Murat Çelik'in köşe yazısından öne çıkan satırlar:
"(...) Ukraynalı ırkçı - faşist gruplardı ortalığı birbirine katan. Yani şiddet gündemini yaratanlar; Beşiktaşlılara saldıran Dinamo Kievliler değil, Türkleri (yabancıları) hedef alan yabancı düşmanı, ırkçılardı. Kiev polisi de bu gruplara değil engel olmak, aksine göz yuman, hatta zımnen destek veren bir tavır içinde olunca, kentteki Türkler için risk, yer yer ‘hayati tehlike’ boyutuna ulaştı.
Tek tip kıyafetli gruplar
“Maçtan önceki akşam 7 arkadaş, bir restoranda yemeğimizi yemiş otelimize dönüyorduk. Bir anda üstümüze taşlar, şişeler yağmaya başladı. Üzerimizde forma, atkı vs yoktu. Tezahürat da yapmıyorduk. Ne oluyor demeye kalmadan, 40 - 50 kişilik bir grubun saldırısına uğradık. Hepsi tek tip kıyafet giymişti. Kamuflajlı üniforma...”
Yere düştükten sonra onlarca kişinin tekmeli saldırısı sonucu burnu iki yerden kırılan, sağ ayak bilek bağları kopan, sol dizinden de yaralanan Metin Tandoğan işte böyle anlattı yaşadıklarını. Tandoğan çevrede polis olmadığını, saldırgan grubun kendilerini ‘gönüllü askerler’ olarak adlandırdığını da sonradan öğrendiğini söyledi. Kiev’de 3 ayrı hastaneye götürülen Metin Tandoğan, buralarda 20’nin üzerinde yaralı Türk vatandaşı gördüğünü de sözlerine ekledi.
Güvenlik zafiyeti çok açık
Şehirde bir Şampiyonlar Ligi maçı var. Binlerce yabancı taraftar geliyor. Bu insanların, kent merkezindeki meydanlarda toplanacağı biliniyor. Böyle durumlarda alkol tüketiminin iyice arttığı da malum. Hele Ukrayna gibi, votkanın ana vatanlarından birinde yerel halkın da sürekli alkollü gezdiği bir ülkede...
Bütün bunlar bilinirken, meydanlarda hiçbir güvenlik önlemi alınmaması, taraftarların karşı karşıya geldiği noktalarda da polisin saldırgan ırkçı gruplara hiç müdahale etmeyip sadece misafir takım taraftarının karşı saldırıda bulunmasını engellemek için devreye girmesi, Kiev’deki güvenlik zafiyetinin somut kanıtlarıydı.
Stat da farklı değildi
Sokaklarda yaşanan bu şiddet ortamı, maç sırasında stada da yansıdı. Stat çevresindeki karanlık ortam, dört ayrı polis kontrol şeridinden geçip tribünlere ulaşmak için geçilen karlı - buzlu yolların hali... Dışında olduğu gibi Kiev Olimpiyat Stadı’nın içinde de Şampiyon Ligi standartlarıyla bağdaşmayan sahnelere şahit olduk maç boyunca ve özellikle de devre arasında.
O kadar olay İngiltere’de, Hollanda’da, Türkiye’de ya da herhangi bir başka Avrupa ülkesinde yaşansa (her iki taraftan da) onlarca taraftar güvenlik güçlerince stattan çıkartılır, haklarında işlem yapılırdı. Kiev şehir merkezindeki başıbozukluk stat içinde de aynen devam ediyordu. Ev sahibi tribünlere pozitif ayrımcılık da öyle...(...) " (Vatan)