Ajans Beşiktaş - İşte Mehmet Demirkol'un bugünkü Fanatik Gazetisi'nde yer alan yazısı:
"Erzurum ilk golü bulana kadar oynanan oyun klasik Beşiktaş... Kompakt, ön alanda etkili, rakibi çıkartmadan akın sürekliliği sağlayan bir ekip. Atiba’nın öndeki yalın ve dinamik oyunu tüm savunmayı hipnotize ediyor...
Hareketli ön alan, iki kanat savunmasının çıkmasıyla atak genişletiyor. Stoperler de rakip yarı alana kadar geçip mesafeyi daraltıyor. Eni geniş, boyu dar, topu zeminin izin verdiği kadar hızlı çevirip, kaptırdığı anda baskıyla geri kazanıyor. Sonrası da klasik Beşiktaş... Rakip orta sahayı kalabalık geçince yerleşik savunmada inanılmaz atıl kaldı.
Ön alanda baskı yaparken oyuna yön veren Oğuzhan, bu kez dezavantaja döndü. Üstüne bu kez rakip Erzurum duran toplarda aha etkili oldu. Karşılıklı korkunç kaleci halataları da belirleyici oldu (Marafona’ya demediğini bırakmayanların kulakları çınlasın).
Atiba, 2. yarıya savunma önünde başladı ama bu da pek fayda sağlamadı. Erzurum orta sahayı ikili tutmasına rağmen net bir üstünlük sağladı. Ve bu kez baskıyı onlar yaptı. Aatif, Ricardo ve Emrah’la net şanslar da buldular. Beşiktaş’ın aralıksız bu kadar süre oyunu alamamasını uzun süredir görmemiştik.
Bu tip bir oyunda işi bireysel yetenekler çözebilirdi. Bunu da Ghezzal inanılmaz güzellikte bir golle yaptı. Bu zeminde bu hakimiyet ve kararlı şut gerçekten her türlü övgünün üzerinde. Bu kadar kötü oynarken kazanabilmek ise rakipler açısından yılgınlık verici bir durum.
Cenk’in üzücü sakatlığı ise gecenin iç karartan olayı oldu. Beşiktaş bu maçı oyunuyla değil, ritmiyle kazandı diyebiliriz. Şampiyonluk yolunun en önemli taşları bunlardır. Kötü oynarken damga vuran kişisel performanslar..."