Ajans Beşiktaş - Beşiktaş ve Kulüpler Birliği Vakfı Başkanı Fikret Orman, Sabah gazetesinin ev sahipliğinde düzenlenen Uluslararası Futbol Ekonomi Forumu'nda açılış konuşması gerçekleştirdi. Foruma Türkiye Futbol Federasyonu Başkanı Yıldırm Demirören, 1. Başkanvekili Servet Yardımcı ve Yönetim Kurulu üyelerinin yanısıra, Kulüp Başkanları, yerli ve yabancı futbol adamları katıldı.
Konuşmasında Başkan Fikret Orman şunları söyledi;
"Dünyada futbol özellikle son senelerde inanılmaz derecede bir trend ile her geçen gün ekonomisi daha da büyüyor, bunda da en önemli konulardan bir tanesinin yeni açılan pazarlar olduğunu düşünüyorum. Bu pazarlara baktığımız zaman özellikle Avrupada ki pazarlara baktığımızda artık pazarın avrupadan değil, popülerite avrupadan çıkmasına rağmen pazar ise daha çok doğudan gelmekte. Uluslararası bir çok futbol kulübünün hemen hemen hepsinin bütün sponsorları doğu pazarından gelmekte.
Hedef; Süper Ligi Türkiyenin en doğal en değerli global markası haline getirmek. Kulüpler Birliği olarak bununla ilgili bir çok konuda çalıştık ama en önemli şeylerden bir tanesinin global marka değerini arttırmak olduğunu düşünüyoruz. Global marka değerini arttırmanın ne sağlayacağı konusuna döndüğümüz zaman da; En önemli konunun, izlenebilirlik arttığı sürece, Türkiye süper liginin dünyadaki değeri arttığı sürece Türk futboluna çok büyük katkıları olacağını düşünüyorum.
İlk olarak; Kulüpler Birliği Vakfının kuruluş amacı bildiğiniz gibi yayın ihalesi ile alakalı başlamış vaziyette ve hala vakıf olarak devam etmekte. Amacımız Kulüpler Birliği olarak, dünya çapında büyüyen futbol ekonomisi içerisinde Türkiyeyi de Süper Lig özelinde daha da büyütmek.
Daha büyüttüğümüz zaman ne olacak? Esas önemli olan konulardan bir tanesi bu!
Daha kaliteli futbolcuları daha ucuz fiyata Türkiye'ye getirme imkanı olacak. İzlenebilirliği arttırdığımız sürece çok daha uygun şartlarda oyuncular Türkiye'ye gelecek. Türkiye'nin bundan evvelki algısı, orta doğuya gitmeden bir durak olarak gözükmekte ve yurt dışında, özellikle avrupadaki kalliteli liglerde oynayan oyuncular nerdeyse yüzde yüz fazla fiyatla Türkiye'ye gelmekte. Onun içinde, Süper Ligin marka değerini yukarı çıkardığımız taktirde daha fazla ekonomik şartları uygun oyucular kazanacağımızı düşünüyoruz.
Bununla birlikte Beşiktaş kulübünde olduğu gibi, bu sene Cenk Tosun transferinde olduğu gibi daha fazla oyuncularımızı yurt dışına transfer etme şansımız olacak. Aynı zamanda da uluslarası gelirlerde de artışlar sağlayacağımızı düşünüyoruz. Bütün bunların hepsi izlenebilirlikle alaklı. İzlenebilirlik arttığı sürece, aynı Premier ligin son ihalesinde gördüğümüz gibi yurt dışı yayın haklarından da inanılmaz derecede yayın hakları gelmekte. Türkiye Süper Ligi'nin yayın geliri beşyüz milyon dolar gibi bir bedelle olmuş olsa bile biraz önce verdiğimiz örnek gibi Premier lig bunun en az iki katından daha fazla yurt dışına pazarlanmakta. Onun içinde Türkiyenin Süper Liginin uluslararası manada izlenebilirliği bizim için çok büyük önem arz etmekte.
Uluslararası sponsorluklar!
Türkiyedeki miktlarlara baktığımızda hep Türk ekonomisi ile hareket ediyoruz ama dünya böyle değil. Özellikle Premier ligdeki sponsorların çoğu dünya markası olmak için bu sponsorluğu yapıyorlar. Alınan bedellerde hepinizin bildiği gibi çok yüksek seviyelerde oluyor. Bunun içinde uluslararası izlenebilirlik altını bir kez daha çiziyorum! çok önem arz etmekte.
Tabii ki bununla birlikte daha fazla Şampiyonlar Liglerine katılım, UEFA Avrupa Liglerine katılım da kulüplerimizin gelirlerini arttırmada önem arz ediyor. Özellikle bu sene kurallar değişti. Avrupada dört analig dört takımla katılıyor. Biz tek takımımızla katılıyoruz. Eğer Avrupada elde ettiğimiz başarıları devam ettiremezsek bir süre sonra birinci takımımızda ön eleme oynayacak gibi gözüküyor.
Daha fazla Süper Ligdeki takımlarımızın pazarlanmasının arttırılması lazım. Özel karşılaşmalar, maç günü gelirleri gibi konulara yatırım yapılması lazım. Futbolun marka değerini arttıran unsurlarda yurt dışında izlenebilirlik tabii ki önemli. Yurt dışında maç organizasyonları yapılması gerekiyor artık bence. Geçen sene de Türkiye Futbol Federasyonu ile konuştuğumuzda da aynı şeyi ifade etmişitk. Süper kupa, Türkiye kupası finali gibi maçları yurt dışında daha fazla oynamak gibi organizasyonlar yapılması lazım.
Reklam tanıtım kampanyaları, yani Süper Ligin yurt dışında izlenebilirliğini arttıracak reklam tanıtım kampanyaları yapmamız lazım. Hedef pazarlarlarla sürekli olarak iletişikm kurulması lazım ve global sosyal medya hesapları! artık herşey sosyal medya üzerinden dönüyor oralara da çok fazla derecede yatırımlar yapılması lazım.
Türkiyemiz özellikle kamp organizasyonları içinde büyük bir cennet gibi. Antalya'yı bunun için, devre arası kampları için öenmli bir kaldıraç olarak kullanıp orada daha fazla maç organizasyonları yapmamız lazım. Aynı zamanda da yaz kampları içinde Türkiyenin bu işe yatırım yapması gerektiğini düşünüyoruz.
Peki ne yapmamız lazım? Amerikayı bir defa daha keşfetmenin manası yok dünyada bu iş çözülmüş vaziyette. Güçleri bir nebze, hem bir yerde birleştirip hem de kuvvetler ayrılığı yaratmak olduğu gözüküyor. Global liglere baktığınız zaman bütün liglerde TFF ile Süper Lig veya Premier lig ya da Bundesliga gibi liglerin pazarlanması kulüplerin işleri haline geliyor. Her yerde kurulmuş şirketler kulüplerin bunları dışarıye refere edecek bir şey değilde, kendilerinin pazarlamak zorunda olduğu bir yapı içerisine dönüşmesi lazım.
Bu adımları atmadığımız sürece her seferinde Türkiye Futbol Federasyonu Başkanımız da burda; TFF'den bunu bekliyoruz ya da TFF'den şunu bekliyoruz gibi bir durum içinde kalınıyor. Halbuki bunun TFF'nin değil daha fazla kulüplerin işi olduğunu düşünüyoruz ve Avrupa ligindeki örneklere baktığınızda İngiltere, Almanya, İspanya, Hollanda, İtalya, Fransa bütün bu ligler kendi pazarlama haklarını kendi özel şirketleri üzerinden yönetmekte ve buradaki yasal durumlara baktığınız zamanda hepsinde bu şirketler üzerinden gidilmekte. Bu bir tek pazarlam da değil! fikstrülerde bu özel şirketler üzerinden yapılmakta. Bazı liglerde hakemler bile özerkleşmiş vaziyette. Sosyal aktiviteler, oyuncu tescilleri, kulüp lisanslamaları, oyuncu lisansları gibi işlemler Kulüpler Birliği gibi bir şirket üzerinden yapılmakta. Artık dünya da futbol ekonomisi her geçen gün çığ gibi büyüyor bunu ileriye refere adım etmeyle, mazeretleri birbirimize sunmayla biryere getiremeyeceğiz. Bizim yapmamız gereken, hızla yapmamız gereken şey Kulüpler Birliğinin işin organizasyonunda değil; pazarlanması ve Süper Ligin marka değerinin yükselmesi ile alakalı sorumluluğu bir yere atmak değil, işin kendi sorumluluğunda olduğunu hissedip icraata dökme zamanı gelmiştir.
Bunlar hepimizin bildiği ama bir türlü adımını atamadığımız şeyler, spor bakanımızla da, devletimizle de konuştuğumuzda hemen hemen benzer noktalara geldiğimiz gördük. İnşallah en kısa sürede de bu yasal adımlar atılır. Bu adımlar atılmadığı sürece; İspanya da benzer olaylar olmuş, kulüpler bu sorumlulukları federasyonları attığı sürece bütün kulüpler mali açıdan bataklara gitmiş vaziyetteler. Ve bu kulüp lisanslamalarını kendi üzerine aldıktan sonra da İspanyada da bütün kulüplerin mali yapısı hızla düzelmiş, dünya ekonomisine baktığınız zamanda Premier lig'den sonra hemen hemen ikinci sıraya gelmiş durumdalar. Bizimde acilen futbol ailesi olarak özellikle finansal fairplay ile ilgili adımlar atmamız, ekonomik olarak kulüpleri belirli bir çizgiye getirmemiz gerekemekte. Sonrasında da marketinge ağırlık verilmesi gerekmekte.
Çok teşekkür ediyorum özellikle Turkuvaz Grubu yöneticilerine güzel bir forum diliyorum . Çok güzel bir düşünce inşallah seneye bunun devamlılığı gelir,"
Konuşmasının ardından Kulüpler Birliği Vakfı Başkanı Fikret Orman'a Turkuvaz Medya grubu tarafından bir plaket taktim edildi.