiktaş.
Gerisi bildiğimiz çocuklardı.
Maçın ilk 10 dakikası geçildiğinde,
Rakip seyirci, Beşiktaş’ı oyundan düşürmek için,
Su şişesi, çakmak ve torpil bile attı sahaya.
Maksat soğutmaktı Beşiktaş’ı.
Ama Adriano’yu unuttular.
“Siz zahmet etmeyin soğutmak için, ben havayı buz gibi yaparım” deyip,
30 metreden bir bazuka yolladı ki Adriano,
Buz kesti şubat: 0-1.
Son maçlarda gözlemlediğim, orta sahamızın ısırmıyor olmasının,
Rakiplerin iştahını kabarttığı,
Topu alanın elini kolunu sallayarak yarı sahamıza geçmesinin büyük sıkıntı teşkil ettiği,
Bu sebeplerden ötürü, iki ciddi pozisyon yediğimizi gördüm ilk 30 dakikada.
Sonra uzaklaşmayan, uzaklaşamayan bir top var ceza sahamızda.
2 dakika içinde 1 faul, üst üste iki korner yedik.
Gol yiyeceğiz ya,
Uzaklaşmadı top.
Hatalar zincirinde gitti gol oldu o top, iyi mi: 1-1.
Sonra hatalar zinciri kopmadı!
Trabzon’dan aldıkları Yusuf,
Quaresma’yla Oğuzhan’ın arasından geçtiğinde,
İkinci gol geliyorum demişti zaten.
Soyunma odasına 2-1 mağlup iniyorduk.
İkinci yarıda her şey ilk devredeki gibi devam ederken,
Lens’in akıllara zarar kaçırdığı bir gol var.
Hakikaten akıllara zarar!
Sonra da aldı oyundan zaten Şenol Hoca.
Yerine Vagner Love girdi.
Hoş geldin hediyesi ağzının içine orta yaptı Adriano,
Gol olmadı.
Orta sahamız birbirinoden uzak oynuyor,
Bildik koordinasyon bir türlü sağlanamıyordu.
Oğuzhan oyundan düşmüştü.
Çıktı.
Pektemek’le 3 forvete döndük.
Şenol Hoca, “Kısmette ne varsa artık” der gibiydi.
Orta alandan destek gelmiyor, ileri ‘ÜÇ’ pozisyon bulamıyordu.