“Burası Beşiktaş! Şampiyon Beşiktaş’ta oynuyorsun. Başka takımlara benzemez. Forvetsen, hakkını vereceksin. Yoksa taraftar çıldırır. Bu da işin doğasında var.”
“Kayserispor maçının sabahı kalktığımda dedim kendi kendime “Ya ben bugün gol atacağım, kesin”... Sonra oyuna girerken Şenol hocam anlattı, anlattı, ben de dinliyorum, ne dese, ‘Evet hocam, tamam hocam’ diyorum. Sonra bir an durdu gözlerimin içine baktı. ‘Hadi git de gol at, hadi’ dedi. Çok babacan bir şekilde dedi bunu. Sonrasında gol atınca da bir aile gibi hissettim.”
“Maçta her zaman kalecinin adımlarını takip ederim. Kulübede otururken kaleciler nereye atlar, nerede zayıftır, hocalarıma sorarım. Ben küçükken hep beraber babam Hasan Şişmanoğlu ile kalecileri analiz ederdim. Kalecinin zaaflarını maçtan önce irdelerim mutlaka.”
“Gerçekten Beşiktaş’ın daha düzgün bir yapısı var. Bazen başka takımı tutan bir arkadaşım tesislerde beni ziyarete geldiğinde, diğer futbolcuların yaklaşımlarını gördüklerinde benzer tepkiler veriyorlar: ‘Sizin takım çok iyi ya. Ama diğer takımlarda böyle değil.’ Eh diyorum bende gururla, burası Beşiktaş.”