Ajans Beşiktaş - Şampiyon Beşiktaş'ın şampiyon hocası Şenol Güneş'ten Habertürk'e çok özel açıklamalar: “Daima futbolun içindeyim, çocukluğumdan beri hobim de fobim de futbol oldu benim için... Ev ile iş arasında mekik dokuyorum. Kendime çok zaman ayıramıyorum. Sabah yürüyüşlerini çok seviyorum. Takımdaki eksiklerle ilgili aklıma gelenleri yürüyüşlerde düşünür yazarım. Bir bakıma şair gibi ilham geliyor bana yürüyüşlerde.” İşte Şenol Güneş'in açıklamaları:
“Daima futbolun içindeyim, çocukluğumdan beri hobim de fobim de futbol oldu benim için... Ailemi, eşimi ve çocuklarımı çok seviyorum... Ev ile iş arasında mekik dokuyorum. Kendime çok zaman ayıramıyorum, kitap okumayı çok seviyorum ama zamanım olmadığı için eskisi kadar okuyamıyorum. Kendime özel zaman ayıramıyorum. Son 1-2 senedir dizi izliyorum. Derinlik için değil, kafam boşalsın diye televizyon izliyorum. TV izlerken çalışıyorum da aynı zamanda oraya bakarken notlar alıyorum. Sanki çay ve kahve içmek gibi TV izlemek de beni uzaklaştırıyor. Kafamı yormayacak dizilere bakıyorum.”
‘GÜLDÜR GÜLDÜR’Ü ÇOK SEVİYORUM’
“Güldür Güldür’ü severek izliyorum. Sabah yürüyüşlerini çok seviyorum. Yürürken de not tutarım. Takımdaki eksikler ve takımla ilgili yapmam gerekenlerle ilgili aklıma gelenleri sabah yürüyüşlerinde düşünür yazarım. O tip gezilerde insan kendine kalıyor. Bir bakıma şair gibi ilham geliyor bana yürüyüşlerde. Yürürken kendime geliyorum.”
‘TARTIŞMAYA AÇIK DEĞİL EN İYİ OYNAYAN BİZİZ’
3. şampiyonluğu da istediklerini belirten Şenol Güneş, “Beşiktaş’ın olduğu yerde zaten hedef hep şampiyonluktur. 3. şampiyonluk da güzel bir başarı olur hem benim için hem de kulüp için. Kulübün büyümesi büyük bir adımdır. Şampiyonluğa endeksli baskı olacağına futbola endeksli olması gerekir. Bizim hedefimiz herkesten daha iyi ve daha doğru şeyler yapmaktır. Rakiplere saygı duyuyoruz. İyi oynayan biziz. Zaten herkes hak veriyor, bu konu tartışmaya açık değil” diye konuştu.
‘QUARESMA’NIN EGOSU NORMAL’
Sezon içinde maçlarda agresif tavırlarıyla ön plana çıkan ve bir maçta kendisine eldiven fırlatan Ricardo Quaresma’ya ayrı bir parantez açan Güneş, şöyle konuştu:
“Hepimizin egosu var. Ego kibirle birleşip karşı tarafı rahatsız ediyorsa o zaman sıkıntı olur. Ben işini iyi yapanın yanına gitmem ama sorun varsa uyarırım. Quaresma gibi oyuncuların egosu normaldir, önemli olan bunu olumlu mu, olumsuz mu kullandığı. Ben Quaresma’nın kendisini düzeltmesi için bir şey yapmadım, sadece yardımcı olduk. Yanlış yaptığı zaman çıkış yolu arıyor. Şöyle bir hatası var, bazı şeyleri konumu ve yaşı itibarı ile yapmaması gerekiyor. Quaresma karakterli ve olağanüstü yeteneklere sahip bir çocuk. Potansiyel tehlikesi var ve bazen kart görüyor. Ancak özünde iyi insan ve bize çok katkı sağladı.”
‘EVİN PATRONU EŞİMDİR’
Evde daha sakin bir insan olduğunu belirten tecrübeli teknik adam, “Hırsımı aklımla ve mantığımla kontrol etmeye çalışırım. İstediğim bir şeyi hırsla isterim, kazanma arzum vardır. Yorgun olunca zaten dinlenmek isterim. İçimde fırtınalar kopar ama dışarıda sakin olmaya çalışırım. Ev işlerine bakmam. Evi eşim yönetir. Ne yemek yapmayı bilirim ne temizlik yapabilirim. Hanım her şeyi çok iyi yapıyor. Evde hanım olmazsa biz hiçbir şeyi yapamayız. Herkes için aynı, oyuncu için de... Bir sürü işle uğraşırken bir de evle uğraşırsak yandık” diye konuştu.
‘DÜNYA KUPASI’NDA 3. OLDUK AMA...’
Mİllİ Takım’la 2002 Dünya Kupası’nda yaşadığı 3.’lük başarısına da değinen Güneş, şu ifadeleri kullandı:
“Başarı her zaman gelebilirdi. Ama o zaman çok planlı değildi, kimse beklemiyordu. Hazırlığımız yoktu. Dünya Kupası’nda 3. olduk ama sıralamada olmadık. İmkan önemli... Sahalar ve tesisleri yapmadan başarılar tesadüfen gelir, sonra yeniden geriye dönersin. Ya çok abartıyoruz ya da ‘Bizden bir şey olmaz’ diyoruz. ‘İyi işler yapmak istiyoruz’ demek lazım. Çalışmak lazım.”
‘ÖĞRETMENLERE SAHİP ÇIKILMALI’
“Türkiye’nin geleceği Türk gençliğinde” diyen Güneş, şu şekilde devam etti:
“Ülkelerine bağlı ve sorumlu olmalılar. Onlara daha fazla imkan verilmesi gerekir, maddi ve manevi. Siyasette seçilme yaşı küçüldü. Karardan memnunum ama işleyişte eksiklikler var. Yaşı gelmemiş çocuğu hazırlamak gerek. Tam iyi olmayan, hazır olmayan bir çocuğu bir yere getirirsen onu kaldıramaz. Çok büyük nüfusumuz var ama karşılığı yok. İşsizlik çok, en önemlisi öğretmenlerimize sahip çıkmalıyız. Maddi ve manevi olarak mağdur etmememiz gerekir.”