Sergen Yalçın, Feyyaz Uçar ve Şenol Birol... İşte Beşiktaş'ın efsane olarak anılan oyuncularının zamansız ayrılıklarının hikayeleri...
114
Beşiktaş futbol takımı ligin ilk yarısını Galatasaray 'ın 7 puan gerisinde bitirdi. Tek ümidi Türkiye Kupası gibi gözüküyordu. Derken, beklenmedik bir şekilde Kupa'dan elendi; Fenerbahçe 'yi devirdi, Kocaeli 'ne teslim oldu. Ama birden ufukta lig şampiyonluğu göründü. Artık aklı başında bütün yorumcular, lig düğümünün Beşiktaş - Galatasaray maçıyla çözüleceğini; kazanan tarafın şampiyon olacağını söylüyorlardı. Ne var ki yine beklenmeyen oldu: Beşiktaş deplasmanda Samsunspor'a 4 - 1 yenildi ve liderin 5 puan arkasına düşüverdi. Takımla birlikte Samsun'a gitmeye bile gerek görmeyen, bir hafta öncesine kadar herhangi bir şikayetleri duyulmayan Beşiktaş kulübü yöneticileri, birden futbolcuların üzerine büyük bir öfke ile yürüdüler...
214
Yöneticilerden Uğur Ekşioğlu faturayı Sergen'e çıkardı ve "satılacağını" söyledi. Ertesi günü bir basın toplantısı düzenleyen Sergen, "Ekşioğlu yönetimden ayrılana kadar, sahaya çıkmıyorum; 10 numaralı formamı Ekşioğlu giysin" dedi. Ekşioğlu'nun cevabı, "O formayı giyecek yaşta değilim, ama giyecek on futbolcu bulunur," oldu. Toplanan yönetim kurulu Sergen 'e 30 milyar para cezası verdiği gibi, futbolcuyu süresiz kadro dışı bıraktı. Ve Türkiye'nin neredeyse MGK ile hükümeti karşı karşıya getiren siyasi krizi kadar önemli başka bir krizi, "Sergen krizi" patlak verdi. Siyasi krizden memnun olanlar gibi, Sergen krizinden memnun olanlar da çoğunluktaydı. Rakipleri, Beşiktaş'ın geçen sezon sonuna doğru olduğu gibi bu yıl da "kendi kendini dağıtması" ndan; Sergen'in kendilerine satılmasından umutlandılar. Beşiktaşlılar ise üzüntü içinde kaldı.
314
Futbola Beşiktaş altyapısında başlayan ve önemli başarılara imza atan Sergen Yalçın, 1996-1997 sezonu sonunda sözleşmesinin bitmesiyle takım arkadaşı Alpay Özalan ile birlikte Beşiktaş ile anlaşamadı.
414
Sergen Yalçın, Beşiktaş ile anlaşamayarak Cem Uzan'ın başkanlığını yaptığı Aykut Kocaman, Oğuz Çetin transferi ile dikkat çeken İstanbulspor'a transfer oldu. İstanbulspor’da 1998 yılının kasım ayında da yönetimle problemleri olan ve maaşı ödenmeyen Sergen, sözleşmesini tek taraflı feshetti. Uzun süre futbol oynayamadı.
514
1999'un başında Fadıl Akgündüz'un takımı Siirt JeT-Pa Spor'a transfer oldu.Akgündüz ve Tanju Çolak tarafından Fenerbahçe'ye bedelsiz ve kiralık olarak önerildi. Teknik direktör Joachim Löw'ün onayı ile Fenerbahçe forması giydi. Fenerbahçe'deki performansıyla tekrar millî takıma seçildi. Sezon sonunda Fenerbahçe 3. olsa da iyi oynayan Sergen'in takımda kalmasına karar verildi ve bir sezon daha kiralandı. Ancak teknik direktör Rıdvan Dilmen'in UEFA Kupası'ndan elenince istifa etmesiyle göreve gelen Zdenek Zeman ile Sergen anlaşamadı. İlk yarının sonlarında formasını kaybeden Sergen'in sözleşmesi aralık ayında feshedildi.
614
Türkiye'de tekrar bir takımda forma giyebilmesi için federasyon kurallarına göre "hülle" yöntemiyle, Avrupa'da bir takıma satılması ve oradan Türkiye'ye dönmesi gerekiyordu. Bu yüzden Sergen kâğıt üzerinde Makedon takımı FK Sloga Jugomagnat'a satıldı, daha sonra oradan 2000 yılının başında Galatasaray'a kiralandı. Sergen böylece Refik Osman Top, Ali Soydan ve Saffet Sancaklı'dan sonra 3 Büyükler'de forma giyen 4. futbolcu oldu. Orta sahada gösterdiği başarılı performansıyla takımının lig şampiyonluğu ve Türkiye Kupası'nı kazanmasında büyük emeği geçti. Galatasaray, sezon sonunda UEFA Kupası'nı kazanıp, Türkiye'de ilk kez bir Avrupa Kupası kazanan takım olsa da Sergen, sezon başında Fenerbahçe forması ile kupada maç yaptığı için bu efsane kadroda yer alamadı. Sezon sonlarına doğru takımla problemler yaşayan Sergen, sezon bitince takımdan ayrıldı.
714
EURO 2000'den sonra yine Avrupa'da bir takım bulmaya çalışan Sergen, başarılı olamadı. 2000-2001 sezonun başında ise Trabzonspor'a kiralandı ve 4 büyüklerin tümünde forma giyen ilk futbolcu unvanını aldı. Trabzonspor'la ilk günlerinde sakatlıklarla boğuştu. Daha sonra ise Beşiktaş'tan takım arkadaşı Oktay Derelioğlu ile birlikte antremanları aksatıp, yüksek ücret istediler. Sezon sonunda Trabzonspor 5. olurken, Sergen Yalçın da Trabzonspor ile yollarını ayırdı.
814
2002 - 2003 sezonunda Beşiktaş’a döndü ve Beşiktaş'ın 100. yılındaki şampiyonluğunun baş mimarlarından biri oldu. Türkiye liglerinde 100 gol barajını aşan futbolcuların arasına girdi.
914
Şampiyonluk maçında Galatasaray ile oynayan Beşiktaş, mücadeleyi Sergen Yalçın'ın golü ile 1-0 kazanıp, 100. yılında, 12. şampiyonluğuna ulaşmayı başardı. Karşılaşmanın son bölümünde gelen gol üzerine, mücadelenin spikeri Ercan Taner'in "Sergen attı, şampiyonluk geldi" sözleri, literatürlere girdi. Bugün bile Beşiktaş taraftarlarınca kullanılan bu cümlenin kahramanı Sergen Yalçın, pozisyonda Tümer Metin'in içeriye çevirdiği topu, ağlara göndermişti.
1014
Beşiktaş'a geldiği ve genellikle yedek beklediği ilk 4 sezon haricinde 15 golün altına düşmedi. 1989-90'da da 33 maçta 29 golle 1.Lig'in gol kralı oldu. Avrupa kupalarında da 6 gole imza attı. Derbilere damgasını vuran ünlü forvet Galatasaray'a 18, Fenerbahçe'ye 16 gol atarak Hakkı Yeten ve Şeref Görkey'in ardından Beşiktaş'ta yetişen en büyük golcü olduğunu kanıtladı. Ayrıca Türkiye Kupası'nda da 17 golle tüm zamanlarda bu kupada Bobo'dan sonra en çok gol atan ikinci Beşiktaşlı unvanını elinde tutmaktadır.
1114
1994-1995 sezonunun başında kulübü ve başkan Süleyman Seba ile bir tartışma yaşayan Feyyaz'ın Beşiktaş'la ilişiği kesildi. Feyyaz bu olaydan sonra ezeli rakip Fenerbahçe'ye transfer oldu.
1214
"O kopmanın aslında hazırlığı vardı. Benimle ilgili kısımda biraz soru işaretleri vardı. Benden önce Metin Vanspor'a gitti. Asker olarak bile olsa... Ali, Kayseri'ye gitti. Benim Fenerbahçe'ye gitmemden dolayı olaylar 2 katı daha sansasyonel oldu açıkçası. Birsürü hikaye anlatıldı... Çek hikayesi gibi. Bir çek hikayesi var. Çekler aslında 1 tane değildi. 5 tane çek vardı. Tarihleri yanlıştı. Tarihleri değişecekti. Değiştirlmedi. Bilerek yada bilmeyerek... Sayın Seba'nın bundan haberi var mı yok mu bunu da bilmiyorum. Aslında imzaya gerek yoktu çünkü Beşiktaş açıklamıştı 35 milyon lira bonservis bedeli 5'te 1'ine 1 sene top oynayacaktım. Ama medya devamlı bir sıkıntı varmış sorun varmış gibi körükledi olayı. Ondan sonra o ayrılış gerçekleşti ve ben Fenerbahçe'de top oynadım. Orda da top oynamış olmaktan mutluyum ama tabi her zaman kalbimde Beşiktaş başka..."
1314
Edebiyat Fakültesi’ni bitiren Şenol Birol, futbola Zonguldak Kilimlispor’da başladı. Daha sonra Rize Güneşspor ve Sarıyer’de forma giydi. 1958-59 sezonunda Sarıyer formasıyla attığı goller onu, ülkenin en çok konuşulan forvetlerinden biri haline getirdi. Başta Beşiktaş olmak üzere Galatasaray ve Fenerbahçe de genç golcüyü renklerine bağlamak için harekete geçti. Ancak Şenol’un tercihi Beşiktaş'tan yana oldu. Forvetteki partneri Birol Pekel’le birlikte attığı goller sayesinde tribünlerde, Şenol-Birol gol tezaruhatı yapılmaya başlandı. Bu tezahürat üzerine aynı isimle partneri Birol Pekel ile birlikte Fatma Girik'te bir filmde başrolde oynadı.
1414
İlk 3 sezonda 42 golü rakip ağlara bırakan Şenol’un Beşiktaş formasıyla en başarılı dönemi 1962-63 sezonuydu. Son haftaya kadar Galatasaray’la şampiyonluk için çekişen Beşiktaş, son maçında ikincilikte kalırken, Şenol sezonu 41 maçta 34 golle tamamladı. Bu sayı Şenol’a “bir sezonda en çok gol atan Beşiktaşlı” unvanını da kazandırıyordu. 1962-1963 sezonu bitiminde Birol’la birlikte Beşiktaş’tan ayrılıp Fenerbahçe’ye transfer oldu. Kafa golleri ile tanınan Şenol Birol, Fenerbahçe ile 2 şampiyonluk yaşadı.