Ajans Beşiktaş - Spor yazarları bol gollü geçen maçı bugünkü köşelerinden değerlendirdiler. Onlardan biri de Milliyet gazetesi yazarı Atilla Gökçe'ydi.
İşte Gökçe'nin bugünkü yazısı:
Üç önemli takipçisi var... Üçü de beklenmeyen beraberliklerle hayal kırıklığına uğruyor. Onların iç hesaplaşması bir yana, seslendiremedikleri ama ümit ettikleri bir şey söz konusu: “Beşiktaş da puan kaybetsin... Haydi Akhisar!”
Bunlar her taraftarın yaşayabileceği, paylaşabileceği duygular. Sadece Beşiktaş taraftarları rakiplerindeki bu küçük ümit kırıntıları yerine küçük endişeler taşıyor: “Acaba biz de bir kazaya uğrar mıyız?” Takım üzerinde de beklentilerin yarattığı bir baskı var. Dahası üç adamın sarı kart ceza sınırında oynaması. Gökhan, Atiba ve Quaresma topla hemen her mücadelede yürek hoplatıyor... İkili mücadelelerde korkuyla ayağa kalkanlar da var.
Maç öncesi bütün kaygıları yok ettiler. Rakiplerin beklediği her türlü sürprizi de boşa çıkardılar.
Beşiktaşlı futbolcular dün, coşkulu, mutlu ve keyifliydiler. Sanki bir denizcinin zorlu fırtınalardan sonra nihayet karayı görmesi gibi ortak bir sevinci paylaştılar.
Görünen karaya ulaşmak, iskeleye demir atmak elbette beklenen bir şey ama, henüz garantisi yoktu. Hesapta kayalıklara bindirme, gemiyi kumsala oturtma olasılığı da vardı.
Her neyse... Dünkü maç Beşiktaş’ın “üstüne ekleyerek” daha derin ve daha zengin oynadığı bir gösteriye dönüştü. Hepsinden önce sakindiler. Sarı kart konusunda dikkatli oynadılar. Şunu da hakça söyleyelim: Akhisarspor da sadece futbol oynamaya çalıştı. Sertlikten, çatışmadan ve gerginlikten kaçındılar. (Maç biterken 81’de Olcanla attıkları gol de geç kalmış bir hamleydi.)
Maçın özellikleri ve güzelliklerine gelince: 1) Her şeyden önce Talisca - Cenk Tosun ikilisi önlü arkalı birbirlerini çok iyi desteklediler. İkinci golde Cenk’in Talisca’ya asisti önemli... 2) Oyunun lideri Quaresma’ydı. Sağda ve solda rakibi yıpratan bindirmeler yaptı. Kanattan oyun kurarak akıllı işlere imza attı. Cenk’in golüne asistin yanı sıra gol pozisyonlarına da girdi, kaçırdı. 3) Ryan Babel, Beşiktaş’a geldiğinden beri en iyi maçını oynadı. Kanattan hem hücum organizasyonunda rol aldı, hem de ceza alanında gol pozisyonlarına girdi. 4) Oğuzhan Özyakup sınırlı girişimlerle hatasız oynamaya çalıştı. Güzel toplar attı ama, kaybettikleri de var. 5) Elbette Atiba... Kanada gibi futbol ülkesi sayılmayan bir ülkeden böyle harika bir merkez oyuncusu nasıl çıkar? Araştırmak gerek! 5) Stoper üstüne stoper... Yıllardır Beşiktaş’ın arayıp da bulamadığı kutsal (!) oyuncu bu... Dün de Atınç Nukan gol attı ama, Olcan’ın golünü önleyemediler.
Her neyse... Pişmiş aşa su katmayalım... Beşiktaş çok önemli bir fırsatı kullanarak önemli bir hamle yaptı.
Belki de zirvedeki yalnızlığını ilan etti. Doğru mu yanlış mı? Göreceğiz.