Kayserispor - Beşiktaş maçı hakkında yazılan 13 köşe yazısı
Beşiktaş, Kayserispor deplasmanında 2 puan bıraktı. Bu maçın ardından yazılan yazılar şu şekilde
113
Ligin dibi şimdilik sükunetini korusa da tepesi uzun yıllardır şahit olmadığımız zevkli bir belirsizlik içinde. 8. sıradaki Bursa’dan tepedeki Galatasaray’a kadar her takım sürekli yer değiştirebilecek görünümde. O nedenle dün akşam maç ‘hayati önemde’ydi. İki takım, zorluk derecesi yüksek eşik maçları geçebilme kapasitelerini test edecekti. İlk yarım saat içinde Beşiktaş oyuna tempo yüklemeksizin, ilki Oğuzhan’ın uzun pasında bir direkt oyunla golü yakaladı, Cenk karşı karşıya pozisyonda atamadı. İkincisinde önde baskıyla topu kapan Quaresma’nın pasında bu kez Oğuzhan aynı biçimde kaçırdı.
Umut’tan ajite itiraz
Bilinir, futbol savurganlığı sevmez. Kayseri ilk atağında bunu Umut’la Beşiktaş’a hatırlattı!.. Akabinde Kayseri ‘futbolda doğru oyun’ ne demekse hepsini yapmaya başladı. Topu alınca sahayı genişletip, kaptırınca daralttı. Ta ki, defansa yardıma gelen Umut, hemen arkasından topa sızan kendisi gibi marifetli golcü Cenk’i görmeyip penaltıya sebebiyet verene kadar. Bu oyunda böyle şeyler olur ama gol attığındaki coşku kadar takım aleyhine bir davranışında da vakur olmayı becerebilmeli futbolcu. Hele ki, bu oyunda Umut Bulut kadar farklı takımlarda zaman geçirmiş biriyse. O ‘ajite itiraz’ takıma kendisi de dahil üç sarı karta mal olduysa orada ciddi bir sıkıntı olduğu aşikardır. O kargaşada devre bitimi sarı kart alan Lopes, ikinci devre başında takımını 10 kişi bıraktı. Peki, iyi mi oldu?
Eşik maçlarında takılıyor
Ardından oyunu rakip kaleye 30-35 metrede tutmayı başaran Beşiktaş, maçı ele aldı. Ancak biraz da eksik olması nedeniyle iyice gömülen Kayseri’ye karşı şut dışında ciddi opsiyonlar yaratamadı. Böyle bir maçı Akhisar’a karşı da oynamış, kazanamamışlardı. O misal, Tosiç ile Quaresma’nın etkisiz kalan ortaları ya da ceza yayı üzerinde ikili oyun girişimleri de gol için yeterli olmadı. Evet, ligin finali için daha uzun bir yol var ama bu tip ‘eşik maçları’nı kazanamamanın ne denli kritik önemde olduğu fark edildiğinde iş işten geçmiş olabilir. (Fanatik/Cem Dizdar)
213
Medel, Lens, Negredo üstüne bir de Talisca. Leipzig deplasmanında tamamı 11’de oynadı, işi gördü, Kayseri’de döndüler kulübeye genişlik kattılar. Sadece şu 4 oyuncu bile bir takıma seviye atlatacak kalitede. Düşünün bu oyuncuların yedek kaldığı bir takım Beşiktaş. Ama... Aması bol... Şampiyonlar Ligi’nde oynadığı 3 deplasmanı da kazanan bir takımın ligde bu kadar tökezlemesi normal mi? Değil diyemem ama son 4 haftada 3 tane kopya performansı görünce artık anormal gelmiyor. Akhisar, Malatya ve dün gece Kayseri oyunu dar alana sıkıştırarak Beşiktaş’ı sıradanlaştırdı. Oysa Güneş’in takımı son iki yılda şartlar ne olursa olsun sıradanlaşmayan, sürprizi bol olduğu için şampiyonluğa ulaşmıştı.
Sumudica cesaretlendi
Ligin orta saha seçeneği en zengin takımı Beşiktaş olsa da Tolgay ile Atiba yapışık ikizler gibi üst üste oynadı. Böylelikle Kayserispor maç 11’e 11 sürerken ön alana yayılıp baskıya başladığı her pozisyonda Beşiktaş’ı uzun topa yönlendirdi. Aslında Sumudica’yı cesaretlendiren sahada Talisca’nın değil Oğuzhan’ın oluşuydu. Pepe’den çıkan uzun toplar Talisca yokken blok arasında eriyor. Sumudica, o yokken varmış gibi oynamak zorunda bıraktı Beşiktaş’ı. Kayseri eksildikten 10 dakika sonra Tolgay, Talisca değişimi ne kadar doğruysa, genişleyen oyunda Negredo’yu almak için 80’i beklemek o kadar yanlıştı.
Hakem koçu şart
Umut Bulut, topu uzaklaştıracakken Cenk ayağını soktu ve darbeyi aldı. Umut’un şanssızlığı ve biraz sakarlığı ama pozisyon oyun kuralları gereği penaltı. O pozisyona itirazdan 3 sarı kart çıktı, biri 49’da ikinciden kırmızıya döndü. Oyun kurallarını her sezon başı MHK eğitimcileri kulüplere gidip anlatıyorlar. Ama adrenalin bu tip itirazları beraberinde getiriyor. Sanırım kulüplerin hakem koçlarıyla sezon boyunca çalışmalarının vakti geldi. Bu arada penaltı tekrar edilmeliydi. Cenk atışı kullandığında Gökhan Gönül neredeyse Tosun ile aynı hizadaydı. (Fanatik/Serkan Akcan)
313
Beşiktaş, sezonun genelinde yaşadığı ilk golü bulma sıkıntısı ile başladı maça. Topa hakim olduğu ilk 20 dakikada Cenk Tosun ve Oğuzhan’ın rahat pozisyonlarda atamadığı anlar Beşiktaş için kırılma anlarıydı. Kendi sahasında oyunu dar alana çekme konusunda çok başarılı bir takım olan Kayserispor, girdiği ilk pozisyonda da Tosic’in pozisyon hatasında Umut Bulut ile golü buldu. Maçın sertliğini artırıp özellikle Quaresma’nın önünü çok iyi kapatmalarına rağmen Beşiktaş duran toptan bir kez daha kaçırınca sanki gol için Beşiktaş’ın bireysel bir hataya ihtiyacı olduğu hissedilirken bu hata Umut Bulut’tan geldi. Cenk Tosun’un çabuk davranarak kazandığı penaltı ve attığı gol bu sezon yenik duruma düştüğü hiç bir maçı çeviremeyen Beşiktaş için kabustan uyanmak gibiydi.
Avantaj kullanılamadı
2. yarıya tempo anlamında yüksek başlamasalar da Lopes’in atılmasıyla Kayserispor’un 10 kişi kalması ibreyi Beşiktaş’a çevirdi. Fakat ceza sahası önüne yaslanan Kayserispor’a karşı Quaresma, Babel ve oyuna sonradan giren Talisca’nın etkisiz oyunları Beşiktaş’ın pozisyona girmesini zorlaştırırken çok net olmayan kafa vuruşları kaleci Lung’u zorlayamadı bile. Sonuçta rotasyon yapmış olmasına rağmen sahada Beşiktaş takımında vasatın üzerinde oynayan bir oyuncu bulmanın zor olduğu maçta yine çok büyük bir avantaj kullanılamadı. Ve ilk kez bir puan kaybı Şampiyonlar Ligi konsantrasyonu üzerinden değil kötü oyun üzerinden okunabilir. (Fanatik/Erman Özgür)
413
BU satırlar yazılırken maç 1-1 devam ediyordu. Tamamen skordan bağımsız olarak dün Beşiktaş’ın 10 kişi kalmış Kayserispor karşısında ne oynadığı futbolu ne de gösterdiği kazanma iradesini sanıyorum kimse beğenmemiştir.
SAHADA hiçbir şey yapmayan bazı oyuncular varken teknik direktör Şenol Güneş, 10 kişi Kayserispor karşısında değişikliklerde neden bu kadar geç kaldı, anlam vermek mümkün değil.
QUARESMA ligde hiçbir deplasmanda iyi futbol oynamadı, dün de kayıplardaydı. Cenk Tosun yine stoperlerin kucağında hareketsiz bir günündeydi. Böyle oynadığı zaman, hareketsiz kaldığı zaman, performansı son derece yetersiz. Mutlaka stoperlerin kucağından kurtulacak koşuları yapması ve daha hareketli olması şart.
ZORLAMAYA ÇALIŞAN SADECE RYAN BABEL’Dİ
OYUNA sonradan giren Talisca isteksiz bir görüntü verdi. Zorlamaya çalışan sadece Babel’di. O da yeterli olmadı.
BEŞİKTAŞ ikinci yarının tamamını 11’e 10 oynadı ama rakibin bir kişi eksik olduğunu hissettiremedi. Açıkçası bu kadar önemli bir maçta F.Bahçe ve G.Saray kazanmışken 11’e 11 maç beraberlikle sonuçlansa bu normal karşılanabilirdi. Ama 10 kişi kalmış bir rakip karşısında Beşiktaş’ın almış olduğu sonuç ve oynadığı futbol, çok büyük bir hayal kırıklığı. Üstüne üstlük bu takımın tamamı Şampiyonlar Ligi’nde dinlendirildi. Bence özellikle Negredo daha fazla süre almayı hak ediyor.
KAYSERİSPOR içinse şunu söyleyelim. Organize, disiplinli ve mücadeleci bir takım. Sonuç ne olursa olsun puanı hak ettiklerini vurgulamak lazım... (Vatan/Güntekin Onay)
513
Beşiktaş yine bir Şampiyonlar Ligi dönüşü zorlandığı bir maç oynadı. Aslında farklı kadrolardı. Kayserispor maçına dinlenmiş ve tüm konsantrasyonunu Kayseri'ye veren bir kadro çıkmıştı. Ama şunu bir kez daha gördük ki Kayserispor'un topladığı puanlar ve ligin üst sırasında olması tesadüf değilmiş. Beşiktaş'a karşı planı olan ve 10 kişi kalmasına rağmen bunu uygulayabilen inanmış bir Kayseri vardı sahada. Daha güçlü olan Beşiktaş'tı ama bir oyun planı olan Kayserispor'du. Tabii ki maçın seyrinin Kayseri, 49. dakikada 10 kişi kalınca değiştiği bir gerçek. Beşiktaş artı biri yakalayınca maç bitti diye düşündü. 11'e 10 oynamak avantaj ama rakibine bir kişi eksik olduğunu hissettireceksin. Bunu ya alanı genişleterek yapacaksın ya da tempoyu yükselteceksin. Beşiktaş bunu yapamadı. İlk yarıda çok tempolu oynamasa da 3 pozisyon bulan Beşiktaş, rakibi 10 kişi kaldıktan sonra bunu gösteremedi. Siyahbeyazlılar, bu maçı ve puanı sezon sonuna kadar hatırlayacaktır. Ligin bu döneminde, 15. haftayı geride bırakırken zirveye bir adım daha yaklaşma şansın varken geride kalmak Beşiktaş'ın kafasına hep takılacaktır. Bazen oyun olarak yenemeyebilirsiniz ama Beşiktaş'ın sahip olduğu kalitede, zaman zaman oyuncuların kişisel becerileri devreye girmeli. Bugüne kadar zaman zaman bunu yaşadılar. Geçen hafta Galatasaray maçındaki müthiş performans sonrası Kayseri'de o oyuna ve gücüne gölge düşürdü. Teknik adam hamlelerine gelince; Şenol Hoca için "Negredo için bu kadar geç mi kalmalıydı? Lig maçlarında Oğuzhan ve Talisca'nın birlikte kullanımı olamaz mıydı?" sorularını sorabiliriz. Umut'un itirazına rağmen penaltı net bir karardı. Evet Umut görmeden vurdu, böyle bir düşüncesi yoktu ama Cenk'in öncesinde yaptığı bir hareket vardı ve bu hareket penaltıydı. Kırmızı karta gelince; birici sarı zaten itirazdandı, ikinci sarı da haklıydı. Ama asıl soru; bunu her takıma kolay verebiliyorlar mı işte bu. (Sabah/Metin Tekin)
613
Beşiktaş son iki haftada Sivas'a gidiyor ve Osmanlıspor'la oynuyor. İki maçı da kazanırsa geçen yıldaki ilk devreden 5 puan eksiği oluyor. Geçen sene 38 puanı vardı Beşiktaş'ın... Yabancı kontenjanı işi takımları sertleştirdi. 3'er 5'er goller atılırken sezon ilerledikçe savunma oyuncuları öne çıktı. Suni fark tespitine ben de şu açıdan katılıyorum, 70'i en fazla bir takım görür. Sivas geliyor, atıyor, Başakşehir'i yeniyor. Daha Galatasaray gidecek, Fenerbahçe gidecek. Göztepe'nin transfer politikası ve antrenör seçimi çok doğru, Kayseri de öyle... Maçların rekabetinin arttığını görebiliyoruz. Milli takım için ayrıca bakabiliriz ama lig açısından bu gerçek var. Beşiktaş gibi Türkiye'nin en iyi hücum takımlarından birisinin 47-48 dakika 10 kişi oynanan dönemde neredeyse pozisyonu yoktu. İlk yarıda daha fazla pozisyon vardı 11'e 11'ken. Açıkçası Beşiktaş hak etti mi? Hayır, oyun olarak hak etmedi. Beşiktaş ligde Galatasaray maçı haricinde arzu ettiği oyunu oynayamadı. Şenol hoca gerekirse bu tip maçlarda 4-4-2 başlayabilir, Negredo'yu daha fazla kullanabilir. Lopes atıldığında girmeliydi Negredo... Talisca kaprislerdeydi. Bu olmaz tabii ki. Talisca'nın Galatasaray maçında kesilmesiyle başlayan bir demoralize olma durumu var. Negredo 4 gol atıyor, 3 gün sonra derbide gol atıyor. Bu adama bir şans olmayacak mı bu takımda 10 dakikadan fazla? Oyunu çözme açısından bu gerekliydi. Avrupa'da gururumuz tabi, o ayrı ama ligde sorun var. Quaresma deplasmanlarda hiç oynamıyor, sadece Alanya deplasmanında Babel'le birlikte iyiydiler. Kuvvetli değiller, güçlü atak yapmıyorlar. Bazı oyuncular, örneğin Talisca gayretsizdi. Gayreti göremedik. Quaresma 20 dakika dışında hiç yok. Babel biraz ikinci yarıda vardı. Oğuzhan çok pas hatası yaptı. Dün sahanın en kötü oyuncularından birisi Gökhan'dı. Müthiş kötü oynadı. Son olarak Kayseri takımına bakarsak gömülerek iyi savundular. Güçlü üç stoperle top bırakmadılar. Sumudica çok başarılı bir teknik adam. Aslında biraz tuhaf da bir hoca, önce kavga çıkardı, sonra da yatıştırmaya çalışıyor. Fakat takımına çok hakim, taraftarla bütünleşmiş. (Sabah/Rıdvan Dilmen)
713
Hem iki takımı hem de zirvenin diğer takımlarını ilgilendiren kritik maçta, tempolu ve kıran kırana bir mücadele izledik. İlk yarıda Beşiktaş, kadro kalitesi ve oturmuş pas trafiğiyle oyunu domine etti. Kayserispor takım halinde topun arkasına geçip, kenarları kapatıp, hareketli bir alan savunması uyguluyordu. Yalnız önemli bir zaafları vardı. Kazandıkları toplarda, kalabalık şekilde pas yaparak ileri çıkarken, basit kayıplar yapıyorlardı. Bu da Beşiktaş'a elverişli ortam hazırlıyordu. Bu tabloda Cenk ve Oğuzhan ile iki net gol kaçtı. Sonrasında çok ilginç bir Kayseri golü izledik. Arka direğe yapılan ortada Kucher, kontrolsüz seken topu kimsenin beklemediği anda düzgünce arka direğe kesti. Umut da fırsatı kaçırmadı. Artık Beşiktaş için işler çok zordu. Çünkü Kayseri gibi çabuk çıkan bir takıma karşı yenik durumda oldukları için tüm riskleri alacaktı... Ama devre biterken, ilginç bir penaltı gündeme geldi. Bu penaltıya büyük itirazlar yapıldı ve üç Kayserili sarı kart gördü. İkinci yarıda da Lopes kırmızıyı görünce artık saha içi dengeler, Beşiktaş'ın lehine dönmüştü. Fakat bu defa 10 kişi kalan Kayseri, müthiş bir direnç göstermeye başladı. Sayısal eksiklikten dolayı ileriye çıkışları mecburen bırakınca, defansta dengesiz yakalanma riskini ortadan kaldırdı. Bu arada Şenol Güneş'in golü bulmak için yaptığı hamleleri yanlıştı. Tolgay çıkmamalıydı. Oğuzhan-Negredo değişikliği yapılmalıydı. İkinci değişiklik de Quaresma-Lens olmalıydı. Dün gece sahada son derece kötü bir Quaresma vardı. Kayseri'yi performanslarından dolayı kutlamak lazım. Başakşehir'i elle yedikleri golle avuçlarından kaçırdılar dün gece de tartışmalı penaltı ve kırmızı ile Beşiktaş'tan puan aldılar. Beşiktaş çok önemli iki puan kaybetti. En büyük sıkıntısı, iyi yerleşimli alan savunmalarına karşı pozisyon sıkıntısı çekmeleri. Akhisar ve Malatya maçlarında bunu yaşadılar. Derbide de attıkları gole karşı bunu yaşadılar. Son örneği de dün gece Kayseri'deydi... Şampiyonlar Ligi'ndeki rakipleri Beşiktaş'a karşı açık oynadıklarından bu sıkıntı gündeme gelmedi. Ben yazımı yazarken kimseyi dinlemedim. Belki hakem hocaları penaltı diyecek ama bana göre kesinlikle penaltı değildi. Çünkü Umut topa vururken, Cenk'i görmüyor. Ayrıca Cenk arkadan ayağını topun önüne koyuyor. (Sabah/Ömer Üründül)
813
Şampiyonlar Ligi’nde yenilgisiz liderlikle grubu bitiren Beşiktaş, Süper Lig’e dönüşünde yine coşkusuz, etkisiz ve renksizdi. Kayseri’de Umut’un darbesiyle Cenk’e yaptığı penaltıyla beraberliği yakalayıp rahatladılar.
Peki sonrası? Sonrası 10 kişi kalan rakibi karşısında haftalardır tekrarladığı çözümsüz oyuna takılıp kaldı Beşiktaş. Oysa Şenol Güneş Leipzig’de Beşiktaş’ın tüm kadrosunun sistem ve oyun kalitesini -birlikte- gerçekleştirdiğini göstermiş, kanıtlamıştı. O nedenle dilediği onbirle maça başlamasında hiç sakınca yoktu.
Ne var ki Kayseri karşısında ezber futbolun ötesine geçemediler. Bireysel hatalar, noksanlar ve şanssızlıklarla girdikleri pozisyonları harcadılar.
Cenk Tosun giderek form kaybediyor. Girdiği pozisyonlarda ya zamanlama hataları yapıyor, ya da rakip savunmaların markajıyla topu teslim edip geri dönüyor. Evet, dün bir penaltı kazandırdı takımına. Oysa o penaltı yanlış bir hükme dayanıyordu. Hakem Yaşar Kemal Uğurlu, topla oynayan Umut’un arkasından gelen Cenk’i bilmeden hem topa hem rakibinin ayağına vurması için penaltı düdüğünü öttürdü. Oysa bu bir penaltı değil, Cenk’in aleyhine faul olmalıydı.
Girdiği pozisyonların içinde tek şut atamadı. Cenk penaltı atışlarıyla golcülüğünü devam ettirdiğine inanıp avunuyorsa, bence hata ediyor. Kendi özeleştirisini yaparak özel bir çalışma programı uygulaması gerekebilir.
Babel eskisi gibi çalışkan, iyi niyetli ve gayretli... Ama eskisi kadar şut çıkmıyor ayağından. Soldan ceza yayına doğru inip güzel şutlar çıkarırdı. Artık hem rakipler uyandı, hem de Babel şutu unuttu.
Oğuzhan, Atiba, Tolgay’lı orta alan kurgusu, üç adamın da kendi normallerinin altında kalması yüzünden etkili olamadı. Öte yandan Oğuzhan’ın maçın hemen başında yüzde yüz gol fırsatında topu auta göndermesi de oyundan düşmesine neden oldu.
Beşiktaş’ı tutuk futbola zorlayan asıl neden, Kayserispor’un sahanın her yerinde anormal baskılı oyunuydu. Lopes’in kırmızı kart görmesinden hemen hemen hiç etkilenmediler. Umut’un attığı golde Kucher’in asisti alkışlıktı.
Yıllar ve yıllar önce Rahmetli Abdullah Gegiç döneminde (1972-73) de Beşiktaş böyle beraberlik serileri ve deplasman kayıpları nedeniyle şampiyonluğu unuturdu.
Acaba yine öyle mi oldu? (Milliyet/Atilla Gökçe)
913
Galatasaray derbisinde farklı galibiyetle iç hatlara dönüş yapan Beşiktaş’ı bu kulvarda tanımakta zorlanıyoruz artık! İki kulvarda farklı bir performans ortaya koyan Kartal’ın ligimizde çektiği sıkıntılıların temelinde konsantrasyon eksikliği yatıyor bizce. Devler Ligi’nde yakaladığını gole çeviren Beşiktaş, aynı başarıyı maalesef ligimizde gösteremiyor! Örnek mi, o kadar çok ki, hangisini yazsak... Düşünün iç hatlarda en fazla rakip kaleye şut atan Beşiktaş, golü bulamayan yine Beşiktaş!
Cenk Tosun iki net pozisyon yakaladı ikisini de atamadı! Alın size Oğuzhan karşı karşıya kaldı, zor olanı yaptı, topu dışarı attı! Hani o mesafeden isteseniz topu dışarı atamazsınız arkadaş! Bu beceriksizlik falan değil, konsantrasyon eksikliğidir konsantrasyon! Bir de topu sürekli kanatlardan oynama isteği... Tamam kanatları da kullan, ama topu biraz da yere indirin, hep yüksek, hep havadan nereye kadar? Dememiz o ki, merkezi de kullanın, kapalı savunmaları daha rahat açarsanız, ne dersiniz?
Umut Bulut, Kayseri’nin en etkili oyuncusudur arkadaşlar... Arayan, atan, attıran, savunmayı yıpratan böylesi bir kramponu boş bırakmayacaksınız, hatta nefes aldırmayacaksın Tosiç kardeş! Bir gol attı, bir tane de kaçırdı. Tamam savunmanın lideri Pepe, eyvallah, tamam da tüm yükü de ona yıkmayacaksınız!
Umut’un penaltı pozisyonundaki isyanına da doğrusu anlam veremedim! Cenk topa sahip olmaya çalışıyor, sen ayağına vuruyorsun, yani penaltının babası... O itirazlar, isyanlar senin kalitenle hiç örtüşmüyor, bizden hatırlatması! Neyse ki Cenk penaltıya iyi konsantre oldu, kaleciyi ters köşeye yatırırken, kritik bir gole de imzasını attı.
Kayserispor’u biliyoruz, Beşiktaş gibi son haftaların ligde en iyi futbolu oynuyorlar. İlk yarıda kontrataklarla Beşiktaş’a kafa tuttu, bir de gol buldu. Ancak Cenk penaltıdan ilk yarının skorunu belirledi.
Ne var ki 49’da Lopes’in çift sarıdan kızarması, Kayserispor’un tüm hesaplarını alt-üst etti, savunmaya çekilmek zorunda kaldı. Valla bu oyunda savunma zorlukların en büyüğüdür. Aferin Kayseri’ye eksik olmasına karşın müthiş bir direniş gösterdi, Kartal’ın bunaltan baskılarına boyun eğmedi, gedik vermedi, çıktı pozisyon aradı.
Gelelim Kartal’a... 49’da 10 kişi kalan rakibin savunmasını aşamıyor ve üç puana kanat çırpamıyorsa, sorunu kendi içinde aramalı! Bırakın kilidi açmayı dişe dokunur bir pozisyon bile üretemediler, yazık! Güneş’e kimse kızmasın, kazanma adına her türlü ofansif dokunuşları yaptı, ancak ne kalanlar, ne de girenler Kayserispor kilidini açabildi! Eee bulduğunuzu atacaksınız arkadaş, atmayı beceremiyorsanız ki öyle, hayıflanmayacaksınız, bir puana da sevineceksiniz! (Milliyet/Bilal Meşe)
1013
Geçtiğimiz hafta içinde Leipzig'i mağlup ederek Şampiyonlar Ligi'nde gruptan lider çıkarak Türk futbolunda bir ilki gerçekleştiren Beşiktaş, Kayseri'de çok kritik 2 puan kaybetti. Siyah-Beyazlılar bu sezon Avrupa dönüşünde ciddi sıkıntılar yaşıyor. Geçtiğimiz hafta Galatasaray derbisinde rakibini ezen Beşiktaş'tan dün Kayseri'de eser yoktu.
Siyah-Beyazlılar rakibinin oyunun büyük bir bölümünü 10 kişi oynamasına rağmen etkili bir futbol ortaya koyamadı. Beşiktaş'ın şampiyonluk yarışındaki rakipleri Galatasaray ve Fenerbahçe'nin 3 puanla kapadığı haftada aldığı beraberlik takımı psikolojik olarak kötü etkileyecektir.
ÜRETKENLİK YOKTU Siyah-Beyazlılar dün özellikle 3. bölgede üretkenlik ortaya koyamadı. Beraberlik golünü de penaltıdan bulan Beşiktaş, maça yeteri kadar motive olamadığını gösterdi. Kartal'da birçok futbolcu dün gününde değildi. Yıldız isimlerin Şampiyonlar Ligi'nde daha istekli oynamasını anlayabiliyorum ama önümüzdeki sezon da bu arenada olabilmek için ligi zirvede bitirmek şart. Teknik direktör Şenol Güneş bir an önce futbolcuların motivasyon sorununa çözüm bulmalı. Medel ve Lens'in de bu takımda daha çok süre alması gerektiğini düşünüyorum. Kartal ilk yarının son iki haftasındaki iki maçından birinde dahi kayıp yaşarsa ikinci yarı Kartal için çok daha zor geçecektir
MAÇIN iYiSi UMUT Tecrübeli oyuncu müthiş mücadele etti.
MAÇIN EN KÖTÜSÜ OĞUZHAN Deneyimli oyuncu çok etkisizdi. (Takvim/Oktay Derelioğlu)
1113
Beşiktaş gerçekten kayseri önünde tel tel döküldü. Bir takımı bir hafta içerisinde ne kadar kötü futbol oynadığını anlamış değilim. Galatasaray önünde devleşen, Almanya'da Leipzig karşısıda muhteşem futbol oynayan Beşiktaş'ın Kayseri'de bu kadar kötü oynamasına akıl sır ermiyor. Şenol Güneş'e bir çift sözüm var. Nasıl ki bu takım iyi futbol oynadığı zaman seni övüyorsak, dünkü maçta da hatalarını söyleyeceğiz hocam! Özellikle kırmızı karttan sonra ben teknik direktör olsam hemen Negredo'yu oyuna alır hücumu zenginleştirirdim
SORMAK LAZIM! Bir Atiba'nın, bir Oğuzhan'ın bir Tolgay'ın hatta Quaresma'nın da bu kadar kötü oynadığı maçta bu Lens niye oynamaz, bu Orkan niye oynamaz diye Şenol Güneş'e sormak lazım. Oğuzhan, Kayseri önünde tam bir bitik. Atiba yitik! Tolgay Arslan ise tamamen oyundan kopmuş ve güçsüz bir oyuncu olduğunu ortaya koyunca Kayserispor'un orta sahada daha rahat oynamasını sağladı.
LİGDE BAMBAŞKA! Düşünün Avrupa'da tüm takımlara diz çöktüren Beşiktaş, 10 kişi kalmış bir Kayserispor'u yenemiyorsa ben Şenol Güneş ve öğrencilerine "yazıklar olsun" derim. Cenk Tosun penaltılarla gol atıyor ama hala istediğimiz bir santrfor değil. Dün de iyi olmayan isimlerdendi.
NEGREDO&ORKAN BU TAKIMDA OYNAR Negredo bu formuyla artık oynaması gerek. Manisa maçında bir kez gördük ki Lens ile Negredo çok güzel bir ikili oluşturdu. Quaresma'ya bakıyorsun ayakta duracak hali yok. O halde Şenol Güneş böyle bir ligde 10 kişi kalmış bir Kayseri'ye puan veriyorsa suçlusu kendisidir. Orkan böyle çok koşan bir Kayserispor karşısında oynardı.
MAÇIN EN İYİSİ BADJI İki kişilik oynadı. Maçın adamı oydu.
MAÇIN EN KÖTÜSÜ OĞUZHAN Son derece etkisiz ve güçsüz görüntü verdi (Takvim/Hayri Ülgen)
1213
Geçen hafta Galatasaray'a karşı oynadığı futbol ve aldığı skorla “Ben bu ligin en ağır favorisiyim” diyen Beşiktaş, bu galibiyetin anlam kazanması için, devrenin bitimine kadar kalan 3 maçını da kazanması gerekiyordu. Çünkü Beşiktaş, ilk yarıda kaybedeceği kadar puan kaybetmişti. Kayserispor deplasmanı, kalan 3 maç içerisinde en zoruydu diyebiliriz. Sarı-kırmızılılar, Sumudica ile birlikte ivme yakalayan, takım disiplininden vazgeçmeyen bir ekip. Aldığı skorlar da bu durumun göstergesi. Maç öncesi verdiği demeçte, “Savunacağız” diyen Rumen Hoca'nın takımı maça öyle başlamadı. Beşiktaş ilk bölümde bulduğu geniş ve boş alanlardan 2 net pozisyon üretti. İlk golü bulmanın bu kadar öenmli olduğu bir maçta, hovarda davranırsan işleri zora sokarsın. Nitekim Kayseri'nin gelen golü, ev sahibi takımın savunma direncini daha da arttırdı ve bu an itibariyle tamamen savunmaya çekildi. Devrenin bitiminde Cenk'in penaltısı ikinci yarı için ümitlendirdi Beşiktaş'ı. Pozisyona gelirsek; Cenk, hızlı davranarak topla Umut'un arasına ayağını soktu, Umut top yerine Cenk'e vurdu. Karar doğru.
İkinci yarının başında Kayserispor böylesine zorlu bir maçta 10 kişi kalınca, geri kalan dakikaları kestirmek çok zor değildi. Maç tek kaleye döndü. Kanat ortalarından verim alamayan Şenol Güneş, çareyi göbekten açmaya çalışmakta buldu. Talisca ile Oğuzhan'ın ince paslarına kalmıştı artık iş. Beşiktaş, hücumda uzun bir süre aynı şeyleri yapıp farklı sonuç almaya çalıştı ama olmadı. Son bölümde farklı bir metot bulmalıydı Şenol Hoca. 10 dakika kala yaptı bunu. Arkadan adam eksiltip, Negredo'yla çift forvete döndü. Kapanan rakibi açmasıyla ünlü Beşiktaş, bu sezon bu konuda büyük sıkıntı yaşıyor. Akhisarspor, Malatyaspor ve Kayserispor maçları, teknik heyetin bu soruna acilen çare bulması gerekliliğini gözler önüne serdi. Böylesine etkili hücum oyuncuları olan bir takımın 15. hafta itibariyle 23 gol atmış olması da ayrı bir sorun. (Yenişafak/ Ergin Aslan)
1313
Kayseri maçına geçmeden önce, 10 Aralık 2016’da, Seneyi devriyesine istinaden, Şeref Bey’de bir Bursa maçı sonrası, Beleştepe mevkiinde yapılan hain saldırıda, Rahmetli olan şehitleri ve arkadaşlarımızı, Saygıyla, özlemle ve rahmetle anıyor, Emniyet Teşkilatı’na ve tüm arkadaşlarımızın kederli ailelerine metanet ve sabır diliyorum. *** Kayseri’nin puan tablosunda iddialı durumda olması, Başakşehir’in bizim maçtan hemen evvel 3 puan kaybetmesi, F.Bahçe’nin ve Trabzon’un üst üste maçlar kazanıp yukarılara tırmanması, Bu geceki maça ayrı bir önem katmakta. G.Saray’a karşı oynadığı kadroyu bozmayan Şenol Hoca, Talisca’yı yine yanında oturtmuştu, Gerisi bildiğiniz çocuklardı. *** Maçın başlamasıyla atak oynuyormuş havası hissettiren Kayseri, Çok öne çıkıp ‘Beşiktaş’a golü bir an evvel atayım’ coşkusuna kapılınca, Ters bir Beşiktaş kontrasında, Asiti kaçmış gazoz gibi tadı iyice bozulacaktı. Cenk, karşı karşıya topu kalecinin ayaklarına, 5 dakika sonra Oğuzhan, Quaresma’nın asistinde 6 pasın içinde topu, Saç baş yolmalara attı. Kalabalık yapmış ev sahibi takımlara karşı, Futbol takımıyla seyirci kalabalığı avantajını bir an evvel tam ortadan koparacaksın. Yani gol atacaksın. Ki moral olarak düşsünler. Yok! Bunları yapamıyormuş gibi üstüne bir de gol yersen, Ayıkla pirincin taşını. Biz zor olanını seçtik, gol yedik: 1-0. Tam ikinci yarı maçı çeviririz diye konuşuyorduk ki, Cenk, topu uzaklaştırmak isteyen Umut Bulut’la topun arasına ayağını uzatıverdi. Umut da top yerine Cenk’i vurunca, Hakem penaltı noktasını, Cenk Tosun da skor tabelasını gösterdi: 1-1. İkinci yarının hemen başında Kayseri 10 kişi kaldı. Ve haliyle geriye yaslandı Kayseri. Psikolojik ve sayısal üstünlük de Beşiktaş’a geçmişti. 1 saat dolduğunda hala çizgiye inmiyor, hala kaleye şut çekmiyorduk. Neyi bekliyorduk anlamadım! Bu arada Tolgay çıktı Talisca girdi oyuna. ‘Hocam Negredo’yu da al oyuna’ diye bağırasım var ama eminim beni duymaz. 70. dakikaya geldiğimizde hala ses seda yoktu bizim oralarda. 1-2 cılız şut dışında ne bir iştahlı atak Ne de ‘Ah be’ dedirten pozisyon yakaladık. 80’e geldiğimizde Negredo oyuna dahil oldu. Ve artık final dakikalarındaydık. Babel oyunun gidişatını çözmüş olacak ki arka arkaya topa vurmaya başladı 30 metreden. Netice itibarıyla top gitmedi, biz de gitmedik açıkçası. Eşik atlayacağımız bir maçtı. Geçen haftaki derbinin anlamıydı, Olmadı. Sağlık olsun.