Ajans Beşiktaş - Şafak Mahmutyazıcıoğlu'nun sözlerinden öne çıkan satırlar şöyle:
- Ricardo alacaklarına mahsuben ihtar çektiği için mi kamp dışı bırakıldı?
Alacağını almak adamın hukuki hakkıdır. Bu nedenle kamp kadrosuna alınmama diye br şey olamaz. Buna teknik ekip ve hoca karar verir. Bir oyunucu kadro dışı bırakmanın yasal ve hukuki temeller vardır. Bizim böyle bir şey yapmamız mümkün değil. O haberler doğru değil. Kamp kadrosu açıklandı, öyle bir şey yok
- Quaresma gönderilir mi?
Quaresma vazgeçilip gönderilecek bir futbolcu değil. Bir teklif gelirse bu değerlendirilir. Bize açık açık kendisi söylerse onu değerlendiririz. Sözleşmesi sezon sonu bitmiyor. Artı 1 yılı daha var. Ama kimse de Beşiktaş'tan büyük değil. Herkesden vazgeçebiliriz. Ama Ricardo herkesten çok çalışan bir oyuncu.
- Tolga Arslan, Tolga Zengin, Vagner Love ve Gökhan Töre artık satış listesinde mi?
Bu isimler satış listesinde. Uzun süren toplantılar sonucu kamp kadrosu belirlendi. İkinci yarının başarısı için çok önemli. Kararı birlikte aldık. Ne hoca, ne yönetim kurulu tek başına aldı bu kararı. Hocayla birlikte aldık bu kararı.
- Takasa karşı mısınız?
Çok net ifade edeyim, adamın değerini biz belirleriz. O teklifi bize Fenerbahçe yaparsa konuşuruz. O eski dönem kulüpleri bu hale getiren. Artık öyle bir şey yok. Tüm takımlar bizim paydaşlarımız. Büyük takımlar arasında takasa olamaz diye bir şey yok. Teklif Fenerbahçe'den Galatasaray'dan geldi diye kabul edilmez diye bir şey yok.
Fabri'yi satmak aklımızda yoktu. Kendisi gitmek istedi, güzel bir teklif geldi. İşte bu 4 oyuncu da satış listesinde. Yarın teklif gelmezse, o zaman karar veririz.
- Neler öncelikli olarak bu oyuncular satış listesinde?
Bir eksiklik var. Kalabalık bir kadromuz var. İlk yarı bunu gördük. Maddi durum da ortada. Takıma sağladığı katkı ortada. Bunların sonucu da şu anda bu karar. Bu 4 oyuncunun takıma katkı sağlayamacağını düşündük.
- Gökhan Töre'den umut yok mu?
Bireysel konuşmayayım. Gökhan Töre yetenekli ve iyi bir futbolcu. Ama bize katkı sağlayacağını düşünmüyoruz. Çok da severim. Gidip kendini bir yerlerde gösterse, sonra geri dönse.
- Tolgay Arslan affedilir mi?
Bu karar verildi artık. Aldığınız bütün duyumların bir doğruluk payı var ancak karar sürecinde oy birliği ile karar alınılıyor.
- Şenol Güneş'i yönetimde istemeyenlerin olduğu iddia ediliyor. Sözleşme yenileme konusunda son durum ne?
Suni bir tartışma çıktı, yollar ayrılacak diye. Belli bir dozun üstüne çıktı. Artık bu konuşulmalıydı. Yeni bir sözleşme kararı aldık. Ona duyduğumuz güveni başta nasıl gösterebiliriz? Ama eleştiremez miyiz? Hocayı istemeyen bir gürüh yok. Artık öyle bir şey yapalım ki bu tartışma kapansın istedik. Başkanımız Şenol Hoca ile oturup konuşacaktır. İmza yetkilisi Fikret Orman'dır. O başkanın birebir yönettiği bir konu. Şenol Hoca 'ben sizle herşeye varım' diyen bir adam. 'Siz beni istiyorsanız, ben varım. Benim katkı sunacağım daha çok şey var' diyor.
- Ş. Ligi gelirinden mahrum oldu Beşiktaş. Böyle bir kadro oluştururken başarısız olduğunuzu kabul ediyor musunuz?
Maaş olarak diğer kulüplerden ilerideyiz. Pepe'nin 107 bin euro alacağı vardı. Demek ki 1 milyon küsür euro ödemesi yapıldı. 40 milyon eurodan mahrum olduk Şampiyonlar Ligi'ne gidince. O kadroyla ligde 4. olacağımızı ve dövizin bu kadar yükseleceğini tahmin edemedik.
- Pepe neden gitti?
Pepe'nin gelişi en iyi transfer operasyonudur. Ama şimdi geldiğimiz noktada ayrılmamız gerekliydi. Avrupa'da yokuz. Ligde 17 maçımız var. 5 milyon euroluk bir stoper artık lazım değil. Pepe'nin kendisi gelip söyledi zaten. Babası da rahatsız. Kendisi istedi bunu. 3 milyon küsür euro daha ödememiz gerekiyordu.
- Vagner Love.
Bonservisle aldık. Hem alacağını alacak, hem bedavaya gidecek.? Böyle bir şey söz konusu değil. Oynamadığı dönemi de istiyor. Menajeri istediğini söyleyebilir. Parayı getirir, istediği yere gider.
- Burak Yılmaz.
Ben de taraftarım, o golü kim atıyorsa ben de taraftar gibi aynı tepkiyi veriyorum. Genç taraftarın tepkisine göre takımı yönetemeyiz. Bizim önümüzde bir tane durum var; hoca diyor ki santrafor. Bir oyuncu için ısrarı yok. Hoca mevkii söyler. Scout ekibi bulur. Biz alırız.
Burak Yılmaz'ı sorduk. Trabzonspor bizim kardeş camiamız. Biz el sıkışmadan, helalleşmeden onun oyuncusunu almayız. Burak Beşiktaşlı bir oyuncu. Bana göre santrafor listesinde en uygunu Burak Yılmaz.
Biz 4,5 milyon euro'ya değil Burak Yılmaz'ı Messi'yi bile alamayız.
- Bonuslu sözleşmeler. Maaş sorununda son durum?
Eski kontratlarda bonus diye bir alışkanlık olmuş. 18 takımın 18'i de ne bonusu demesi lazım. Ben 2 milyon euroyu veriyorsam, gol üzerinden sözleşme niye yapayım. Bu değiştirilmesi gereken bir durum.
Vergiler var. Maç başı ücretler var. 2 milyon civarında primler var. Vergi hariç 7 milyon euro prim, bonuslar var. 68 milyona çıkıyor takım bütçesi. 40 milyon sadece net futbolcu maliyeti.
Bilanço olarak diğer takımların ilerisindeyiz. Ama sonuçta hepsi gibi biz de nefes alamıyoruz. Döndüremiyoruz. Bir yandan yönetiyorsunuz, bir yandan taraftarı mutlu etmek gerekiyor, bir yandan da her Allah'ın günü para bulmamız gerekiyor.
Öz eleştiriyi her gün yapıyoruz. Hatalar yaptık. Şampiyon oluruz diye düşündük, 4. olduk. Ya büyüyeceksiniz, ya da küçüleceksiniz, futbolcu satarak. Biz büyümeyi seçtik. Orada hesap edemediğimiz bir günde 100 milyon lira giderimiz arttık. (Dövizdeki yükseliş nedeniyle) En yüksek seviyeden futbolcu ödemelerini yaptık. Keşke öngörseydik.
- Transferi kim yapıyor?
Hem yönetici ve hem de hukukçu olmanın artısını kullanıyorum. Transferler için scout ekibi sürekli çalışıyor. Bir liste birikiyor. En önemli boyut, Hoca ihtiyacı olan mevkiileri söylüyor. Biz de karşı fikirlerimizi veriyoruz. Önce mevkiiler belirleniyor. Çalışıyoruz biz de; bazısı Türkiye'ye gelmek istemiyor, bazısı çok para istiyor. Sonra bunu başkanla paylaşıyoruz. Bu sadece Umut Güner, Şafak'ın tek başına yaptığı biri iş olamaz. Erdal Torunoğulları da tek başına yapamaz. Başında Başkan vardır.
Talisca 1,5 milyon euroya getirdik. Bu adamın varlığından kim haberdardı. Kimse bilmiyordu. Biz büyük katkısı oldu. 2 sene oynadı, kira sözleşmesi bitti. Adam 11 milyon euro'ya Çin'e gitti. Nasıl tutalım adamı 11 milyona.
Scout ekibimiz %80 başarılıdır. Hata olmamaz mı olur.
- Pepe'den sonra Sadık mı geliyor?
Bu bütçeler daralmak zorunda. Yabancılar Türkiye'ye 3-4 milyona gelmek istiyorlar. Bu bütçeler Türkiye'de futbol kulüplerinde yok. Sadık için 2 milyon euro bana kalırsa yüksek bir rakam.
- Transfer edilecek isimler
Devam eden süreçlerle ilgili yaptığımız her açıklama işi sıkıntıya sokuyor. Ben yok diyeyim.
Orkun Kökçü neden alamadık. Nasıl alalım? Yaşı küçük. 18 yaşına yeni girdi. Ajdin Hasic yaşı küçük ama ilgileniyoruz. Fesih sözleşmesi var ama federasyona verilmemiş. Karışık durumu var.
- Larin'in transferi sırasında ne oldu?
Gelecek vaadeden diye alındı. Atiba olumlu referans verdi. Bonservisinde sorun yoktu. Fakat yine de faydalı olması açısından davalık olmak faydalıydı. Fakat o adamın kafasında dava olunca performansına yansıyor.
- Otopark sorunu.
Yılda 18 Milyon TL para kazanan otopark olsa, biz kira vermeyiz kendimiz işletiriz. Fulya konusunda en son sorun otoparktır. 5 yıldır boştur. Fulya'da neresi bizim neresi değidir, taraftar kadar biliyordum.
Bizi icraya vermişler. Maaşını bizden alan adam bizi icraya vermiş. Real marketler zincirine bütün Fulya'yı vermişiz. Sonra Beğendik'e devrolmuş. Ama Beğendik'in iflas erteleme kararı verilmiş. Ama devlet hukuken elleyemezsin diyor.
Sadece otoparkın aidatı 20 bin TL ödüyorduk. Boş otoparka ödüyorduk bunu. Boş duruyordu, burası değerli bir yer burayı kiraya verelim dedik. Gelir paylaşımlı teklif geldi. İcra kurulunda karar aldık. 35 bin TL kira ödüyor. 200 arabalık bir yer. 600 araba Real'e, 100 araba Acıbadem'e gitti. Çatılı iş yeri kavramı var. En az 10 yıl yapmak zorundayız. Biz adama dedik ki, sen gir dedik. Niye 17 gün önce şirket kuruldu deniyor, adam parasını ödüyor mu buna bakılsın.
Açık teklif yaptık. 17 milyon sizin olsun dedik. Açıklamamıza rağmen hala devam ediyorlar. Özellikle istiyorum, bütün kongre üyelerimize rica ediyorum. Gitsinler mahkemeye araştırsınlar. Hakları var.
- 2 milyonluk fatura tartışması
Faturayı ben kesen değilim. Bir büroda iki ayrı vergi levhası olan iki ayrı avukatız. 2013 senesinde Fikret Orman'la tanıştım. Birinci gündem maddemiz Nevzat Demir Tesisleri'nden tahliyemiz. Bize çıkın buradan dendi. Biz de dava açmışız. Ama reddedilmiş. Yani her an çıkarabilirler. Bana geldi bu dosya. İki dosya için toplam 4 dava ve 2 de Aktif Reklam davası için. Oturdum inceledim. Kendimce formülü buldum.
Kazanır mısın, kazanmaz mısın diye sordu Fikret Orman. Ne istersin? diye sordu. Hiçbir şey istemem dedim. Israr etti, 6 milyonluk bir sözleşme yaptık. Finalde bu davaları kazandım. Uzun sürdü tabiki.
Ben bu 6 milyonluk faturada kendi payımı istemiyorum dedim. Ama ortağım için sormam gerekiyordu. Oktay (diğer avukat) kendi payını aldı."