Cumhuriyet gazetesinden Gülengül Altınsay bugünkü köşesinde Beşiktaş - Gaziantep maçını yazdı:
Kaybettiğimiz genç futbolcu Ahmet Çalık için saygı duruşu yapılarak başlıyor maç. İki takımda önemli eksik oyuncular var. Beşiktaş baskılı başlıyor. Fakat telaşlı. Çabuk olmakla telaşlı olmak arasında ince ama çok önemli fark var. Çabuk olmak ancak oturmuş bir takımla kazanılmış akışkan bir oyunla mümkün. Nitekim Siyah-Beyazlılar ileride baskı yapmasına rağmen etkili olamıyor. Buna sürekli başvurulan faydasız ortaları ekleyin (İlk yarı 19 orta). Antepliler kaptıkları toplarla pekâlâ kontraatağa çıkabilirler ama onlar da basit top kayıplarıyla şansları heba ediyor. Hakem ise avantaj kuralını unutarak çıkmış maça. İlk 45’te 3 kez Beşiktaş’ın atağını avantaja bırakmayıp faulle kesiyor, kartlık faulleri göremiyor. Emirhan’a 41’de ceza sahasında yapılan net penaltıyı göremiyor. 45+2’de Batshuayi’nin ayağına kasıtlı basılmasını da... Fakat VAR da “yok” oluyor bu pozisyonlarda, devreye girmiyor. İkinci yarı başında Batshuayi’ye atılan tekmeyi sarı, 71’de Yusuf’un gole giden Larin’e yaptığı faulü sarı ile geçiştiriyor Kardeşler.
Evet “hakemleri tartışmayalım”; çünkü Beşiktaş maçlarında VAR’da ve sahadaki hakemlerin, hakemlikle ilgisi yok. Olmayan şeyin tartışması da olmaz zaten. 2. yarıya Antep moralli başlıyor. Beşiktaş’ın sahasına sık sık geliyor. Ve oyuna Oğuzhan ile Larin giriyor. İkisi varsa onlarla başlamak gerek. Ardından takım yerden top yapmaya başlıyor. Sürekli faule maruz kalan Batshuayi nihayet golünü atıyor. Welinton savunmada başarılı gününde. Hakem 77’de Beşiktaş’ın bir avantajını daha kesiyor. Son dakikalar Rus ruleti gibi geçiyor. 90+3’te Oğuzhan-Larin ikilisinin attığı gol VAR’dan dönünce VAR fark ediliyor. Sonuçta hakemsiz maçta Beşiktaş kazanmayı başarıyor.