Ajans Beşiktaş - Spor yorumcusu Cem Dizdar, Beşiktaş hakkında değerlendirmelerde bulundu. İşte Cem Dizdar'ın siyah beyazlılar hakkında söyledikleri;
''Sergen Yalçın'lı bir Beşiktaş'ı tam anlamıyla bu sezon izleyeceğimizi düşünüyorum. Kendi kadrosunu oluşturmaya başladı. Forvet eksiği var.''
''Transfer haberleri, menajerlerin yönettiği haberlerdir. Kulüplerin yönettiği, teknik adamların yönettiği haberler değildir. Çok azı öyledir. Aboubakar haberi varsa da bazı menajerlik ilişkileri yönetiyordur.''
''Kalinic'in transfer edileceği iddia ediliyor. Sergen Yalçın'ın istediği Welinton ve N'Sakala transferleri de çok konuşuldu.''
'N'Sakala yönetici transferi olabilir'
''Sergen Yalçın, N'Sakala'yı bence istememiş olabilir. N'Sakala yönetici transferi olabilir. Ben Sergen Yalçın'ın N'Sakala'yı istediğinden çok emin değilim. Welinton'u istemiştir. N'Sakala'nın Erdal Torunoğulları transferi olduğunu biliyorum. Lig devam ederken, N'Sakala belirlenmişti. Parasını normal buluyordu yöneticiler, bence astronomik. Çünkü 1 milyon 750-1 milyon 850 bin euroları normal saymak gibi eski yanlışlarla davranıyoruz. Welinton, Sergen Yalçın'ın tasarrufu olabilir.''
''Sergen Yalçın santraforun kim olduğunu tarif etmedi. Cisse, Kalinic santrfor. Hepsi ayrı tipte oyuncular. Oyunu tarif edip, ona göre oyuncu aramak varken. Biz oyuncuya göre bir oyun imal etmeye çalışıyoruz. Beşiktaş'ın 3 tane santraforu var. Larin, Umut Nayir ve Güven Yalçın var. Bu 3 oyuncuyla, ayrı oyunlar oynayabilirsin. Güven Yalçın'la takım kısa hücumculara evrilebilir. Çok çalışkan bir çocuk. Cyle Larin, Umut Nayir ve Güven'in karmasından bir ikinci oyun imal edebilirsin ama bizde sürekli bir yetersizlik var. Ligde takım üçüncü olmuş. Bunlarla geçen sene oynamış olsaydık, algıyı düzeltebilirdik. Onlarla oynamış olsaydı, N'Sakala'yı talep edilmezdi. Rıdvan Yılmaz'ın yedeği imal ederdi takım.''
''Beşiktaş sezon başı hiç hazırlık maçı yapmadı. Bazı antrenmanlar yaptı. Her takım gibi antrenman yaptı. Bu sadece Covid-19'la ilişkilendirilecek bir şey değil. Bir takımın testlerinin maliyeti 10 bin liraymış. Zikredilen paraların yanında hiçbir şey. Trabzonspor'un Şampiyonlar Ligi'ne gidemeyeceği %90'ının üzerinde bir ihtimalle biliniyordu. Beşiktaş hiçbir hazırlık yapmamış Şampiyonlar Ligi'ne gidebilirim diye. Yüzde 10 ihtimal değildi ki Trabzonspor'un gidemeyeceği.''
Biraz orada öngörü eksikliği. Fenerbahçe'de olduğu gibi, bütün bunlar ortadayken bir kestirimde bulunmak benim için zor. Galatasaray için de kestirimde bulunuyorum. Tek güvendikleri şey şu olur "Biz büyük takımız, diğerleri nasıl olsa tökezler". İzlediğim Beşiktaş bende umut vermiyor. Daha yolu var, biraz daha oynaması lazım. Bence kulüplerin sosyal medyadaki tuzaklara düşmemesi gerekiyor.
''Balotelli gereksiz bir oyuncu''
''Biraz daha zamana ihtiyacı var. Ben beden dilinden bunun kolay olacağını düşünmüyorum. Sergen Yalçın'ın basın toplantılarında geçen senenin 3-4. haftalarındaki Abdullah Avcı'nın ruh halini gördüm orada. Böyle olmaz bu iş. Her eleştiriyi, karşılamakla olmaz. Eleştiri sözlerle değil, sahadaki oyunla, icraatla karşılanır. Balotelli bence gereksiz bir oyuncu çünkü paran yok. Formayla falan olmaz. Gereksiz şeyler bunlar. Oynar ama gerek yok. Niye Hollanda ya da Belçika'ya gitmez de Balotelli, Türkiye'ye getirilmeye çalışılır. Forma satışından gelen para kulübe değil, üretici markaya yazar. Büyük gelirlerdeki küçük paylardan bir tanesidir. İnsana anlata anlata, futbol ekonomisi böyle bir şeymiş gibi lanse ettiler. Böyle oyunculara ülkenin ihtiyacı da yok. Almanya'daki gençleştirme örneğine bakmalıyız. Balotelli gelse Sergen Yalçın oynatacaktı.''
''Şenol Güneş, Beşiktaş döneminde stoperlerinden birini sabah idmanda gördü. Bilmiyordu o stoperin geleceğini. Teknik direktör; takımın kontratlı elemanını oynatarak yükseltmek sorumluluğundadır. 10 nokta transferini ne yapacaksın? Elindekilerle oyna. Bir teknik adam, elindeki kadroyu beğenmiyorsa; onun bilgisini sorgularım ben. Beşiktaş, Fenerbahçe, Galatasaray ve Trabzons 1-2 oyuncuda sıkıntı görür, bu asla 3-4-5 olamaz yani. 35-36 yaşındaki futbolcularla 2-3 senelik bir planlama kuramazsın. Beşiktaş'ta mesela bir çok oyuncu gitti. Takım gençleşecek derken yine aynısı oluyor. 30-31 yaşındaki oyunculara tecrübe diyorlar. Bir ülkenin her yerinden tecrübe akar mı? Biraz gençlik, atletizm aksın. Ülkenin temel sorunu her şeye aç, bilgiye tok.''
'Bilgiyle oynanıyor bu oyun'
''Hiç kimse bir şey öğrenmek istemiyor. Bilgiyle hiç kimsenin işi yok. Almanya'da gol bilgiyle atılıyor. Denizin diğer tarafına geçtin, 45 dakika PAOK'ta topu göremedin. Ne oldu? Bilgiyle oynanıyor bu oyun. PAOK takımının yarısı yoktu ama ne oynadılar gördün. Devrede Oğuzhan'ı oyuna alınca bir şeyler yapmaya çalıştın.'' (Milliyet - Nergis Aşkın)