Ajans Beşiktaş - Şampiyonlar Ligi’nde üç gün önce Porto’ya karşı sezonun referans futbolunu oynayan Beşiktaş’ın oyun iştahı bir kulvarda bu kadar yüksekken diğerinde düşük olması şaşırtıcı, hatta kafa karıştırıcı. Porto, Monaco, Leipzig’e var ama Akhisar’a Malatya’ya karşı yok. Beşiktaş’ın oyun kalitesini bozan işte bu duygu geçişleri. Ligde oynanan son 8 maçın sadece 2’sini kazanması bunun sağlaması olsa gerek.
Yıpranıyorlar
Şenol Güneş, son iki sezonda yakaladığı güçlü oyun standardını arıyor. Medel, Tosiç cezalı olmasa, Pepe sakatlanmasa Porto maçının 11’ini sahaya sürecek. Kadrosu geniş, fakat Lens ve Negredo’dan verim alamadığı için, Porto’ya karşı yüksek efor sarf eden takımı bozmamanın derdinde Güneş. Beşiktaş, Göztepe ile ligin en yaşlı kadrosuna sahip. Kısa süreli yüksek eforlar bu kadroyu yıpratıyor.
Quaresma ve Talisca sürprizi bol ama böyle deplasmanlar için handikaplı oyuncular. Top kayıpları Tolgay ve Atiba’nın tolere edemeyeceği kadar fazlalaşınca orta saha mayınlı tarlaya döndü. Direk oyuna geçmek için Negredo’nun girişini beklediler.
Adem, Beşiktaş’ı kilitledi!
Adem, 60 dakika Q7’nin kabusu oldu. Gönül ile Quaresma’nın arasına girerek Beşiktaş’ın sağ kanadını tıkadı. Erol Bulut’un amacı sağı kilitlenen Beşiktaş’ı merkeze sürmek ve orada 6 oyuncuyla baskı yapmaktı. Bunu maçın genelinde başardılar. Tolgay’ın oyuna yön vermesine engel olunca ters kanattaki Babel de topa ve pozisyonlara uzak kaldı. Beşiktaş gibi topa yatkın bir takımı bu kadar etkisiz hale getirmek önemli bir taktik başarı doğrusu. Topla o kadar etkisiz oynattılar ki Beşiktaş’ı yüzde 70’leri aşan topa sahip olma oranı önemsiz bir detaya dönüştü. Futboldan rakip kaleyi ve golü kaldırırsan Beşiktaş’ın dünkü oyunu iyi görülebilir ama diğer türlü lig akıyor ve zaman aleyhine işliyor. (Fanatik/Serkan Akcan)