Dün akşamki mücadeleyi orta sahada kaybettik. Atiba ve Oğuzhan’ın yokluğunda kendilerinden çok şey beklediğimiz Tolgay ve Medel’in etkisiz oyunu ve anlamsız top kayıpları kaybedilen 2 puanın en büyük sebebiydi. Medel dağınık görüntüsü ve takımı her an 10 kişi bırakabilecek hamleleriyle ileriye dönük iyi sinyaller vermedi. Oyundan alınması çok isabetli oldu. Tolgay da Medel’e ayak uydurunca hücum hattımızdaki oyuncular yeterince beslenemedi. Kaybedilen her top kalemizde gol tehlikesine dönüştü. Bu sezon en fazla pozisyon verdiğimiz maçta Atiba’nın alternatifsizliğini bir kez daha görmüş olduk.
Mevcut yapısıyla “45 dakikalık hamle oyuncusu” görüntüsündeki Talisca’nın, Babel’le ortaklaşa attığı gol tam bir ustalık eseriydi. İkinci yarıda Talisca’nın gol pasında dönüşü ve bitiriciliğiyle muhteşem bir gole imza atan Lens, maçın kırılma anı diyebileceğimiz pozisyonda yaptığı insanüstü driplingle üçüncü golü bulabilse, rakibin ipini çekmiş olacaktı. Yine de Lens’in 11’de başladığı ilk maçta etkili bir performans ortaya koyduğunu söyleyebiliriz.
Gelelim Negredo’ya. Oyunda kaldığı sürece kendisini gayretli gördük. Orta alan ve kanatlardan yeterince beslenemeyen usta golcü pozisyona girmekte zorlandı. Hemen arkasında oynayan Talisca’yla olan uyum sorunu gözlerden kaçmadı. Daha fazla süre aldığı takdirde hücum gücümüzün etkili bir silahı olabileceğinin sinyallerini verdi. Oyundan alındıktan sonra yedek kulübesindeki koltukları tekmelemesine gelince:
O tekmede üçüncü şampiyonluğumuzun ve Avrupa kupalarında gelecek başarıların sesini duyduk, ruhunu gördük. Takımına yardımcı olmak isteyen, atacağı gollerle adından söz ettirmek isteyen ve yaklaşan Dünya Kupası’nda yeniden milli takımının formasını giymek isteyen bir golcünün açlığını, hırsını ve azmini gördük. Nitekim Lens’in golünden sonra olan sevinci her şeyi özetler nitelikteydi.
Bir de Fabri için ayrı bir parantez açmamız gerekiyor. Yediği ikinci golde hatası olabilir belki ama yaptığı inanılmaz kurtarışlar ve güven veren duruşuyla alınan bir puanın en önemli mimarlarından biri oldu.
Sonuç olarak; önemli eksiklerimizin olduğu, bedensel ve zihinsel olarak yorgun düştüğümüz bir dönemde Trabzonspor gibi çok önemli hücum silahları olan bir takıma karşı kaybedilen iki puanın çok fazla kayıp olmadığını ve ilerleyen haftalarda tolere edilebileceğini ve şampiyonluğun en büyük adayının yine Beşiktaş olduğunu söyleyebiliriz.
Kenan Özmen