Beşiktaş’ta mevcut oyuncuların yarısından fazlasının sakat olması, Ajax maçının çok kötü bir zamana denk gelmesi bu akşam için neler olacağı hususunda herkesi düşündürüyordu.
Dün akşamki basın toplantısında Sergen Yalçın’ın bu kez kendi oyunumuzu oynamayacağız rakibin aksiyonuna göre aksiyon alacağız demesi bunun en büyük ispatıydı.
Bu zorluklar içinde maçın hemen başında Batshutayi’nin topu direkten dönmeyip gol olsa çok iyi bir başlangıç yapabilirdik. Bir kez de bu anlarda şans Beşiktaş’a gülse ne olurdu?
Bu andan sonra ilk yarı bitsin diye gözlerimiz sürekli ekranın sol üstünde skoru takip etmekle meşguldü, çünkü istediklerini yapamadı Beşiktaş.
Panik, endişe sahanın içine de yansımıştı. Josef bile alışagelmişin dışındaydı. Tüm bu olumsuzluklara rağmen yine de bir şeyler yapmak için gösterilen çaba önemliydi.
İkinci yarı Oğuzhan ve Töre oyuna girerek başladı ama Kenan dururken Rıdvan’ın çıkmasını çözemedim. Maalesef Kenan hayal kırıklığı ile devam ediyor. Fransız Hakem çok kritik bir dakikada %100 golümüzü yedi top ağlara girmeden düdük çaldığı için VAR’da devreye giremedi.
Marc Batta’dan tut, Craig Thomson’a, Bastien’e tut Beşiktaş’ın hiçbir zaman hakemden yüzü gülmedi. Milli ara sonrası tam kadro bir Beşiktaş hiç olmazsa grubu 3. bitirerek UEFA Ligi’nde devam edecektir. Can Bozdoğan, Ligde ilk 11’de 3 yerliden biri ben olmalıyım dedi.
İlk kez hazırlık maçında Ümraniyespor önünde oynamış ve o gün kendisini belli etmişti. Maçın son çeyreğinde Umut sakatlanınca Berkay oyuna girdiğinde Beşiktaş’ın stoper tanemi 18 yaşında iki pırıl pırıl gençten oluştu.
Her şeye rağmen 13 eksikle bu oyunu sergileyen Beşiktaş, pusuda bekleyenlere de gözdağı vermiştir. Bugün maç kaybedilse de kimse umutsuz değil, çünkü kendisini, potansiyelini biliyor takımının. Liginde, Grubu 3. bitirip devam edeceği UEFA Ligi’ninde sefiri Beşiktaş olacak.