Ligin 17. haftasında, 2 büyük takımın puan olarak liderden bu kadar geriye düştüğü bir derbi belki ilk kez oynanıyordu. İlk kez oynanıyordu diyorum çünkü bir diğer büyük takımda çok fazla geriye düşmüştü. Bu bakımdan enteresan bir gece yaşadık.
Beşiktaş yine Önder Karaveli önderliğinde çıktı, Fenerbahçe ise çıkacak sonuca göre muhtemelen son kez Vitor Pereira ile başladı. Beşiktaş’ın üstünlüğü ile geçen ilk 10 dakika sonrasında enteresan bir penaltı uydurdu Fırat Aydınus. VAR müdahale etmeyerek bu karara kelebek kondurdu.
Bu hediyeyi Mesut Özil geri çevirmedi ve takımını öne geçirdi. Tüm maç boyunca tribünden edilen küfürlere bilhassa Türk futbolunun belki de en beyfendi ismi Süleyman Seba’ya küfür edilirken sesi kısmayan yayıncı kuruluşu esefle kınıyorum.
Golün şokunu hızlı atlattı Kartal ve oyuna hakim oldu. Beraberlik için fazla bekletmedi taraftarlarını ve Josef ile çok güzel bir gol attı. Üstün oyununa rağmen çok basit hatalar yaparak kolay gidecek geceyi zora çevirdi. Vida maçın başında yaptığı hatanın bir aynısını daha yapınca bu kez şans Beşiktaş’ın yanında değildi ve Fenerbahçe bir kez daha öne geçti. Can çok etkisiz bir oyun sergileyince ikinci devrede Can-Oğuzhan hamlesi geldi. Ersin ayağından çıkardığı toplarda isabet tutturamayınca takımının baskı kurmasına da fren oldu.
Taraftarlar TV başında Güven hamlesini yap artık dediği anda sahneye yine Josef çıktı. Rıdvan’ın ortasına kafayı mermi gibi çıkardı maç ta 2-2’ye geldi. İki takım da mutlak kazanmak istediği için bir yandan şuursuzca oynamak isterken aman gol yemeyeyim düşüncesi eklenince kilitlendi.
Hafif gerginliklerinde yaşanması derbilerde kabul edilebilirdi. Geceye muhteşem bir nokta koyma şansı ayağına gelen Batshuayi topu ağlara değil direğe nişanlayınca iki takımda birer puana razı oldu.
Gecenin akıllarda kalan noktaları; Oğuzhan’ın ciddi şekilde kıpırdanması, Güven hamlesinin geç gelmesi, Vida’nın kafa olarak bitik olması, Ersin’in ayaklarını sadece yürümek için kullanıyor olması, takımın genel olarak istek seviyesinin artıyor olması oldu.