Ajans Beşiktaş - İşte Başkan'ın açıklamaları: Monaco maçı önemli bir maç. Ülkemiz ve kulübümüzün açısından önemli bir maç. 3 maç kazandık ve açıkçası 4. galibiyeti de almak istiyoruz. 4 defa üst üste kazanmış olmak güzel olacak. Ama Şampiyonlar Ligi çok zorlu bir kulvar diyelim. Oyuncular için de bir motivasyon kaynağı ve bir vitrin. Beşiktaş’ın oturmuş bir teknik kadrosu, oyuncu yapısı ve muhteşem bir taraftarı, stadı var. Atmosferi de çok iyi. İnşallah Allah bize insanlarımızı sevindirmeyi nasip etsin.
Beşiktaş bir vitrin kulübü. Bize karşı oynayan oyuncular ayrı motivasyon ile çıkıyor. Futbola herkes bir yorum yapar. Bazıları objektif, bazıları da küçümsenecek yorumlar olur. Maalesef bunlar var. Onların üstüne söylenecek çok şey yok. Allah nasip etsin, biz gideceğimiz yere kadar gidelim. Herkes her şeyi görüyor. Çok fazla bir şey söylemeye gerek yok.
Ben rakiplerimiz hakkında yorum yapmak istemem. Galatasaray kaybetse de 5 puan önümüzde. Demek ki başarılı bir dönem geçirmişler. Ama daha çok sular akar. Kış dönemi gelecek, sakatlıklar olacak, takım içindeki huzuru etkileyen şeyler… Mayıs ayına kadar bir süreci var. Onun için fikstür ile ilgili bir şey söylemeye gerek yok.
Ben Türkiye’deki rekabetten çok mutluyum. 5 tane şampiyonluk kazanmış takımın yanında Başakşehir’in performansı önemli. Kayserispor da iyi. Fenerbahçe maçında bunu gösterdiler. Göztepe ve Akhisar da iyi. Takımlar iyi olsun.
Caner'in olayında geçmişte herkes inkar ederdi. Biz ve Caner ne yaptık? Bize yakışmadı dedik, çocuk özür diledi. Bunu sanki cezalandırırmış gibi hareket ettiler. O da yetmezmiş gibi talimatı değiştirdiler. Bu futbola zarar verir. Bizim taraftarlarımız da şimdi çıkıp, 'Hadi bakalım şu oyunculara da ceza verin' diyor. Bu da bana göre doğru değil. Yanlış hesap Bağdat'tan döner. Düzeltsinler.
Futbol herkese lazım. Spor programlarında ahlak seviyesini yukarı tutmak hepimize lazım. Seyredilmezse kim yorum yapacak. Biz çok yapıcıyız. İnşallah Caner'in cezası düzelir. Tahkim'dekiler akıllı arkadaşlardır eminim. Ama onların hiçbirini tanımam. Futbolun içinde türlü kızgınlıklar var. Her yerde var.
Önemli bir rakibine maçın son dakikasında gol atmışsın tabii ki sevineceksin. Fenerbahçe-Kayserispor maçında son saniyede gol olmuş antrenör sevinmiş saha içine düşmüş falan bunlar güzel şeyler. Buna da ceza verelim ona da ceza verelim diyorlar. Ağzımızı bir gün açtım, "Dünyayı ayağa kaldırırız" dedim 45 gün ceza verdiler. Bize küfür ediyorlar. Suç duyurusunda bulunuyoruz. Bunların bir gözden geçmesi lazım. Bunlar iyi şeyler değil.
Biz bu ligi 10 sene önce de 20 sene önce de hakemlerle oynuyorduk. Bu hakemlerle oynuyorduk, bu hakemlerle oynayacağız. Biz hakemleri spor dışına çıkarma yetkisine sahip değiliz. Bu arkadaşlarla bu ligi götüreceğiz. Futbol kültürü Türkiye'de çok oturmadı. Mahmut Uslu benim hakkımda ahlaksızca açıklamalar yaptı. Avrupa'da bir yönetici böyle açıklama yapar mı? Hayır.
Bu hareketler seyirciyi kaçırıyor. Üslup önemli. Seyirciler neden gitmiyor. Kasımpaşa-Göztepe maçı vardı. İstanbul'un göbeğinde harika bir stat. Metro'nun dibinde. İlla o takımı sevmemize gerek yok. Futbolu seven herkesin gitmesi lazım. Hakemlerle alakalı olarak söliyim çoğu genç arkadaşlar. Hatalar yapabilirler. Bu tip açıklamalar olunca taraftarlarımız 'Niye ceap vermiyorsun' diyorlar. Cevap vermek zorunda kalıyorsun, düzen bu. Birisi bu açıklamalar sonrası avantaj elde ediyorsa o açıklamalar devam eder.
Bu sene de önümüzdeki sene de Şenol Hocamızla kontratımız var. Hocamızla yola devam ediyoruz. Beşiktaş bir spor kulübü ve içinde birçok branşı var. Futbol tarafı belirli bir dengeye oturdu. Geçen sene kazanç elde ettik. Harcadığımızdan daha fazla gelir elde edebileceğimiz bir noktaya geldik. Fakat; amatör sporlardan ciddi zarar ediyoruz. Amatör branşlar açısından böyle. Yoksa biz radikal karar almak zorundayız.
Stada ne harcandığı genel kurullarda, divan kurullarında anlatılıyor. Gelir de belli. Bizim bütün evraklarımız ortada. Vodafone ile bir sponsorluk anlaşmamız var. Senelik 7 milyon Dolarlık bir rakam. Bir süre sonra 9 milyona çıkacak.
Denizbank ile yaptığımız anlaşma da 5-6 senelik anlaşma. O da senelik 5 milyon TL’ye gelen bir anlaşma. Spor Toto ile de yaptığımız bir anlaşma var. Birçok formanın üstünde Spor Toto var. Her tribünün de ismi var. O isme karşılık da para veriyorlar. Biz bu anlaşmalara yönelik loca, tribünler gibi ayrıca hizmet vermekteyiz. Sadece tribün ismi yazmıyor. İçeriği de budur. Biz her şeyimizle devlete bağlı bir kulübüz. Biz de bir kamu görevlisiyiz. Ben Beşiktaş’ın sahibi değilim. İçişleri Bakanlığı niye denetlemiyor? Kamu yararına olduğu için. Süleyman Seba Tesisleri, Beşiktaş Plazalar da aynı şekilde kamu malıdır.
Demirören, Beşiktaş’a para vermiş. Bana vermemiş. Gittikten sonra bir kısmını çizelim dedik. Sonra kendi iradesiyle, ben TFF Başkanı olduğum sürece o parayı konuşmayacağım dedi. Biz de Demirören TFF Başkanı olsun, o para dursun diyoruz. Tabii bu işin esprisi. Yıldırım Bey ben paramı istiyorum demedi biz de ödeyelim demedik.
Biz halkın takımıyız ve dinamiklerimiz farklı. Anonim bir şirket var ve yabancılar alsın… Buna sıcak bakarım. Ama bu sözlerin hepsi bir rivayetten ibaret. Kime bir müşteri gelmiş? Ortada öyle bir şey yok. Örneğin Almanya’dan Hans grubu Türkiye’den bir takımla ilgileniyor deseler tamam. Fakat; tartışılacak bir durum değil.