Ajans Beşiktaş - Mehmet Demirkol bugünkü köşesinde şunları yazdı:
Organizasyon açısından bu sene sadece Quaresma’ya bakan Siyah-Beyazlılar, attıkları golle Pireliler’i fazlasıyla sarstı. İkinci gol gelse, iş tamamen bitebilirdi. Ancak sonunda oyun da, moral de Beşiktaş’ın oldu.
İlk yarıda topla sadece 5 kez buluşabilen Aboubakar’ı mı eleştirmek lazım, yoksa topu oraya getiremeyen orta saha organizasyonunu mu? Sanırım cevabı 58’de Leali’nin hatalı pasındaki performansına bakarak vermek gerek. Goldeki vuruşu her zamanki gibi sıradışıydı. O belki Şenol Güneş tedrisatında gelişme kaydedemeyen ender oyunculardan
biri. Ancak bu seneki hücum kaynağının da geçen senenin gerisinde olduğunu söylemek lazım. Bu yıl organizasyon açısında sadece Quaresma’ya bakan bir takım. Eğitim almak daha zor.
Risk gibi duruyor
Beşiktaş, Talisca’nın mucizevi şutlarını istiyor. Babel’in driplinglerinden ve Q7’nin ortalarında ekstra santrfor rolünden de yararlanmak peşinde doğal olarak. Böyle olunca Oğuzhan’ı, Atiba’nın yanına koymak risk gibi duruyor. Risk çünkü lige fazla gelen bu bol hücumculu futbol Avrupa’da sorun yaratabiliyor.. Ve fakat bunu yapmayınca da;
1-Eğer tercih Necip değilse Atiba rahat oyuna giremiyor.
2-Quaresma formda değilse takım bunca hücumcuya rağmen hücum yapamıyor.
Olympiakos’un gücü yok
Hele de evinde de olsa savunma oyununu seçen bir rakip varsa.(Fenerbahçe gibi). Tosiç’in büyük hatası ve Marcelo’nun sakarlığı bu stratejiyi gole tahvil edince Pire’de moral arttı. Şenol hocanın sarı kartlı ve kırmızıdan şans eseri yırtan Tolgay’ı çıkarıp Oğuzhan’ı alması doğru, Quaresma’nın kendisine değil takıma oynamaya başlamasıise hayati bir devre arası değişikliği oldu. Baskıyla gelen gol Pireliler’i fazlasıyla sarstı. Çünkü bu savunma stratejisini değiştirecek bir gücü yok Olympiakos’un... Sonrasında mükemmel kontrada Oğuzhan’ın yarattığı pozisyonda Q7 ve Babel’in kaçırdığı işi tamamen bitirebilirdi. Olmadı. Ama oyunu Beşiktaş aldı. Morali de...