Ajans Beşiktaş - Trabzonspor, Beşiktaş Talisca'nın golü hariç oyunun hiç bir bölümünde oyun standartına yaklaştırmadı. Bunu Ersun Yanal tek başına yapmadı, tribündeki Şenol Güneş'in rolü çok daha fazlaydı. Bu sezon Cenk- Talisca ve Babel ile ön alan baskısını başka bir boyuta taşıyan Beşiktaş maça Negredo ile başlayınca senaryo tersinden işledi. Baskıda çabuk dağılan Trabzonspor defansı için bir nefes oldu bu tercih. Ama tüm maçı bu tercih üzerinden okumak haksızlık olur. Özet şu; Medel bir Atiba,Negredo da Cenk değil! Abdülkadir ne kadar heyecan vericiyse, Trabzon savunması o kadar kaygı verici. Ve elbette futbol fena halde hayata benzer; Lens karşı karşıya kaçırınca 3- 1'e gidecek maç dönüp 2-2`yegeldi
Atiba yoksunluğu
Quaresma, Oğuzhan ve Atiba’nın aynı anda olmaması Beşiktaş’ı sıradan bir takım haline getiriyor. Ve Trabzon maçından sonra şu cümleyi çok rahat kurabiliriz; Medel bir Atiba değil. Öyle bir kesit var ki 48 ile 55. dakika arasında. Resmen gözleri kanatır. İki takım da orta sahaları bırakıp uzun toplarla kaleye gitmeye çalışırken 3 pası üst üste yapamadılar. Total kaliteyi yerlere düşüren o 7 dakikalık bölümde sadece Beşiktaş’ın değil, Trabzonspor’un da bir Atiba’ya ihtiyaç duyduğunu anladık.
Çok güzel hareketler
Olcay’ın attığı golden sonra mahçup sevincine karşılık Beşiktaş taraftarının golü alkışlaması bir olgunluk göstergesi. Eleştirenler fazlaydı, hiçbirine katılmam. Futbolcunun görevi o golü atmak ama sevinip sevinmemek ona kalmış. Abdülkadir heyecan verici. Top ayağına geldiğinde her an olağanüstü işler yapacak hissi veriyor. Olcay’a yaptığı asist ise gecenin en güzel hareketlerinden biriydi. Tavsiyem Lucescu’nun Trabzon maçlarını daha dikkatli izlemesi. Çünkü izlemeyince Volkan Şen’i seçiyor. Sanırım sahanın en kötüsü Burak Yılmaz’dı. Sırtını dayayıp top almayı hala öğrenememiş olması bir trajedi. Fakat Burak dökülürken Ersun Yanal’ın sahanın en iyisi Abdülkadir’i çıkarması daha büyük trajediydi. (Fanatik/Serkan Akcan)