Ajans Beşiktaş - Fanatik gazetesi yazarı Cem Dizdar, Beşiktaş - Lyon maçını bugünkü köşesinde değerlendirdi:
Bir teknik adam için ‘maçı kazanacak tek kadro’ya sahip olmak zor bir durum. Beşiktaş ve Şenol Güneş ne yazık ki bu vaziyette. Kazanmak zorunda olunan bir maç ve kenarda ofansif katkı verecek nitelikte oyuncu yok! Yani ne yapacaksan sahadakilerle yapacaksın. Oyunu Atiba/Oğuzhan’ın önünde ve skora dönük oynamak mecburiyetinde. Çünkü iki takım da ‘gol atar ama gol yer’ görüntüde.
Problem çözme ustası
İlk 15 dakika içinde öyle de yaptı Beşiktaş, üç kez kaleyi yokladı. Ancak Tollisso’nun gol yapamadığı pozisyonun ardından Lyon, Beşiktaş’ın müdafaa hattına santim santim yaklaşmaya başlamıştı ki, bu sezonun problem çözme ustası Talisca’nın golü geldi. Bundan sonra Beşiktaş’ın ipleri ele geçirmesi beklenirken Lyon en iyi bildiği hücum organizasyonunu gerçekleştirdi. Beşiktaş’ın güvenli bölgesi Atiba/Oğuzhan ile tedirginlik duyulan stoperler arasındaki ‘havuz’da Gonalons ile girilen ‘al-ver’ler sonunda Lacazette’le golü buldu. Oysa ilk maçta bu alan Mitroviç öne sürülerek uzun süre başarıyla savunulmuştu. Devamında golün de güveniyle daha rahat hücum etmeye başladı rakip ve devre bitimine kadar iki üç ciddi pozisyon buldu.
Özel oyuncu Talisca
Bilinir, Beşiktaş, ligde genellikle ikinci devreleri daha iyi bir takımdır. Şenol Güneş, Talisca’yı biraz öne, Cenk’in yanına gönderince devreye heyecan veren ataklarla başlandı. Özel oyuncu Talisca da Adriano’nun ortasında maçı bir kez daha süslemekte gecikmedi. Beşiktaş öne geçince oyunu ‘söndürmeyi’ başardı. Bunu da elinde tuttuğu topu hücum bölgesine istediği gibi aktaramasa bile başta Talisca olmak üzere ön oyuncularının her an skor yapabilme potansiyelleriyle sağladı. Bu tehdidin kendisi bile rakibi geri itmeye yetti!. Tam da bu nedenle o çok korkulan Beşiktaş müdafaası Diakhaby’nin öne çıktığı bir iki pozisyon hariç ciddi pozisyon hatası yapmadı. Evet, Lyon pozisyon buldu ancak bunu daha çok defansın hatasına değil onların becerisine bağlamak doğru olur. 90’da Lacazette’le buldukları pozisyon da buna dahil elbette!..
Mecburen kontratak pususu
Maç uzayınca ‘gençlik’ ile ‘olgunluk’ arasındaki fark belirleyecekti sonucu. Fiziksel olarak güçlü Lyon orta sahaya yerleşip oyuna el koymaya çalışırken kaslardaki son enerjiyle direnen Beşiktaş mecburen kontratak pususuna yattı. Onlardan birinde de sahanın en iyisi, Talisca, en kötüsünü yaptı!.
Bu, seçeneği sınırlı kadroyla Beşiktaş tarihiyle, ‘ruh’uyla, aklı, cesareti, temposu, heyecanıyla yapılmaması gereken ne varsa hepsini yapmaya çalıştı. Fabri kurtarır, Mitroviç korkulan seviyenin üzerinde kalır, Atiba her zaman olduğu seviyeyi korur, Talisca bonservisinde neden o kadar para yazdığını gösterirken diğerleri de onlara eşlik etti. Son olarak penaltılar gerekiyordu, onu da yaptılar, iki stoperinki hariç!.