Rasim Kara öğrencisi Sergen Yalçın'ı anlattı: ''Sergen Yalçın'ın rekorumu kırmasını çok istiyorum''

Beşiktaş'ın eski kalecisi ve teknik direktörü Rasim Kara, öğrencisi Sergen Yalçın'ı Beşiktaş - Fenerbahçe derbisi öncesi Goal Türkiye'ye anlattı.

Ajans Beşiktaş - Sergen Yalçın yönetimde gösterdiği performans ile Süper Lig'e damga vuran Beşiktaş zafere giden yolda belki de sezonun en kritik maçlarından birine çıkıyor. Böyle bir maçta rakibi ise şampiyonluk yolunda son kurşunlarından birini kullanan Fenerbahçe. 

Sergen Yalçın, Beşiktaş ile teknik direktörlük kariyerindeki en iyi dönemini geçiriyor. Süper Lig'de lider, Türkiye Kupası'nda ise finalist olan Beşiktaş, efsanesiyle duble yapma şansına sahip. 

Beşiktaş - Fenerbahçe derbisi öncesi Beşiktaş'ın uzun yıllar kalesini koruyan ve teknik direktörlük yapan Rasim Kara, eski öğrencisi Sergen Yalçın'ı anlattı. Rasim Kara, 1996-97 sezonunda Beşiktaş ile sezonu ikinci sırada noktalamış, o dönemdeki adıyla UEFA Kupası'nda ise takımını üçüncü tura kadar taşımıştı.

Rasim Kara ne söyledi?

Rasim Kara, Sergen Yalçın ve ekibinin sezon başından bu yana üstüne koyarak ilerlediğini belirtiyor ve takıma inancı tam.

"Sezon başında Fenerbahçe çok sayıda oyuncu transfer etti, Galatasaray'ın iyi bir kadrosu vardı, ligi şampiyon bitirmiş bir Başakşehir vardı, Trabzonspor'un da iddialı bir görünümü vardı. Beşiktaş bundan etkilenebilecek durumdaydı. Şu ana kadar gelişmeler o yönde olmadı.

"Başta Başkan Ahmet Nur Çebi ve yönetimi olmak üzere Sergen Hoca ve ekibi beklenenin dışında çok iyi bir çizgi yakaladılar, bu çizgiyi de devam ettiriyorlar, üstüne koyarak devam ettiriyorlar, hem ligde hem de kupada, ben bu durumu sezon sonuna kadar götüreceklerine inanıyorum."

"Başkan Ahmet Nur Çebi'nin ikinci başkan olduğu dönemlerden de takım içinde birlik ve beraberliği koruduğunu ve futbolcularla yakından bir ilişkisi olduğunu biliyorum ve futbolculara hep güvenini hissettirdiğini tahmin ediyorum."

"Sergen Yalçın özgüveni olan, çok yetenekli bir isim"

"Ayrıca Sergen, özgüveni olan, çok yetenekli bir isim onu anlatmaya gerek yok. Aynı düşünceleri futbolcularına da yansıttığını görüyorum. Hücumda kesinlikle yaratıcılığını kullanıyorlar, takımın içinde bir grup dinamiği yaratıldığı belli, bir aile havasını hissediyorsun, oynayan, oynamayan... Mesela Fenerbahçe'de oynamayanlar galip geldikleri zaman saha içine bu kadar girmiyorlar ama Beşiktaş'ta takımdaşlığın geliştiğini hissediyorsunuz."

Rasim Kara, Sergen Yalçın'ın ilk dönemlerinde Beşiktaş'ın savunmada sıkıntı yaşadığını ancak bu sezon Beşiktaş'ın hem savunma hattında hem de hücum hattında gelişme yaşadığını söylüyor.

 "Sergen Hoca ilk başladığı zaman savunmada çok hatalar yaptılar. PAOK maçında mesela kötü goller yediler, Konya'dan 4-1 mağlup döndüler... Ama inanılmaz bir şekilde toparlandılar, savunmayı da çok iyi yapmaya başladılar. Gol yememekle, gol atmak arasında geçen bir oyun olduğuna göre futbol ikisini de en iyi şekilde yapan bir Beşiktaş var."

"Ayrıca Beşiktaş'ın kadrosundaki oyuncuların da yetersiz olduğu söylenemez. Rosier inanılmaz mesela, hem fizik olarak güçlü, hem de teknik, taktik olarak oyuna katkı veriyor, Atiba ayrıca yaşına rağmen çok iyi, o koştuğu için takımda belli bir yaşta olanlar koşunca diğerleri de koşmak zorunda kalıyor. O yüzden Beşiktaş bu bütünlüğü çok iyi sağladı ve iyi gidiyorlar."

"Beşiktaş'ın bu şansı gözden kaçırması doğru olmaz"

Rasim Kara, Galatasaray'ın puan kaybettiği ve Beşiktaş'ın avantajı elinde tutabileceği bir haftada şansı gözden kaçırmamak gerektiğini vurguluyor.

"Bu hafta Fenerbahçe maçı var. Fenerbahçe'nin de sıkıntıları ortada. Benim tecrübelerime göre sıkıntı yaşayan takımlar derbilerde canını dişine takıp beklenenin üzerinde bir performans ortaya koyuyorlar ve kazanan takım oluyorlar. Beşiktaş da bunu bilerek oynayacaktır. Çünkü Fenerbahçe'yi yendiği zaman ara açılacak ve Sergen Hoca ile ekibi bunları hesap ediyordur."

"Bu şansı liderliği elde etmiş bir takımın gözden kaçırması doğru olmaz. O yüzden dört elle sarılacaklarını düşünüyorum. Bu hafta biraz yorgunluk da hissedebilir Beşiktaş, kupada oynadılar ama kazanmaya alışmış bir Beşiktaş var."

"Beşiktaş kazandığı takdirde avantajı ele geçirecek ve aradaki puan farkı 5'e çıkacak, Beşiktaş bu farkı koruyacaktır. Son derbi olarak Galatasaray derbisinden aldığı beraberlikte ya da mağlubiyette bile arada puan farkı olacak ve avantaj yine Beşiktaş'ta olacak."

"Tabii küçük maçlar da etkileyecek. Aşağıdaki 8-10 tane takımın iki maç kaybettiği zaman potaya gireceğini ve 4 takımın düşeneceğini düşündüğümüz zaman sıkıntı var. Küçük maçlar çantada keklik değil. İlk yarıda ligin sonuncusu Gençlerbirliği, Beşiktaş'ı yendi, Fenerbahçe'yi yendi, Ankaragücü, Galatasaray'ı yendi. Sadece büyük maçlara konsantre olmak yanılgıya düşürür. Denizi geçip çayda, derede boğulmaya benzer. Bu yüzden her maçı tek tek düşünmek ve final havasında oynamak lazım ki hedefe ulaşabilin."

"Ben burada hata yapacaklarını düşünmüyorum ama üst sıralardaki takımlar puan kaybedecektir. Fenerbahçe maçının ardından Kasımpaşa karşılaşması var. Onlar da can derdinde, iki maç kaybettikleri anda potaya giriyorlar, baktığın zaman Beşiktaş pota riski olan takımlarla karşılaşacak ve bu da bir tehlike"

"Türk kaleciliği adına gurur duyuyorum"

Eski kaleci ve Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) Gelişim Direktörlüğü Antrenör Eğitimcisi görevini yürüten Kara, Türk futbolunda genç kalecilerin gelişiminin umut verici olduğunu söylüyor.

"94 senesinde milli takımda Fatih Hoca ile çalıştığımız dönemde ilk kaleci antrenör kursunu ben açtım, şimdi 27 sene olmuş baktığın zaman. Bizim açtığımız yolda devam etti mezunlar ve şu anda Ersin'in yanı sıra Altay, Uğurcan, İrfan Can, Kayseri'de 18 yaşında Doğan birçok isim var."

"Bunlar Türk futbolu adına önemli gelişmeler. Karius'un hem Liverpool'da hem de Beşiktaş'ta yediği golleri hep beraber gördük. Sergen Hoca ve ekibini bu yönde de kutluyorum, iki genç kaleciye güvendiler ve yola onlarla devam ettiler. Böyle bir beyanat vermeleri bile iki genç kalecinin özgüven kazanması açısından önemli. Gayet iyi götürüyorlar, hatalı gol muhakkak yiyecekler, tecrübeli kaleciler de yiyorlar, Muslera'nın da Süper Lig'de yediği hatalı goller var, bunlar tabii ki olacak."

"Ersin ile Altay, iki genç kaleci karşı karşıya gelecek, ben bundan gurur duyuyorum Türk kaleciliği adına emeği geçen biri olarak, bir fidan dikmişiz o fidanlar yetiştiriyorlar genç kalecileri..."

"Sergen Yalçın artık idare eden tarafta"

Rasim Kara, Sergen Yalçın'ın futbolculuk rolünden teknik direktörlük rolüne geçtiğini belirterek öğrencilerine karşı özgüvenli bir süreç yürüttüğünü belirtiyor.

"Sergen Yalçın özgüvenini ve yaratıcılığını teknik direktörlük kariyerinde de ortaya çıkarıyor, çok detaylara inmeden görevlerini veriyor ve oyuncularının top oynamalarına izin veriyor, savunma görevini takımına çok iyi yaptırıyor. Sanıyorum futbolcuların özel yaşamına çok müdahale etmiyordur, onları yönlendiriyordur."

"Ben Sergen'in başarılı olacağını tahmin ediyor olabilirim ama kamuoyu onun başarılı olacağını düşünmüyordu belki de. Oyunculuk ile antrenörlük farklı işler. Orada idare edilen kişi olurken bu sefer masanın diğer tarafına geçerek idare eden oluyorsunuz. Oynayan, oynamayanı bir arada tutabilmek çok önemli bir konu. Sergen'in en büyük özelliklerinden birisi de bu. Takımda yedek oynayanlar bile oyuna girdikleri anda her şeylerini veriyorlar, bunu başarmış olması çok büyük bir avantaj."

"Beşiktaş'a gelene kadar Sergen Hoca hiçbir takımı sona kadar götürmedi belki bu yüzden herkesin aklında düşünceler vardı, "Acaba Beşiktaş'ta da böyle olur mu?" diye. Ama iyi giden bir Beşiktaş'ta o da takıma dört elle sarılıyor, yöneticiler de sahip çıkıyor, şu anda hiç çatlak sesler gelmiyor. "

"Sergen Yalçın birçok antrenör ile çalıştı onlardan çok beslendi. Benim çalıştığım dönemlerde izin günlerinin haricinde akşam 11'den sonra herkes evinde olsun istiyorduk. Sergen geldi bana, "Hocam bir arkadaşımın doğum günü var, ben 1.30'da falan dışarda görünebilirim, izin istiyorum." dedi. Ben de ona, "Teşekkür ederim, seni tebrik ediyorum, sana 2.30-3.00'e kadar izin veriyorum." dedim. Ertesi gün kaçta geldin diye sormadım, aramızda güven vardı, güven duygusu da önemli. Sergen kariyerinde en iyi dönemlerini benim zamanımda geçirdi."

"Beşiktaş tarihinde 88 gol hiç atılmadı, benim dönemimde atılmıştı. Ben şu anda Sergen Hoca'nın bu rekoru kırmasını çok istiyorum üstelik o zaman 18 takımdı, şimdi 21 takım var, daha fazla maç oynamış olacak." (GOAL Türkiye)

Futbol Haberleri

Beşiktaş'ın da gündemine gelen Hummels'in son durumu
Beşiktaş'ın transfer harekatı devam ediyor: Gabriel Angelo gündemde!
Beşiktaş yüzlerce taraftarla Lugano'da!
Beşiktaş-Lugano maçı öncesi Lugano'dan "anlamsız" paylaşım!
Beşiktaş'ın Lugano maçı öncesi kapsamlı analiz