Beşiktaş'ın müthiş galibiyeti bugün gazetelerde geniş yer buldu. Maçı kaleme alan spor yazarları arasında Sabah yazarı Rıdvan Dilmen de vardı.
İşte Dilmen'in bugünkü yazısı:
İlk 10 dakika Beşiktaş'ı çok beğendim. Müthiş oynadı, presle birlikte... Fakat Beşiktaş'ı ikinci yarıda daha da fazla beğendim. 4-4-2'ye yakın bir sistemle çıkmış, kompakt oynayan bir takıma karşı bunu yapıyorsunuz. Anadolu'dan İstanbul'a gelirken, "Aman ha, ilk 15 dakikaya dikkat" denirdi. Bunu tüm ikinci devreye yaydı Beşiktaş. 1-0'dan sonra iyi ve doğru kontratak yaptı, rakibin hatalarını farkı 2'ye, 3'e çıkararak değerlendirdi. 57. dakikada üçüncü golün santrasında 4 Beşiktaşlı pres yapıyordu, bu oyunu istediklerini gösteriyor. Benim futbol anlayışım bu; büyük takım böyle oynar. Hücum devamlılığı müthişti. 86 ile 88 arası 100'e yakın pas yapmıştır mesela Beşiktaş, bırakmıyorlar.
Bu takımın santrforu kafa golü attı, penaltı attı, döndü şutla attı. Kanat oyuncusu, içeri girip kafayla attı. Böylesi müthiş oynayan bir takım 5-1 de kazanmışken bize alkışlamak düşer. Beşiktaş, dün gece, "Tartışmasız en iyi topu oynayan takım benim" dedi. Adeta bir futbol resitali yaptı.
Şenol Güneş tezahüratları doğruydu ama biraz geç kaldı bence. Şenol hoca genel anlamda hak ettiği ilgiyi görmüyor. Taraftarın coşkusu, dün hocaya yönelik olarak daha farklıydı.
Puan olarak bakarsak uçurum var mı Başakşehir'le? Hayır. Galatasaray'la da değil... Fakat Beşiktaş'ın futbolu hem keyif veriyor, hem de doğru oynuyorlar. Bu ligde böyle oynanır. "Bu ligin oyun lideri biziz" dedi Beşiktaşlı oyuncular ama puan olarak da lider olmaları gerektiğini gördüler.
Cenk, çok iyi top oynuyor, her türlü golü atıyor. Çok çalışmanın ürünüdür bu. Cenk, bence bu gidişle 24-25 golü rahat bulur. Gol kralı olur gibi geliyor bana. Türkiye'de penaltısız gol kralı olan tek oyuncu benim bildiğim Şota'dır. Genelde penaltıcılar, gol krallığına daha yakın olur.
Demba Ba'nın tribünde olması bile takımı olumlu etkiler. Hiçbir sorun çıkarmaz. Ba'dan bu sezon zor fayda alırsınız, soru işaretli bir oyuncu olsa da maliyetsiz olduğu için bir bakalım dediler herhalde. Kayıp olmaz, dursun.
Güzel zeminde oynayan bir oyuncu Babel, zemini yakaladığında iyi oynadı. Quaresma, Babel gibi oyuncular için şans böyle takımlar... Düşüşte olan meziyetli bir oyuncu, tekrar büyük takımda görev aldığında daha aç oynuyor. 18 yaşındaki oyuncu kendini nasıl göstermek isterse o açlıkla oynuyor. Babel de İspanya'da ortalama bir takımdan Beşiktaş'a gelince bu hisle oynamaya başladı. Quaresma renkli, asistlerle takımı ayağa kaldıran bir oyuncu. Ama attığı tek gol var, o da penaltıdan. Bu yüzden ters tarafa golcü bir kanat oyuncusu lazımdı. Geçmişte Olcay bu katkıyı sağlıyordu, Babel ile tekrar bunu yakaladı Beşiktaş. Nokta atış bir transfer oldu.